KONYA HABER
Konya
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

Avdet Uçuşu

YAYINLAMA:

1950 Genel seçimleri hükümetin yanı sıra bireysel bakışı da kendiliğinden değiştirmiş, Adnan Menderes Başvekilliğe yükselirken memlekette eğitim, ulaşım, ekonomi seferberliği boy göstermiş, hariçte kalanlardan bir kısmı mecburiyetleri kalkmasına mukabil uzak diyarlarda süren hasretlerine son vererek avdete uçmuşlardır.

Bunlardan dikkat çeken birisi de on dört yıl ülkede yaşadığı müddetçe eski yol arkadaşlarının kabirlerini ziyaret edip Aydın’ın Söke İlçesindeki Yaylaköy Caferli Granta Kabristanı’ndaki ebedi istirahatgahına çekildi. Son yıllarındaki sessiz yürüyüşüne mukabil vefatından yarım asırdan daha fazla geçtikten sonra bu defa dizilerde ve sinema filmlerinde temsilleri hedef kitleye ulaştırılmaya, ismi yeniden telaffuz edilmeye başlandı.

XIX. yüzyılın sonları ile XX. Yüzyılın başlarında Payitahtı, İslam Alemi ile Türk Dünyasının merkezi haline getirip sömürge siyasetçilerini serseme çeviren II. Abdülhamit iktidarına muhalif hareketin içinde yer almış Hicaz’dan Tuna boylarına kadarki sahanın her noktasında aniden belirerek “Uçanların Şeyhi” olarak nam salmıştı.

II. Meşrutiyet’in genel af ilanıyla bu defa Teşkilat-ı Mahsusa’nın öncüleri arasında yer alıp Trablusgarp, Balkanlar, Trakya faaliyetlerini ilk cumhuriyetimizi tesis ederek Batı Trakya Türk Cumhuriyeti ile taçlandırdı.

Dünya savaşıyla birlikte uçuş Ortadoğu üzerinde gerçekleşti. Her bir anı ayrı bir destanı barındırıp, bitmeden yenisi ek sayfalara kendiliğinden aks etmeye başladı. Dillerdeki ifadeler gönüllerin genişliği içerisinde çözülüp gitti. Kaleme de söze hacet kalmadı peşinde de sürüklenmedi. Teşkilat riyasetinde en üst makam sorumluluğunu üstlenip başarıdan başarıya kanatlandı.

Acılar, ıstıraplar, mağlubiyetler, zorlukların hiçbiri mazeret teşkil etmedi. Kendinden sayıca beş yüz kat işbirlikçi sürüsüne karşı gözünü dahi kırpmadan giriştiği mücadelede esir düşmesi de aynı şekilde algılandı. İngilizlerin meşhur sürgün adası Malta’da bu defa silahı kadar kalemini de ne denli maharetli kullandığını dünyaya gösterdi. Hayber’de Türk Cengi maziden atiye atılan anlamlı bir ok oldu.

En azılı düşmanlarına “henüz hiçbir şey bitmedi” demeyi de ihmal etmedi. Anadolu insanı, ne de olsa köy odalarında Hayber adına son derece aşina olup “Al Kanatlı Azrail” ile de binlerce yıldır birlikte ilerlemekteydi.

Savaşı bitiren barış antlaşması, onun yüz ellilikler listesine eklenmesi basamağı oldu. On üç yıl sonraki affı da dikkate almamıştı. “Hiçbir zaman affını dilemediği” ifadesini sadece söylemedi ömrünü adayıp gereğini yaptı. Ömrünün farklı zamanlarında geçiş köprüsü olarak kullandığı sahil şehri İskenderiye’de kaldı.

15 Nisan 1964 günü hakka yürüyüşü ve ardında gelen seneler sessizce olmasına mukabil III. Bin yıl ile XXI. Yüzyıl Türk film ve dizi projeleri bu durumu fazla bir emek sarf etmeden değiştiriverdi. Birçok medya ürünü kendine yer vererek görünürlüğünü artırdı. Şu örnekler çeşitlilik göstermesi bakımından önemlidir: Payitaht Abdülhamit (Yönetmen: Serdar Akar, 2017-2021), Akif (Yönetmen: Sadullah Şentürk, 2021), Mahsusa Trablus (Yönetmen: Şafak Bal, 2023-…) Medya ürünlerinin ekranlarda, beyaz perdede ve internet üzerinden yayınlanması hususları başka araştırmaların da konusu olabilecek bir nitelik taşımaktadır.

Projelerin ilkinde devlete, başkanına, uluslararası liderliğe itaat ve sahada verilen görev ifasını, ikincisinde istiklal yolunda tam zamanında imdada yetişmesini, üçüncüsünde ise at izinin it izine karıştığı yoldaki ilerlemeyi hedef kitleye aktarılmaktadır.

Uçuşlar ne kadar gizemli olursa olsun Türk kültürünün avdet uçuşu ekseriyetle sessiz gerçekleşmekte ancak sonrasındaki süzülüş muhteşeme dönüşmektedir. Her çağda böyle olmuş Türk milleti içinden yetiştirdiği evlatlarının sessizliği ile ezelden ebede ince ancak hiç kimsenin görmezlikten gelemeyeceği net bir çizgi çekmiştir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *