Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal konut projesine başvurulara ilişkin, "Talebin yoğunluğu ortada. Allah nasip ederse seçimden sonra yeni bir etabı başlatacağız çünkü arsa noktasında sıkıntımız yok." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 22'nci Devlet Başkanları Zirvesi için Özbekistan'a gerçekleştirdiği ziyaretin sonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, muhalefetin, sosyal konut projeleri ile Gençlik ve Spor Bakanlığının yurtlarıyla ilgili, "beton ekonomisi" yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, betonsuz ne bina ne yol ne de köprü olduğunu ifade ederek, "Bunlar böyle diyor ama dedikleri şeylerin akla, mantığa sığar bir yanı var mı?" diye sordu.
105 yeni yurdun açılışını yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Bu 105 yurt açılışının ötesinde bu sene arz olarak öğrenci talebinden çok çok fazlayız. Bütün bunlara rağmen şu anda 'Daha da artı değer meydana getirelim, herhangi bir sıkıntı kesinlikle olmasın.' diyoruz. Böyle bir çalışma şu anda ortada." dedi.
Yurtlarda 2002'de 182 bin olan yatak kapasitesinin 2022'de 850 bine çıktığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim yurtlar gerçekten çok lüks. Ben yurtları dolaşıyorum, bakıyorum. Yemekler hakeza öyle. Ücretler çok çok düşük. İşin böyle bir güzelliği de var. Bütün bunların yanında da tabii benim iftihar ettiğim bir şey de şu, öğrenci kişilik buluyor. Özellikle 'Bu benim yurdum.' diyebiliyor. Biz ranzalarda kaldık. Şimdi üç yatak, karyola, çalışma odası, gardırobu, her şeyi içinde. Yurtlar böyle. Birçoğu da manzarasıyla, her şeyiyle çok çok farklı.
Geçen gün Cebeci Öğrenci Yurdu'nun açılışını yaptım. Gençlik yıllarımda öğrenciliğimde Ankara’ya geldiğimde Cebeci Öğrenci Yurdu'nda arkadaşlarımla bir gece, iki gece beraber kalırdım. O yurt ile bunlar mukayese edilmez. İşte onu yıktık, şimdi sıfır yeni yaptık. Açılışı yaptık, odaları bir dolaştık. O zaman erkek yurduydu. Şimdi 4 bin kişilik bir kız yurdu oldu. Yani 'beton' filan diyorlar ama bir gel, gez, gör, bak neyin nesidir? 'Hakikaten nasıl bir yurt, bir göreyim şunu' diye bir dertleri yok."
"Temel eleştiri teknolojiye yatırım yerine buraya yatırım yaptığınız, fabrika kurmuyor, fabrika açmıyor şeklinde." ifadesi üzerine Erdoğan, "İşte Bay Kemal, TEKNOFEST'e geldiği gün Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, onu gezdirirken ona aslında güzel bir ders verdi zaten, epeyce anlattı ona bazı şeyleri ama anlamaz." dedi.
TOKİ'nin sosyal konut ve arsa konusunda yapacağı arzın çok konuşulduğu ve ikinci günde başvuruların 2 milyonu aştığı hatırlatılarak, "Talebin bu kadar çok olması, ihtiyacın da çok olduğunun bir göstergesi. İleriki dönemde bu arzın daha da artacağına dair bir eğilim var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Arzın yapılması noktasında bizim bir sıkıntımız yok. Şimdi bir görmüş olduk arz-talep dengesini. Demek ki arz-talep dengesi, talep istikametinde gözüküyor. Öyleyse demek ki seçimin ertesinde yeniden bir hamle yapılabilir. O zamana kadar da zaten bu inşaatların kabası bitmiş olur, yüzde 50-60 oranında ilerlenmiş olur çünkü orada işin tamamen bitmesi 1,5-2 yılı bulur. Bir taraftan da tabi kuraların çekilmesi, ondan sonra yerleşmeler başlar. Bu arada da biz işin ikinci etabına başlamış oluruz. Burada bizim para pul sıkıntısı yok. Tabii burada talebin yoğunluğu ortada. Onun için diyorum ki Allah nasip ederse seçimden sonra yeni bir etabı inşallah başlatacağız çünkü bizim arsa noktasında filan sıkıntımız yok. Arsa noktasında sıkıntı olmadıktan sonra yeter ki iş yapacak bir iktidar olsun. İş yapacak iktidar da biziz. Tabii Bay Kemal ve avanesi, ona da bir şey uydururlar. Ben arkadaşlara da söyledim, 'Arkadaşlar hiç oyalanmayalım, Türkiye'nin dört bir yanında planlamaya göre hemen temel atmaya başlayalım. Yıl sonunu beklemeyeceksiniz.' dedim. Talimatı verdim ve yıl sonuna varmadan biz şu anda hangi şehirde ne kadar yapıyoruz, ona göre bir taraftan da temelleri atıp inşaatlara başlayacağız."
