KONYA HABER
Konya
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

İDOP-TUOP-Greenwashing

YAYINLAMA:

Ötüken ormanında oturur isen ebediyen ülkeyi tutmuş olacaksın…

“Bilge Kağan”

Sultan Yıldırım Beyazıt Han dönemine ait bir hikâye anlatılır:

Sultanın önünü kesen yetmişlik bir nine, gür sesiyle Beyazid'e,

"Yeni bir evladım oldu bana maaş bağla" der.

Sultan Beyazid tebessüm eder ve "Nine hiç senin yaşında bir kadının çocuğu olur mu?" diye karşılık verir.

Kadın bunun üzerine bahçesine yeni diktiği fidanı gösterir.

Sultan Beyazid, kadını haklı bulur ve ona yardım edilmesini emreder…

Bu millet ağacı kendinden bir parça görür, kesilen, yanan ve yok olan her ağacı çocukluğundan ve hatıralarından koparılmış bir bağ olarak hisseder. Soyunu ağaçla özdeşleştirdiği dönemlerde olmuştur. Bir ağacın gövdesine sarılarak sonsuzluğu düşünür…

İDOP Projesi, TUOP çerçevesi ve Çıkan Yangınlar...???

İDOP, Dünya Bankası Grubunun beş kuruluşundan biri olan Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası'nın (IBRD) 400,0 milyon ABD doları tutarındaki kredisi ile finanse edilecek ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti (Borçlu) adına Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yürütülecektir.

Projenin uygulama alanı. Proje, öncelikli hedef bölgeler olarak tespit edilen ve Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Kilis, Manisa, Mersin, Muğla ve Osmaniye illerini kapsayan Adana, Antalya, Balıkesir, Çanakkale, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Mersin ve Muğla Orman Bölge Müdürlüklerinde uygulanacaktır.

Düşündüren Konu ise, 2021 yılından beri çıkan/çıkarılan büyük yangınların bu bölgelerde yoğunlaşması ...

Ağaç ve insanın hikâyesinin çok eskilere dayandığını, biz yokken de ağacın var olduğunu, 28 Temmuz 2021 de da başlayan büyük orman yangınlarıyla ilgili düşüncelerimizi bu köşede daha önce yayınladık.

https://bbnhaber.com.tr/yazarlar/yilmaz-tasci/ayakta-duran-kardeslerimiz-2396

Her şey bir tek şeyin bir parçasıdır ormanlarda…

İklim, ihmal ve sistem sorunları neler söylersek söyleyelim, orman yangınlarının önüne bir türlü geçilemiyor.

Türkiye’ye özgü doğal türler olarak bilinen, sosyal medyada yayılan “kızılçamın kolay tutuşması", "ABD tarafından dikilmesi" gibi iddialar bilimsel temellere ve kanıtlara dayandırılamayınca yangın sebepleri arasında kızıl çamların gösterilmesi de komik hal alıyor.

Yakın zamanda ABD veya Yunanistan'daki büyük yangınlarda da "siyasi manevra", "dönüşüm projeleri" şeklinde adlandırılsa da bunlar birer komplo teorisi olarak adlandırılmış, bilimsel olmayan ve spekülatif iddialar olarak nitelendirilmişti.

Toplumsal bir hastalık olan şüphe duygusunun altında yatan nedenlerden biri de fikir ve amel sahtekarlığıdır...

Bu tür olaylarda dünyanın neresinde olursa olsun güvenilir deliller kamuoyuna sunulmazsa ve resmî kurumlardan da net ve açık kanıtlar içermeyen söylemlerle konu ele alınırsa kafalardaki soru işaretleri her zaman olacaktır.

Gelelim İDOP Projesine…

Temmuz 2025 tarihinde Ankara’da uluslararası katılımlı entegre yangın yönetimi çalıştayı gerçekleştirilmiş; proje kapsamında 5R yaklaşımı, TUOP çerçevesi gibi yapılarla etkinliklerin sürdürüleceği dile getirilmişti.

Projelerin etkisinin görülmesinin 5 yıllık süreye yayılmış olması dikkate alındığında kısa vadeli müdahale eksikliği kaçınılmaz oluyor/ olacaktır.

Teknolojik süreç, erken uyarı sistemleri, sosyal medya ve istihbarat vb. alanlarda yeterli donanım, bilgilendirme, caydırıcı tedbirler ve yangınları önleyici hukuki düzenlemeler hızlı bir şekilde hayat bulmazsa 2021 yılında yaşanan, en son günümüzde çıkan yangınlar ve oluşan acı tablo devam edecektir.

