Konya'da düzenlendi. İsrail zulmüne karşı, Milli Duruş

Konya'da düzenlendi. İsrail zulmüne karşı, Milli Duruş

İsrail zulmüne karşı, "Milli Bir Duruş" sergilemek amacıyla, Milli Çözüm Dergisi Konya Temsilciliği tarafından düzenlenen konferansa, Siyaset Bilimci Düşünür Ahmet Akgül konuşmacı olarak katıldı.

Zalim ve işgalci İsrail güçlerinin yıllardır Filistin'e ait topraklar üzerinde her türlü vahşeti ve dehşeti mağdur Müslümanlara yaşattığını, binlerce Filistinli kardeşimizin; katliama, hatta sistemli bir soykırıma uğratıldığını belirten Ahmet Akgül, "Mescid-i Aksa başta olmak üzere bütün kutsal mekânlarımızda Müslüman kanı akıtılmıştır. Kuduz İsrail’in 64 gündür devam eden, sınırsız ve pervasız saldırıları sonucu; çoğu kadın ve çocuk olmak üzere, 18 bine yakın masum sivil Müslüman şehit edilmiş, yaralı sayısı ise, 47 bini aşmıştır. Binlerce çocuk, kadın ve yaşlı insan bombalarla başlarına yıkılan enkazların altında kurtarılmayı beklemektedir" dedi.
10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ

Bugün sözde, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 75'inci yıl dönümü olduğuna dikkati çeken Ahmet Akgül şunları söyledi: “‘Siyonist odaklar ve Barbar Batılılar, kendi haksızlık ve ahlaksızlıklarını böyle göstermelik günler uydurup, insanlığı avutup uyutmaktadırlar. Bunların riyakârlık ve sahtekârlığına bakınız ki, şu anda Kuduz İsrail canavarı, çocuk, kadın, hasta demeden Filistinli mazlum Müslümanları katledip durmaktadır. Dünya İnsan Hakları günü kutlayan soysuzlar ise, halâ sessiz ve tepkisiz kalmaktadır.”

whatsapp-image-2023-12-11-at-11-55-14.jpeg

FİLİSTİN HALKI KURTULUŞ SAVAŞI YAPMAKTADIR!

Kuduz İsrail, en açık ve acımasız bir şekilde savaş ve insanlık suçu işlemektedir diyen Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü, "Toplu katliamlar yapma; toplu göçe zorlama; hastane, okul, cami, kilise bombalama; Gazze’ye giden en zaruri yardımlara engel olma; Gazze’nin su ve elektriğini kesip, üstelik bölgeye gıda girişini yasaklama; yasaklanan fosfor bombalarını kullanma; zorla esir aldıklarına ve cezaevine koyduklarına işkence uygulama hakkını pervasızca kendinde bir hak olarak görmektedir."
Filistin’de Hamas’ın başlattığı, “Aksa Tufanı” harekâtının, İsrail’i sarstığını ve tüm dünyayı şaşkınlığa uğrattığına dikkati çeken Akgül, şunları söyledi: "7 Ekim sabahı, Filistinli kardeşlerimizin fetih harekâtı haberiyle uyandık. Kardeşlerimizin muvaffakiyeti için duacıyız! Bu kutlu harekât, inşallah İsrail’in sonunu hazırlayacaktır. 'Aksa Tufanı' harekâtıyla Filistinli yiğitler kendilerine ait olan topraklarda meşru müdafaa hakkını kullanmakta yani; Tıpkı bizim, şanlı Kurtuluş Savaşı'mızda yaptığımız gibi." ’’Hepimiz farkındayız ki Siyonist İsrail’in hedefinde -vadedilmiş topraklar çarpık inancından dolayı- ülkemizin toprakları ve Kıbrıs da var. Yani İsrail bize dost bir ülke değil tam aksine İsrail ülkemize de İslam alemine de insanlığa da -Siyonist inanca göre Yahudi olmayanlar insan suretli hayvanlardır ve onlara karşı katliama uğratılmaları dahil her şey uygulanabilir- düşman bir inanca sahip bir terör şebekesidir. Bu gerçeği göz önüne alarak baktığımızda Hamas İsrail’e karşı verdiği mücadele ile Türkiye’yi ve insanlığı savunmaktadır’’

YERLİ VİCDANSIZLARLA, YABANCI GÂVURLAR FİLİSTİN’E AYNI GÖZLE BAKIYOR!

Filistinli kardeşlerimizin büyük bir stratejiyle ortaya koymuş oldukları işgal edilen vatanlarını müdafaa merkezli cihat mücadelesini bir terör eylemi gibi gösterme çabasında olanlar, hain ve gafil takımıdır. Ayrıca bazı siyasi partilerde bulunan Türkçü Irkçıların, tam bir dinsizlik damarıyla HAMAS’a sataştıklarını, Arap karşıtlığı kılıfıyla da, İslam'a olan gıcıklıklarını kustuklarını belirten Akgül, bu durumun aslında, Siyonizm’e ve İsrail’e dolaylı uşaklıklarının bir yansıması olduğunu kaydetti.
Ahmet Akgül şunları söyledi, "Şanlı Milli Mücadelemizi bir isyan hareketi, Mustafa Kemal’i de bir 'ASİ' gibi sunanlarla, bunlar; aynı kafalardır. İsrail 64 gündür soykırıma varan sivil katliamına devam ediyor. Dünyadan yer yer tepkiler yükselirken, bazı liderler ise, destek için Tel Aviv'in yolunu tutuyor. Filistin’e yapılan zulmü görmezden gelerek İsrail'e, 'Arkanızdayız' diyor, yardımlarını sunuyor, uşaklıklarını dile getiriyorlar. Hayret, Hamas’ı kınayıp İsrail’e taziye sunanların birçoğu Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dostlarıydı. Biz yıllardır, 'Bütün dünyayı, Mason Locaları ve işbirlikçi iktidar lejyonları eliyle, Siyonist odaklar yönetmektedir' diye yazdığımız için bizi komploculukla suçlayanların artık biraz olsun utanmaları lazım geldiğini düşünüyorum. Sağcı-solcu, Hristiyan, Putperest veya Müslüman, İsrail'e destek açıklaması yapan uşak ruhlu devlet ve hükümet başkanlarının hepsi, kendilerini kimlerin iktidara taşıdığını ve yularlarını kimlerin ellerinde tuttuklarını çok iyi biliyorlar..."

whatsapp-image-2023-12-11-at-11-55-16.jpeg

ATATÜRK’ÜN FİLİSTİN DUYARLILIĞI!

Ahmet Akgül konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün, (Filistin’i kastederek) "Bu topraklar için kanımızı dökmeye daima hazırız" dediğini, Filistin bölgesinde ve Hz. Peygamberimizin kutsal emanetinde, bir Yahudi Devleti kurulmasına asla razı olmayacaklarını ve İslam dünyası olarak Haçlı Batılıların karşısında duracaklarını, cesaretle söylediğini hatırlattı. Akgül konuşmasında, Atatürk'ün, Filistin ile ilgili şu sözlerine yer verdi, "Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz doğrusu, maalesef birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mâni olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki, buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz."

ATATÜRK AVRUPA İLE BÜTÜNLEŞME SİYASETİ GÜTMEDİ!

Toplumun bir kesiminin Atatürk düşmanı yapıldığını bir kısmının ise Atatürk'e tapar hale getirildiğini bu durumun Atatürk'ün hakikatine uymadığını Milli Çözüm olarak işin doğrusunu ortaya koyarak toplumsal barışa katkı sağladıklarını vurgulayan Siyaset Bilimci Düşünür Ahmet Akgül, "Mustafa Kemal Atatürk Batı'ya teknik açıdan yetişmek ve onun üzerine -muassır medeniyetlerin üstüne- çıkmak hedefinde idi. Yoksa bugünkü bazı siyasiler gibi milli bağımsızlığımızı tehlikeye atarak AB peşinde koşmayı öngören bir lider değildi. Onu böyle anlamak ve onu böyle tanıtmak büyük bir iftiradır bir haksızlıktır. Yine Atatürk'ü dine düşman gibi göstermek çok büyük bir çarpıtmadır. Atatürk'ü böyle tanıtanlar kendi Batı uşaklıklarına ve din düşmanlıklarına Atatürk'ü kalkan edinerek kendilerini meşru kılmaya çalışmakta aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü milli ve manevi menfaatlerimize önem veren aziz milletimize olumsuz ve eksik tanıtmak istemektedirler. Soruyorum size Atatürk din düşmanı olsa onlarca şiir yazılmışken onları Milli Marş yapmayıp içinde "Şu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli" " Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal" gibi çok sayıda ifadeler bulunan İstiklâl Marşı'mızı neden Mehmet Akif Ersoy'a yazdırıyordu?" şeklinde analizlerde bulundu.

İSRAİL İNSANLIK SUÇLARI İŞLERKEN, HAMAS NELERİ BAŞARDI?