- "İspat-ı vücut etmişiz biz"
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Sosyal Konut Projesi'ni desteklediği ama bunların boş vaatler olduğu" paylaşımı ile "başvuru için alınan 500 liranın geri ödenmeyeceği, bunun bir seçim yatırımı olduğu" eleştirisinin anımsatılması üzerine, "Bu, ilk defa yapılan bir şey değil ki. Biz TOKİ vasıtasıyla bundan önce zaten 1 milyon 170 bin konutu yaptık, teslim ettik. Şu anda TOKİ konutlarında oturanlar var, bize dualar ediyorlar. İşte en son geçenlerde Esenler'de teslimat yaptık ve o daireleri ziyaret ettik. Bizimkinin ispatı var. İspat-ı vücut etmişiz biz." diye konuştu.
- "Merkez Bankamızın rezervi 115 milyar dolar civarında"
Yeni ekonomik modelin meyvelerini vermeye başladığı belirtilerek, "Son zamanlarda içeriden ve dışarıdan 'Türkiye, bu paraları nereden buluyor?' diye sorular geliyor." ifadesi üzerine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çalışıyoruz, çalıştığınız zaman para da geliyor. Ülkemize duyulan güvenle dışarıdan da geliyor. Hazine, Maliye, Merkez Bankası el ele vererek üretken bir ekonomiyi büyütüyor çünkü bizim bu attığımız adımlar, tüketim ekonomisinin veya israf ekonomisinin neticesi değil, tam aksine üretim ekonomisinin bir neticesidir. Üretim ekonomisinin neticesi olarak da şu anda biz hasılayı toplamaya başladık. İşte şu an itibarıyla mesela Merkez Bankamızın rezervi 115 milyar dolar civarında. Şimdi bunlara kalsa, bunlar Merkez Bankasının rezervini adeta sıfırlanmış gibi gösteriyorlar ama tablo öyle değil."
- "Bu adamın istikameti filan yok"
Erdoğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, İzmir'in kurtuluş yıl dönümündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Bu adamın istikameti filan yok. Bu, pusulayı şaşırmış ve terbiyeden uzak. Tarihini hakaretle ifade etmeye çalışan bir insan, bir defa bu milletin bir evladı olamaz. Bu millet, bu ecdatla anılıyor. Bu ecdatla şu anda biz iftihar ediyoruz ama ne yazık ki siyasetin içinde olmaktan öte, parti başkanı olanlarda bile ve üstelik 'Tarihçiyim' dedikleri halde bunu yapanların olması gerçekten bir akıl tutulmasıdır. 33 sene Osmanlıyı idare eden bir Sultan Abdülhamid'e utanmadan, sıkılmadan öyle yakıştırmalar yapılması asla kabul edilemez. Bir de 'Merdan Yanardağ' diye birisi var. O da Osmanlı hakkında ahlaksız ifadeler kullanıyor, hakaretler ediyor. Bu ifadeleri kesinlikle nefret suçuna da girer. Tabii bunların üzerine gitmemiz lazım. Yani bu meydan o kadar boş değil. Bunu bilmeleri gerekecek. Ecdadımıza eğer layık olacaksak bunlara hukuk çerçevesinde gereğini yapmamız lazım."
Kaynak:Hümeyra KARADAĞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.