Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

​​​​​​​Şükran Mahallesi’ndeki kazılarda Selçuklu dönemi yapısı çinili mekana rastlanıldı. Kazı uzmanları tarafından sıraltı tekniğinde yapılan bu çinilerin Kubadabad Sarayı çinileri ile yakın benzerlik içerisinde olduğu rapor edildi
Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

ÇİNİLİ MEKAN

Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin M. Doksanaltı ve Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Çetinaslan’ın Şükran Mahallesi’ndeki kazılara ilişkin bilimsel raporlarında Selçuklu dönemine işaretlenen çinili mekan tespiti dikkat çekiyor.

Konuya ilişkin ayrıntılı raporda, “Dar’ul- Huffaz’ın kuzeyinde yer alan 41642 numaralı adada 4 m derinlikte açılan 4 numaralı açma içerisinde 2,93m derinlikte kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan iki parça halinde duvar tespit edilmiştir. Bu duvarlardan kuzeybatı yönünde uzanan 1,17x0,64 m ölçülerinde ve 0,35 m yüksekliğindeki duvarın alt kısmında firuze renkli çinilerin yer aldığı ince bir kuşağa yer verilmiştir. Güneydoğu yönünde uzanan diğer bir duvar ise sırlı tuğla ile oluşturulmuş 3,86 m x 0,64 m ölçülerinde ve 0,26 m yüksekliğindedir.

Tuğla malzeme, Selçuklu döneminde Konya’da inşa edilen yapıların birçoğunda görülmektedir. Yapılarında kullanılan tuğlalar, bileşimlerindeki malzemeler nedeniyle, açık pembeden bej-krem renge kadar varan renk çeşitlemeleri göstermekle beraber kırmızı renkli tuğla toprağının daha fazla kullanıldığı tespit edilmektedir. Bu tuğlalar, genellikle ince taneli ve sık dokuludur. İnşa edilen duvarda düz örgü aralarında kireç harcı görülmektedir.

Mimari eserlerde çini süsleme, çok zengin motifler, renk ve tekniklerle hızlı bir gelişme göstermiştir. Bu gelişme içerisinde yer alan duvar levhaları, yıldız ve haçvari şeklindeki çini parçalarının karışık düzende süslenmesi ile oluşturulmuştur. Örneklerini Karatay Medresesinde sergilenen ve Alaaddin Köşkü, Kubadabad Sarayında kullanılan çinilerden bilmekteyiz. Sır altı tekniğinde krem rengi zemin üzerine kobalt mavisi, siyah renklerle işlenen figür ve motifler işlenerek üzerleri sırlanmıştır. Zarif çizgilerle bezenmiş bitkisel, geometrik desenlerinin üzerine şeffaf turkuaz sır altında gölge gibi siyah desenlidir. Selçuklu sanatında çok tutulan bezemelerden zikzak motifi kare çiniler yüzeyine işlenmişti. Siluet halinde resmedilen hayvan figürleri (özellikle kuş ve ördek) arka fonda tek çizgiyle kalp ve bitki dalları yapılmıştır. Selçuklu döneminde sevilerek kullanılan duvar çinileri özellikle 13.yüzyılda zenginleşmiştir. Şükran kazı alanında bulunan çinili mekândaki tuğla duvar örgüsü ile birlikte görülen çiniler bir kompozisyon göstermemektedir. Kullanılan çiniler yıldız, haçvari, plaka çinilerine ait parçalarının gelişigüzel düzende süsleme unsuru olarak kullanılmıştır.

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

ÇİNİLERİN İKİNCİ KULLANIMI

Duvarın güneybatı yönünde bulunan çiniler ikinci kullanım olup, sırsız tuğla ile birlikte kullanılmıştır. Tuğlalar ortalama 0,10x0,20 m ölçülerinde ve aralarında kireç harcı görülmektedir. Sırsız tuğlalar düz ve ters olarak yapılmış “T” motifleri şeklinde görülmektedir. Levhalardan kesilen çini parçalarının oluşturduğu kompozisyon ise 0,15 – 0,20 m ölçülerinde, zemini firuze, motifleri siyah-mor renkli olan sırlı tuğlalar ile çevrelenmiştir. Diğerlerinden ayrılan sekiz parça çinide beyaz zemin üzerine mavi, firuze, mor, lacivert ve siyah renklerle desenler yapılmıştır. Altı parça çini üzerinde ise zemin siyah-mor, motifler firuze renkli iken; diğer çini parçalarının tamamında zemin firuze, motifler siyah-mor renklidir.

