KONYA HABER
Konya
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9428 %0,51
47,8846 %0,56
4.404,54 % 0,48
Ara

Faiz İz Bırakır

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

*Bu kaçıncı yazım faiz üzerine Müslüman bir ülkede, faiz nedir yazmak saçma olur, herkes faizi iyi biliyor özellikle benim bakış açıma göre hak edilmeyen fazladan elde edilen sömürme üzerinedir faiz. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2025 yılının ilk 6 ayında bütçe harcamalarının %17'si yani 1 trilyon 111 milyar TL faiz ödemelerine gitti. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar en büyük engeldi eskiden. Ekonomik durum bu 3Y için en büyük engel şimdilerde. 2023 yılı Mayıs ayında faiz %8,5 idi şimdi ise faiz %43. Tarım Bakanlığı’nın 1 yıllık bütçesi 438 milyar lira, durum vahim gibi. Vergi gelirlerinin %70’i KDV ve ÖTV’den geliyor. Faiz giderlerinin devletin bütçesinde ve nakit dengesinde büyük yer tutar, faiz giderlerinin düşürülmesi halinde sorunlar çözülür. Arjantin ciddi bir örnektir.

*Faiz politikası çok önemli yapısal sorunları olmayan ekonomilerde ortaya çıkan sorunları çözer. Para basarak sorunları ötelemek eskidendi. Bir yandan para basıp piyasaya sürerek bir yandan faizleri sıfıra kadar düşürerek gelişmiş ülkeler, ekonomide karşılaştıkları çöküşten çıkmayı ve toparlanmayı başardılar. Bunu başarırken de enflasyon oluşmadı. Basılan paralar ülkede kalmamalı. Gelişmişlik bu zamanda işe yarıyor. Gelişmiş ülkeler ekonomi ve hukuk, demokrasi, eğitim gibi alanlarda yeterli olduklarından dolayı para politikasına güvenilir. 2018 yılında değişen sistemle, ekonomi politikasında, özellikle faiz politikasında yanlış adımlar atıldı bu yanlışlar 2021 yılında enflasyon yükselirken faizi düşürme hamlesiyle doruk noktasına ulaştı. Faiz negatif hale gelince dövize yöneliş oldu, bu kez bu yönelişi önlemek için KKM uygulamasıyla kur garantisi getirildi. 2023 yılı ortasında bu yanlışlardan dönüş için yeni bir program geldi. Bu program faiz ve zorunlu karşılıklar düzenlemesi gibi para politikası araçlarının kullanılmasıydı. Kamu kesiminin, özellikle yüksek yöneticilerin yarattığı büyük israfla ilgili hiçbir düzenleme içermiyor. Maliye politikasıyla harcamaları kısmak yolunda düzenleme yapılamayınca bu kez enflasyonu yükselttiği bilinen dolaylı vergileri artırmaya ağırlık verilmek zorunda kalındı. 2021 yılından itibaren 2 yıl boyunca enflasyona göre çok düşük faizle kredi kullanmaya başlamış olan iş insanları, faizlerdeki yükselişe ayak uyduramadı. Ülke riskinin yüksekliği ve düşürülmeye çalışılması bir yana tam tersine risk artırıcı açıklamalar yapılması doğrudan yabancı sermaye girişini engelledi. Doğrudan yabancı sermaye girişi çok düşük düzeyde kalınca yabancı sıcak para çeşidi olan carry trade yoluyla ve Türk yatırımcıların $ hesaplarını bozdurup Türk Lirası hesaplara geçmesini sağlayan bir sistemle finansman çevrilmeye çalışılıyor. Böyle bir ortam ülke ekonomisinin çekici gücü olan sanayi kesimi üretiminin ciddi darbe aldı. Sanayi üretimi 2024 sonunda kısa bir çıkış göstermiş olsa da bunun bir ölü kedi sıçraması olduğu gerçektir.

* Faiz nasıl başlamış. Antik zamanlarda çiftçiler buğday, arpayı eşkıyalar ya da hükümdarlar tarafından el konulmasından bıkmışlar. Çuvallara koyup tapınaklara emanet etmişler. Mallarını, ihtiyaç oluncaya kadar tapınaklara emanet ederlermiş. Tapınaklar kutsal sayıldığı için kimse içeri zorla girip bu mallara el koyamıyormuş. Tapınaklarda görevli rahipler dönemin en iyi yetişmiş, okuma yazma ve ölçü, hesap bilen kişileri olduğu için tapınağa getirilen tahılları tartıyor, ölçüyor ve kayda geçiyorlarmış. Böylece tapınağa teslim edilen malın aynen geri alınmasında hiçbir tartışmaya yer kalmıyormuş. Din görevlilerinin herhangi bir bedel talep etmeksizin korumaya aldıkları bu mallar tapınaklarda fazlaca yer işgal etmeye başlayınca zaman içinde bu koruma karşılığında bir bedel alınır olmuş. Bir süre sonra henüz mahsul almamış olup da bu tahıllara bir süreliğine ihtiyacı olanlar bu tahılları kendi mahsullerini aldıklarında iade etmek kaydıyla ödünç istemeye başlamışlar. Başlangıçta sadece güvene dayalı ve bedelsiz yapılan bu ödünç verme işi sonraları tapınakların harcamalarına katkı sağlaması amacıyla belirli bir bedel alınarak yapılmaya başlanmış. Böylece tapınaklar düşük bir bedelle korumaya aldıkları tahılları daha yüksek bir bedelle ödünç vermeye başlayınca yüzyıllarca, Anadolu ve Mezopotamya’da din görevlerinin yanı sıra bankacılık işlerini yaparak, ihtiyaç sahiplerine faiz karşılığı borç veriyorlarmış. Tapınaklarda başlayan bu işlemlerin iyi kazanç getirdiğini görenler, korumalı silolar inşa ederek aynı hizmeti daha düşük bedelle vermeye başlamışlar. Tefecilik aslında yüksek faiz değil düşük faiz isteyerek başlamış ve sonra tersine dönmüş. Bir süre sonra çiftçilerin hepsi daha düşük muhafaza bedeliyle aynı hizmeti sunan tefecileri tercih etmeye başlayınca din görevlileri faizin iyi bir şey olmadığını ve yasaklanması gerektiğini dile getirdiler ve yasaklanması için hükümdarlara baskı yaptılar. Bu baskılar riskleri yükselttiği için tefecilerin faizleri artırmasıyla sonuçlandı ve başlangıçta faizi düşürerek piyasayı elde eden tefeciler yüksek faizle iş yapan kişilere dönüştü.

*Sonuç olarak, faiz iz bırakır. Kötü bir iz. Hak edilmeyene kolayca sahip olmak ne kadar bir iz bırakırsa. Hırsızlık gibi. Gasp gibi. Daha çok kazanmak için hırslanmak merhametten uzaklaşmak, insanlıktan çıkmak. Paraya değer vererek paranın her şeyi çözeceğini düşünmek hatta paraya tapmak noktasında. Çalışmadan kazanmak, tembellik etmek. Uzun yazının kısa özeti insan olmak için beynini kullanmak daha çok kazanmakla olmaz bereket denilen çalışarak kazanmak gerekir. İzsiz bir yaşam.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *