Uzun süren ekonomik kriz ve gelir erimesi tüketici davranışlarını köklü biçimde değiştirdi.
MARKA DeĞİL UYGUN FİYAT
Artık her 10 tüketiciden 7’si için en önemli kriter uygun fiyat olurken, ürün kalitesi ikinci plana geriledi.
Yine tüketicilerin üçte biri bu dönemde yalnızca zorunlu ihtiyaçlarını satın aldığını belirtirken, alışveriş tercihlerinin giderek temel ürünlere kaydığı görülüyor.
TÜSİAD Perakende Çalışma Grubu bünyesinde EY-Parthenon tarafından hazırlanan Türkiye Perakende Pazar Değerlendirmesi raporuna göre marka bağlılığı zayıflıyor. Rapora göre son on yıllarda markaya bağlılık belirgin şekilde zayıfladı. Artan fiyat baskılarıyla birlikte özel markalı ürünler, tüketici portföyünde kalıcı bir yer edindi.
2025 yılının ilk altı ayında özel markalı ürünlerin toplam harcama içindeki payı yüzde 22’ye ulaştı. Bu eğilim, perakendeciler açısından hem fiyatlama hem de marka stratejilerinin daha rasyonel, erişilebilir ve değer odaklı bir şekilde yeniden kurgulanmasını zorunlu kılıyor.
2026'DA DA KESEYE UYGUN ALIŞ VERİŞ
Tüketicilerin yüzde 67 puan ile en çok önem verdiği unsur uygun fiyat olurken, ürün kalitesi 65 puanla ikinci sırada yer alması oldu. Daha yüksek fiyat ödeme isteği en çok kalite ve güvenilirlik ile ilişkilendiriliyor. Tüketicilerin yüzde 58’i alışveriş yaptığı markaya veya perakendeciye bağlılık hissetmezken, yüzde 59’u taze gıdada özel markalı ürünleri tercih ediyor. Bu tüketicilerin yüzde 35’i özel markalı ürünlere son bir yıl içinde yöneldi.
Tüketicilerin fiyat-kalite hassasiyeti
Türkiye’de tüketicilerin fiyat kalite hassasiyetin ve hız beklentisinin arttı. Bu durumun markaları daha erişilebilir ve kişiselleştirilmiş deneyimler üretmeye ve private label seçeneklerini artırmaya teşvik ediyor.
Uzmanlara göre 2026 yılının tüketiciler açısından parolası yine marka değil hesaplı ve keseye uygun ürün olacak.
,