KONYA HABER
Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara
BBN Haber Tarım Konya'da bu ürün için yasak kalkmıştı. Genetik çalışmalar verimi artıracak

Konya'da bu ürün için yasak kalkmıştı. Genetik çalışmalar verimi artıracak

80 yıl sonra Konya'nın 7 ilçesinde ekimine izin verilen kenevirin verimini arttırmak için düğmeye basıldı. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kenevir Araştırmaları Enstitüsü, kenevirin verimini artıracak genetik çalışmalara başladı.

KAYNAK: Dha
Okunma Süresi: 5 dk

Türkiye için stratejik öneme sahip olan ve yıllar önce dış ülke baskıları yüzünden ekimi yasaklanmış olan kenevir için ekim izni yakın zamanda onaylanmıştı. Yasaklandığı tarihten 80 yıl sonra ekimine Konya'da da izin çıkan kenevir, şehrin 7 ilçesinde tekrardan ekilmeye başlandı. Yüksek ekonomik getirisi ve düşük giderleriyle ekonomik açıdan kritik bir öneme sahip olan kenevirin geçtiğimiz yaz döneminde Çumra ilçesinde hasadı yapılmıştı. Türkiye ve Konya için kritik öneme sahip olan bu ürünün genetik olarak geliştirilmesi ve ihyası için Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kenevir Araştırmaları Enstitüsü tarafından düğmeye basıldı.

Picture background

Yeni Kenevir Türü Yüksek Lif Oranına Sahip Olacak

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kenevir Araştırmaları Enstitüsü’nde, yerli kenevir çeşitlerinin lif oranının artırılması için yüksek lif oranına sahip yabancı çeşitler ile melezlenerek yeni genetikler oluşturuluyor. Enstitü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, “Burada asıl amaçlanan genetik varyasyon oluşturmak, yani kenevirin her türlü genetiğini bulunduran genotipleri elde etmek. Bunu da ‘genetik kirlenme olmasın’ diye melezlemeleri oluşturmak için kabinler kullanmaktayız. Çünkü dışarıdan polen alışverişi olmasın” dedi.

bha-haber-ici-6.jpg

Yabancı Türlerle Yerli Genotip Üretimi

OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü tarafından yürütülen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen proje kapsamında, yerli kenevir genotiplerinin lif oranını artırma çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda yapılan ön çalışmalarda, yüksek lif oranına sahip yabancı orijinli Santhica-27 ve Futura-75 isimli 2 çeşit ebeveyn olarak seçilerek, yerli genotiplerin lif oranlarını artırmak için melezleme çalışmaları başlatıldı. Çalışma, 16 farklı melez kombinasyonuyla özel olarak izole edilen kabinlerde yürütülüyor.

Picture background

Yeni Yavrular Elde Ediliyor

Projeye ilişkin bilgi veren OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, “Bu kabinler kenevir genotipleri melezleme kabinleri. Diğer normal kabinlerden yüksektir. Kabinler, çelik profile yapıldı ve etrafı polen geçirmeyecek örtülerle sarıldı. Biz burada melezleyeceğimiz genotipleri belli bir sıranın içini ekmekteyiz ve orada toz alışverişi istemiş olduğumuz anne ve baba bireyler arasında olur. Meydana gelen yavrular istemiş olduğumuz genetik özelliklerde sağlanmış olur. Kabinler dışarıya polen veremezler. Dışarıdan da polen alamazlar. Dolayısıyla kendi içerisinde bizim seçmiş olduğumuz ebeveynler oluşacağı için ıslah çalışmaları bu kabinleri kullanmaktayız. Burada 16 kabin var. 16 farklı bir genotip melezlemesini burada yapabilmekteyiz” diye konuştu.