Türkiye’nin iklim değişikliğinden kaynaklanan yangın riskiyle daha etkili mücadele edebilme kapasitesini güçlendirmek amacıyla hazırlanan İklime Dirençli Ormancılık Projesi (İDOP) hedefleri arasında; kurumsal kapasite artışı, yangın öncesi ve anında koordinasyon iyileştirmesi, teknik donanımın güçlendirilmesi ve yerel eğitim uygulamaların yer aldığı paylaşımlarına ulaşmak mümkün.

Finansman ve hedefleri bilinen bu tür projelerde başarı için; uygulama, şikâyet/takip mekanizmalarının da net şekilde topluma sunulması gerekiyor.

Proje kapsamında dile getirilen 5R yaklaşımı, TUOP çerçevesi hakkında da kısa bilgiler verelim:

5R yaklaşımı İngilizcede;

1️⃣ Review & Analysis (İnceleme & Analiz),

2️⃣ Readiness (Hazırlık),

3️⃣ Risk Reduction (Risk Azaltma),

4️⃣ Response (Müdahale),

5️⃣ Recovery (İyileştirme) kelimelerinin baş harfleriyle oluşturulmuş bir kısaltmadan ismini alır.

TUOP çerçevesi”, Türkiye Ormancılıkta Uyum Planının kısaltmasıdır ve İklime Dirençli Ormancılık Projesi (İDOP) kapsamında geliştirilen stratejik bir yönetim modeli olarak nitelendirilmektedir.

TUOP: Türkiye Uyumlu Ormancılık Planı, Türkiye'nin ormancılık faaliyetlerini iklim değişikliğine uyumlu, dirençli ve sürdürülebilir bir hale getirmeyi amaçlayan bir politika/uygulama çerçevesidir.

İDOP projesinin sahaya uygulanmasında, TUOP temel alınmaktadır.

İklim kriziyle ormancılık alanında nasıl baş edeceğini belirleyen stratejik yol haritası olarak nitelendirilen TUOP’un temel amaçları arasında iklim riski temelli planlamalar, karar destek sistemleri kurulması, yerel katılımın artırılması, ormancılık politikalarının güncellenmesi, iklim krizine göre yeniden düzenlenmelerin yapılması vb. uygulamaların yer aldığı söylenmektedir.

Kadim kültürümüzde bize yaşanan olaylar analiz ve sentez edilirken ideolojik hatalardan uzak durmamız gerektiği salık verilir, olaylara bakarken bir taraftan dikey (tarihsel ve sosyolojik) , diğer taraftan yatay (operasyonel ve stratejik) bir çözümler üretmemiz gerektiği öğütlenir. Bu iki yaklaşımı kullanabildiğimiz süreçte, krizler önceden fark edilecek, yapısal dönüşümlerin önceden planlanması sağlanacak ve sonuçta toleransı yüksek dirençli hale gelinmiş olunacak, hüsrana uğramayacağız.

Bilgiye hâkim olmak ve her alanda yozlaşmaya karşı ahlaki direnç geliştirmek devletlerin ve toplumların bekası için önem arz eder. Bu tür istenmeyen olaylar bir taraftan toplumsal güven konusunu diğer taraftan da imaj konusunu zihinlerde sorgulatmaya başlar.

Çıkan her türlü orman yangınlarına karşı 5R yaklaşımı olması gerektiği gibi uygulanmaz ve politikalar geliştirilmezse sadece çevresel felaketle değil, toplumsal güven, adalet ve birlik duygularının da ormanlarla birlikte yara aldığını/alacağını söylemek mümkündür.

Paris İklim anlaşmasına atılan imzayla birlikte artan yangınlar, İklimcilik /İklimcilik

Tiyatrosu söylemleri karşısında doyurucu açıklamaların yapılmaması, halka temas etmeyen ve kabul görmeyen, sahada hayat bulmayan her proje yeşil yıkama (greenwashing) aracına dönüşebilir.

Milyon dolarlık projelerle İDOP sahada, TUOP arka planda...

Paris İklim anlaşmasıyla, çıkarılan iklim yasasıyla ve yürütülecek İDOP projesiyle birlikte artan orman yangınlarına çare sunulacak mı? Zaman gösterecek…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *