Mevlana Müzesi bayramda açık mı?

Mevlana Müzesi bayramda açık mı?

Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden birisi olan Mevlana Müzesi, kurban bayram süresince hizmet verecek mi? Konya’ya gelen ziyaretçiler Hz. Pir’in huzuruna çıkma şansı bulacak mı?

Konya'nın manevi değerlerinden olan ve 'Ne olursan ol, yine gel' sözü ile dünyaya çağrı yapan Hz. Mevlana'nın müzesini yılın ilk 6 ayında yaklaşık 1 milyon 500 bin ziyaretçi gezdi. Kurban Bayramı nedeniyle Konya’ya gelen misafir sayısı da günden güne artarken konukların ve ev sahiplerinin en çok merak ettiği konuların başında ise Hz. Mevlana’nın türbesi ve müzedeki diğer bölümlerin bayramda açık olup olmayacağı geliyor.

Tüm dünyaya barış ve sevgi mesajları veren, evrensel değerimiz Hz. Mevlana’yı görmek için her yıl yurt içinden ve yurt dışından yüz binlerce seveni akın akın Konya’ya geliyor. En çok ziyaret edilen müzelerden birisi olan ve tasavvuf turizminin öncülüğünü yapan Mevlana Müzesini bayramda ziyaret etmek isteyenler için beklenen haber geldi.

Müze yetkililerinden alınan bilgilere göre Mevlana Müzesi, bayramın 1. günü saat 13:00'da hizmet vermeye başlayacak. Müze, bayramın diğer günleri ise sabah 8:30 ve akşam 18:30 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak.

MÜZE ZİYARETİ YILLARDIR ÜCRETSİZ

Müze ziyaretleri ise yıllardır olduğu gibi ücretsiz olacak. Mevlana dostları, müzeyi Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğünün 02.12.2014 tarih ve 433 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile 07.12.2014 tarihinden itibaren ücretsiz olarak ziyaret edilmekte.

Mevlana Müzesi - Konya

Bugün müze olarak kullanılmakta olan Mevlâna Dergâhı'nın yeri, Selçuklu Sarayı'nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alâeddin Keykubad tarafından Mevlâna'nın babası Sultânü'l-Ulemâ Bâhaeddin Veled'e hediye edilmiştir. Sultânü'l-Ulemâ 12 Ocak 1231 tarihinde vefat edince türbedeki bugünkü yerine defnedilmiştir. Bu defin gül bahçesine yapılan ilk defindir. Sultânü'l-Ulemâ'nın ölümünden sonra kendisini sevenler Mevlâna'ya müracaat ederek babasının mezarının üzerine bir türbe yaptırmak istediklerini söylemişlerse de Mevlâna "gök kubbeden daha iyi türbe mi olur" diyerek bu isteği reddetmiştir.

Ancak kendisi 17 Aralık 1273 yılında vefat edince Mevlâna'nın oğlu Sultan Veled, Mevlâna'nın mezarı üzerine türbe yaptırmak isteyenlerin isteklerini kabul etmiştir. "Kubbe-i Hadra" (Yeşil Kubbe) denilen türbe dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine, 130 bin Selçukî dirhemine Mimar Tebrizli Bedrettin'e yaptırılmıştır. Bu tarihten sonra inşaî faaliyetler hiç bitmemiş 19'uncu yüzyılın sonuna kadar yapılan eklemelerle devam etmiştir.

Mevlevî Dergâhı ve Türbe 1926 yılında "Konya Asâr-ı Atîka Müzesi" adı altında müze olarak hizmete başlamıştır. 1954 yılında ise müzenin teşhir ve tanzimi yeniden gözden geçirilmiş ve müzenin adı Mevlâna Müzesi olarak değiştirilmiştir. Müze alanı bahçesi ile birlikte 6 bin 500 metrekare iken, yeri istimlak edilerek Gül Bahçesi olarak düzenlenen bölümlerle birlikte 18 bin metrekareye ulaşmıştır.

Fotoğraf: Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Müzenin avlusuna "Dervişân Kapısı"ndan girilir. Avlunun kuzey ve batı yönü boyunca derviş hücreleri yer almaktadır. Güney yönü, matbah ve Hürrem Paşa Türbesi'nden sonra, Üçler Mezarlığı'na açılan Hâmûşân (Susmuşlar) Kapısı ile son bulur. Avlunun doğusunda ise Sinan Paşa, Fatma Hatun ve Hasan Paşa türbeleri yanında semahane ve mescit bölümleri ile Mevlâna ve aile fertlerinin mezarlarının da içerisinde bulunduğu ana bina yer alır. Avluya Yavuz Sultan Selim'in 1512 yılında yaptırdığı üzeri kapalı şadırvan ile "Şeb-i Arûs" havuzu ve avlunun kuzey yönünde yer alan selsebil adı verilen çeşme, ayrı bir renk katmaktadır.

Mevlana Müzesinde Bulunan Kıymetli Eserler

Müzede Mevlâna ve Mevlevîliğe ait eserler ile el yazması kitaplar, levhalar, kandiller ve mûsıkî âletleri sergilenmektedir. Müzede bulunan ihtisas kütüphanesi 1854 yılında Postnişin Mehmed Saîd Hemdem Çelebi tarafından kurulmuştur. Kütüphanede Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemine ait 2 bin 756 cilt içinde 4 binin üzerinde el yazması eser bulunmaktadır. Kitapların tamamı CD ortamına aktarılarak araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Müzede bulunan diğer kıymetli eserler şu şekildedir.

Mevlâna’nın Sandukası

1274 yılında Konyalı Genak oğlu Hümâmeddin Mehmed ile Tebrizli Selîm oğlu Mimar Abdülvâhid tarafından fırınlanmış ceviz ağacından yapılmıştır (ön kısımda bulunan iki sarıklı mezar Mevlana ve oğlu Veled, arkada bulunan tek sarıklı sanduka ise Mevlana'nın babası Muhammed Bahâeddin Veled'e aittir. Ancak Sanduka konusunda kaynaklarda farklı bilgiler de bulunmaktadır).

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.