Picture background

Lif Oranı, Yoğunluğu ve Yağ Miktarı İyileştirilecek

Kabin sayısını arttırmayı hedeflediklerini dile getiren Prof. Dr. Selim Aytaç, “Yıl içerisinde bu kabinlerde birkaç jenerasyon yapmak suretiyle arz etmiş olduğumuz 32 veya daha yüksek oranda yılda melezleme kombinasyonu oluşturmaktayız. Bu kombinasyonlar daha sonra başka kabinlerde gözlem bahçeleri şeklinde dönüştürülüyor. Belki de onlarca, yüzlerce farklı genetör elde ediyoruz. Bunların içerisinde gerek gözlemlerimiz gerek ölçüm sayımı tartımlarımız gerek laboratuvar çalışmalarımız sonucunda yeni çeşit adaylarımız, istemiş olduğumuz özellikte yeni adaylarımız ortaya çıkmakta. Burada verimlilik, lif verimi, lif oranı, yağ verimi, tohum verimi gibi özellikler araştırılarak yeni çeşitlere yol çıkarmaktayız. Aynı zamanda ilaç etkin maddesi amaçlı üretimlerimizde önce laboratuvar şartlarını daha sonra yine kabinleri de geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir" dedi.

Yeni Varyasyonlar Gen Haritasına Kaydedilecek

Dünyadaki bütün kenevir genotiplerinin gen bankasını oluşturmak istediklerini ifade eden Aytaç, "Tohumlar kabinlerde normalde 4-4,5 ay kalıyor. O süre içerisinde biz işimizi bitiriyoruz. Yani tohumu ektikten sonra 4,5 ay sonra tohum alıp tekrar kabinleri hazırlıyoruz, tekrar üretim yapıyoruz. Sera içinde olduğundan dolayı yıl boyu burada kenevir üretimi yapabiliyoruz. Biz bunda sadece 3 çeşit değil, aynı zamanda daha çeşit olumlu 2 bin 500'e yakın genotipimiz var. Onları kullanmaktayız. Yine yurt dışına ithal etmiş olduğumuz belli özellikleri olan yabancı çeşitleri de melezlemeye almaktayız. Bizim için önemli olan üniversitemiz bünyesinde dünyadaki bütün kenevir genotiplerinin gen bankasına oluşturmak, şu anda gen bankasında gelişme çalışmamız var. Buradan elde etmiş olacağımız yeni varyasyonları da gen bankamızın kayıt altına alıyoruz. İleride çalışacak olan genç arkadaşlara materyal olarak bünyemizde bulunduruyoruz" dedi.

Asıl Amaç Genetik Varyasyon Oluşturmak

Asıl amaçlarının kenevirin genetik varyasyonunu oluşturmak olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aytaç, “Burada asıl amaçlanan genetik varyasyon oluşturmak. Yani bugün dünyada esmeri, sarısı, beyazı, zencisi her türlü insan var. Kenevirin de her türlü genetiğini bulunduran genotipleri elde etmek, kısa boylu olandan uzun boyluya, dallı olandan dalsız olana, tohumu iri olandan küçük olana, yağ verimi yüksek olana düşük olana gibi, aynı zamanda protein ve diğer kannabinoidler konusunda da mümkün olduğunca farklı varyasyonlar oluşturmak amacımız ve bunu da ‘genetik kirlenme olmasın’ diye istemiş olduğumuz melezlemeler oluşturmak için kabinleri kullanmaktayız ki dışarıdan polen verişi olmasın. Aynı zamanda mikro tohum çoğaltım çalışmaları için de kullanabiliyoruz. Bunu sürekli çalışıyoruz zaten biz. Bunun sonu yok. Yani araştırmanın sonu yok. Sürekli yeni yönetmeni, yeni varyasyonları oluşturuyoruz. Bu zaten enstitümüzün kurulma amacı da bir tanesi bu. Tarım ve Islah Anabilim Dalımız sırf bu amaçlara ilgilenmektedir. Yeni çeşit adaylarını veyahut da yönetmeni ve varyasyonları oluşturulması” diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *