Son dönemlerde sıkça konuşulan ve adli yargı çalışanları, mahkum yakınları ve toplumun bir çok kesimin yakından takip ettiği 9. Yargı paketinin ayrıntıları belli olmaya başladı.

9. yargı paketinin öncelikle ana temasının toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırması, yani ‘’yapanın yanına kar kaldı’’ anlayışının ortadan kaldırılması olarak bekleniyor.

Özellikle denetimli serbestlikten kaynaklanan suç işlenmesi fakat ceza infaz kurumlarında cezanın çekilmemesi uygulamasının ortadan kaldırılması amaçlanıyor.

Bu anlamda 9. Yargı paketinde özellikle ceza infaz sistemi ve mükerrer suçlarla ilgili düzenlemeler mevcut olacak. Bu anlamda özellikle suç işlenmesinin önlenmesi ve kişinin dış dünyaya uyumunun sağlanması a hedefler arasında.

Öncelikle suç ve ceza adaletinin sağlanması, suç işlenmesinin de önüne geçilmesi ile beraberinde ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülerle ilgili düzenlemelerin de yer alması merakla bekleniyor.

Yine pakette yer alacak düzenlemelerden bir tanesi de uzlaşma işlemlerine ilişkin olacak. Uzlaşma görüşmelerinde tespit edilemeyen zararlar ve ya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hakkında da tazminat davası açılabilmesinin önü açılıyor.

Yine paketteki bir diğer önemli düzenleme de ‘’soyadı’’ ile ilgili olacak. Kadınların soyadlarına ilişkin düzenlemede, iki soyadı kullanan evli kadınlara yalnızca kendi soyadını kullanma hakkı gelecek.

9. Yargı paketi ile asıl beklenen ise özellikle infaz düzenlemeleri ve adil bir yargı sisteminin oluşabilmesi.

Ceza mahkemelerinin vermiş olduğu hapis cezalarının uygulamada pek de caydırıcı olmadığı, infaz mevzuatı ile örneğin 5 yıl bir hapis cezasının cezaevinde yatış süresinin 1 ay kadar olması gibi hususlara açıklık ve net çözümler getirilmesi amaçlanmalıdır.

Yani yine örnek vermek gerekirse 10 yıl hapis cezası alan bir şahsın avukata; ‘’benim yatarım ne?’’ şeklinde bir soru sormasının dünyanın başka bir ülkesinde örneği yoktur.

Eğer ki mahkemece verilen cezanın yatarı (!) farklı oluyor ise, mahkemelerce o zaman gerçekten infaz kurumunda çektirileceği cezanın hüküm olarak verilmesi aradaki bu çelişki ve anlamsızlığın giderilmesine yönelik düzenlemeler yapılması gerekiyor.