Konuşmasında çok sayıda konuya değinen Milli Çözüm Dergisi Baş Yazarı Ahmet Akgül, İsrail ve Hamas ile ilgili tespit ve analizlerini maddeler halinde sıraladı, Kuduz İsrail, şu Savaş ve İnsanlık Suçlarını işlemeyi kendinde bir hak saymaktaydı!
1- Toplu katliamlar yapmaktaydı.
2- Toplu göçe zorlamaktaydı.
3- Hastane, okul, cami, kilise bombalamaktaydı.
4- Gazze’ye giden en zaruri yardımlara engel olmaktaydı.
5- Gazze’nin su ve elektriğini kesip, üstelik bölgeye gıda girişini yasaklamıştı.
6- Yasaklanan fosfor bombalarını kullanmaktaydı.
7- Zorla esir aldıklarına ve cezaevine koyduklarına işkence uygulamaktaydı. Bunların hepsi en açık ve acımasız savaş ve insanlık suçlarıydı.

Ama Hamas; 7 Ekim 2023 saldırısıyla, ya İsrail’in ortadan kaldırılması, veya tüm dünyanın tehlikeye atılacağı gerçeğini ispatlamıştı. Hamas bu mecburi ve tarihi operasyonuyla;

a) BM’yi, NATO’yu, ABD’yi, AB’yi ve pek çok İslam ülkesinin başındaki işbirlikçi hükümetleri velhasıl tüm dünyayı bir avuç Siyonist odakların yönettiği gerçeğini ortaya çıkarmıştı!
b) Aydın ve bilgin geçinen ahmaklar takımının “Komplo Teorisi” dedikleri, Siyonizm gerçeğini ve bu kuduz İsrail’in, artık gebereceğini kanıtlamıştı.
c) Hamas bu stratejik harekâtıyla, ABD’nin haksızlık ve ahlâksızlığını ve BM’nin tutarsızlığını ve yine İsrail kuklalığını ve çapsızlığını açığa vurmuşlardı.
ç) AB ülkelerinin “İnsan Hakları” palavralarını, bir paçavra gibi yüzlerine çalmışlardı.
d) Arap İslam devletlerinin ve AKP Türkiyesinin, İsrail’le normalleşme gaflet ve hıyanetinin perde arkasına projektör tutmuşlardı.
e) Askeri yönden süper güç sanılan İsrail istihbaratının ve diğer hazırlıklarının fos çıktığını kanıtlamışlardı.
f) AKP Türkiyesinin de sahiplendiği “İbrahimi İttifak”a göre, İsrail’in; bağımsız bir Filistin değil, özellikle İsrail’e bağlı bir Filistin istediğini dünyaya göstermeyi başarmıştı.
g) Ukrayna’daki savaş suçları ve sivil hedeflere saldırıları nedeniyle Rusya lideri Putin hakkında; “yargılanmak üzere yakalama” kararı çıkartan BM ve Dünya İnsan Hakları örgütleri, Siyonist İsrail’e karşı niye suskun kaldıklarının(?!) asıl yanıtını vermiş oluyorlardı.
h) Ayrıca Hamas; ya insanlığın baş belası bu terörist İsrail’den kurtarılması ya da tüm dünyanın büyük bir felaketin kucağına atılacağı gerçeğini tüm dünyaya göstermiş oluyorlardı.

DÜNYA TÜRKİYE ÖNCÜLÜĞÜNDE DÖNÜŞECEK!

Gazze'de yaşanan katliamlara karşı gerek batı da gerek doğuda gerek Hristiyan gerek İslam ülkeleri yöneticilerinin sınıfta kaldığını söyleyen Ahmet Akgül, "Çok şükür ki yöneticilerinin aksine tüm dünya halkları vicdani ve insani bir hassasiyetle Filistin halkından yana tavır sergiledi. Mevcut dünya sisteminin dünyaya huzur barış getirmediğini anladı. Şu anda insanlık yeni bir dünyanın kurulmasını talep ediyor ve kendisine rehberlik yapacak Siyonist sistemden kurtaracak bir dünya düzeni bekliyor. Tarihi misyonu ve gelecek vizyonu ile bunu Türkiye yapacak inşallah. Ancak Türkiye'de de bir değişimin yaşanması şarttır ve kaçınılmazdır. Faizci kapitalist sömürü sistemini uygulayanlarla ve sözde farklı görünselerde fiilen AB'nin ABD'nin İSRAİL'in tarafında yer alanlarla, mevcut küresel sisteme taşeronluk yapanlarla bu rehberliğin yapılamayacağı açıktır. 2024'tün ilk yarısında ülkemizde ve hemen peşinden dünyada bu değişim yaşanacak" diyerek bu yöndeki inancını dile getirdi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.