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

KUBADABAD SARAYI’NDAKİ ÇİNİLERE BENZİYOR

Geometrik çerçeve ve geçmelerin arasında yer alan kıvrık dal, rumi ve çeşitli bitkisel motiflerin tamamı görülemediği için kesin bir tanımlama yapma imkânı bulunmamaktadır. Ancak sıraltı tekniğinde yapılan bu çinilerin Kubadabad Sarayı çinileri ile yakın benzerlik içerisinde olduğu görülmektedir. Kuzeybatı duvarı ile arasında 0,95 m açıklık olan güneydoğu duvarının üst kısmında da turkuaz renkli sırlı tuğlalardan oluşan bir şerit yer almaktadır.

Bu duvar yüzeyinin alt kısmında yer alan derz boşluğundan anlaşıldığı kadarıyla, diğer duvarda görülen firuze renkli çinilerden oluşan kuşak burada da devam ettirilmiş olmalıdır.

Kuzeybatı yönünde uzanan çinili duvarın hemen kuzeybatı köşesinde pişmiş toprak Çapı 0,48 m pithos görülmektedir. İki parça halinde bulunan çinili duvarların hemen kuzeyinde yer alan 2,80x0,53 m ve korunan yüksekliği 0,39 m olan duvar çimento harçlı olup Cumhuriyet dönemine tekabül etmektedir.

Çinili duvarların güneybatısında daha düşük kotta güneybatıya doğru uzanan 1,36 m x 6,33 m ölçülerinde yapının temel duvar kalıntısı bulunmaktadır. Açma içerisinde kentsel dönüşümden dolayı yıkılmadan önce üzerinde bulunan modern binaların bodrum katına ait duvar kalıntıları ile aynı seviyede bulunmakta ve bu evin inşaatı esnasında duvarlar tahrip olduğundan dolayı yapının muhteviyatı anlaşılamamıştır.

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

14. YÜZYIL FISKİYELİ ÇANAK ÖRNEĞİ

Kuzeybatı yönünde uzanan sırlı tuğlanın olduğu duvar yapısının doğusunda 0,58 x 0,58 m ölçülerinde bulunan mimari parça, kare şeklinde yekpare bloktan işlenmiş, çapı 0,42 m olan bir daire içine konumlandırılan sekiz kollu yıldız motifinin içinde 0,24 m genişliğindeki düzgün sekizgenin merkezinde 0,12 m çapında çarkıfelek motifli rozet ya da kabara bulunmaktadır. İnsitu durumda olmayan Büngüldek taşının malzemesi kireçtaşı olup üzerinde yer alan motifler Selçuklu dönemi özelliği göstermektedir. Büngüldek taşının bitişiğinde yer alan malzemesi mermer olan mimari parça 0,39x0,61 m ölçülerinde olup fonksiyonu anlaşılamamıştır.  Fıskiyeli çanak veya teknesi doğrudan doğruya zemin döşemesine oturtulmuş ya da gömülmüş çeşmeler, Anadolu’da 14.yüzyılda inşa edildiği bilinen fıskiyeli çeşme örneklerinde ilk tipindedir. Çanak-teknelerin genellikle bir kenarı 60-100 cm olan kare şeklinde yekpare bir mermer bloktan işlenmiş olup iç yüzeyleri basit veya dilimli daire, kare, altıgen, sekizgen, yıldız gibi motifler gibi geometrik şekiller ya da mukarnas dilimleri ile süslenmiştir.

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

KONYA’DA BÜNGÜLDEK TAŞI DENİR

Çanağın ortasında bazen taştan bir göbek veya birkaç delik de yer alır. Merkezindeki deliğe yerleştirilen madeni boru, ayarlanan yüksekliğe göre, aşağıda döşeme altından borularla gelen suyu fışkırtır. Fıskiyeden dökülen su, ya göbek çevresindeki küçük deliklerden hemen akıp gider yahut çanak içinde bir miktar biriktikten sonra, çanağın kenarına bağlanan ve döşeme kaplamasına oyulmuş, üstü açık kanallardan yakındaki bir havuza sevk edilir. Bu tip çeşmelere Konya’da “Büngüldek” denilir. Bu tip eski çeşme örnekleri Divriği’de Melike Turan Darüşşifasının havuz kenarında, Konya’da Karatay Medresesi’nin havuz kenarında Amasya Gök Medrese çeşmesinde mevcuttur. Duvarlarda kullanılan sıraltı tekniği çini ve sırlı tuğla, yekpare blok Büngüldek taşı üzerine yıldız motifi-sekizgen geometrik desen-rozet ile süslenmiştir” şeklinde paylaşımlar yapıldı. 

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

Konya’nın kalbindeki hançer: ŞÜKRAN MAHALLESİ -5-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.