KONYA HABER
Konya
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2862 %0,24
48,9654 %0,45
4.895,93 % 0,23
Ara

Tekrar mükemmelleştirir, hataları da!

YAYINLAMA:

Hangi kalış bizi göçmen, hangi gidiş bizi yerli yapar? Bir mekân, bir insan ve bir şarkı… Göçmen kendi hüznünden mi beslenir? Göçmen kimdir? Bir mekânın insan için anlamı nedir? Yoksa mekân mıdır bizi göçmen veya yerli yapan? Bu sorulara sadece derinliğine bulduğumuz cevaplar açısından değil, sosyolojik bakış bizi diri tutar, kanımca.

Raşid Taha’nın ezgileri oldukça neşeli olan ve insanda coşku uyandıran “Ya Rayah” şarkısının aslında hüzünlü bir göçmen hikâyesi (mekândan kopuş) olduğunu biliyor muydunuz?

Göçmenleri ve ötekileştirilenlerin içine neşe baharatı serpiştirilmiş kederli sesi Taha, 2018'de hayata veda etmişti… Ve bir şarkıyı yaşamakla başlar belki de hayat.

Şarkını söz ve müziği de bir göçmene aittir. 1949'da Fransa’ya göç eden Cezayirli sanatçı Dahmane El Harrachi bu şarkıyı yaşayan bir insandı. El Harrachi. Fransa’daki Cezayir diasporasında da çok etkili bir isimdi. Şarkısının güftesini yazan ve besteleyen El Harrachi şarkısını yine kendisi de bir göçmen olan Raşid Taha’ya verdi. Şarkı 1990'larda yeniden popüler oldu. Türkiye ve Kolombayi’da “Ya Rayah” ile 1999 yılında en çok satan albümlerini çıkardı.

Raşit Taha da bir göçmen çocuğudur. Babası 1968'de Fransa'ya tekstil fabrikasında işçi olarak çalışmak için göç eder. Taha o zaman henüz 10 yaşındadır.

Peki, şu şarkı bize ne anlatır? (Not: Farklı çevirileri var buraya bir tanesini alıyorum)

Doğrudan insanın dikkatini mekâna ve mekânın insanına çeker. “Ey yolcu” diye başlar.

Ah nereye gidiyorsun?” diye sorar. Şöyle devam eder:

“Sonunda geri dönmelisin

Kaç cahil insan buna pişman oldu, sen ve benden önce

Kaç tane çok nüfuslu ülke ve boş arazi gördün?

Ne kadar zaman kaybettin?

Henüz kaybedecek ne kadar zamanın var?

Ah başkalarının ülkesinde göçmen

Neler olduğunu biliyor musun?

Kader ve zaman rotasını takip eder ama sen görmezden gelirsin

Kalbin neden bu kadar üzgün?

Ve neden orada perişan halde kalıyorsun?

Zorluk sona erecek ve artık hiçbir şey öğrenemeyecek veya inşa etmeyeceksin

Günler uzun sürmüyor tıpkı senin ve benim gençliğimiz gibi

Ey benim şansımı kaçırdığım gibi şansını kaçıran zavallı adam

Ah uyuyan, haberin bana ulaştı

Ve senin başına gelen benim de başıma geldi

Böylece kalp, yaratıcısı olan yaratıcısına (Yüce Hakk’a) döndü.

Uzun lafın kısası olmaz: Tekrar mükemmelleştirir, hataları da.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *