İNSAN KALİTESİ
Ruhun Zarafeti, Kalemin Mührü ile Kaliteli insan…
Bu kelime öylesine söylenir ama az kişi bilir ki “kalite” kumaşta değil, karakterdeki dokudadır.
Kumaşın markası değişir, ayakkabının modası geçer, saatin zamanı biter.
Ama insanın iç saati hiç durmaz; karakterin ritmi, vicdanın sesi, sözün ağırlığı zamana meydan okur.
Kaliteli olmak;
dış görünüşün şatafatına değil, iç dünyanın berraklığına yaslanmaktır.
Kaliteli insanın postu değil, duruşu parlar.
Bakışında vakar, sesinde itidal, sözünde ölçü, adımında vakar vardır.
Onun ışığı dışarıdan değil, içeriden yanar.
Karanlıkta bile yön bulduran bir meşaledir o.
Bugün dünyada kalite, marka logolarının altına sıkıştı.
İnsanlar giyindikçe küçülüyor, süslendikçe siliniyor, gösterdikçe yitiyor.
Oysa gerçek kalite;
etikette değil, edepte,
vitrinlerde değil, vicdanlarda,
arabada değil, adalette,
konforda değil, karakterde,
parada değil, paylaşımda,
şöhrette değil, şefkatte saklıdır.
Bir insanın kalitesi, en çok da menfaatsizken gösterdiği zarafette belli olur.
Kaliteli insan, sessizliğinde bile öğüt taşır.
Söz söylemez; sözü olur.
Kalabalıklara karışır ama kalabalıklara benzemez.
Kendini anlatmadan anlatır, gösterişsiz parlar, ışığı reklamla değil, hakikatle yanar.
Bir elbise modası geçer ama karakterin modası yoktur.
Bir araba değer kaybeder ama ruhun değeri artar.
Bir yüz solar ama kaliteli insanın tebessümü çağları aşar.
Kalite, insanın giydiği pahalı kumaşta değil, taşıdığı ruhta gizlidir.
Ruh kirlenmişse, dışın ne kadar parlatılırsa parlatılsın, yine de donuktur.
Kaliteli insan, kalbini kiraya vermez;
kibrin, menfaatin, çıkarın eline düşmez.
O, hakikatin hizmetkarıdır.
Ne alkışa muhtaçtır, ne de kalabalığa.
Onun kalabalığı, vicdanıdır; onun kürsüsü, yüreğidir.
Bugün dünya, gürültünün ortasında sessiz bir kaliteye muhtaç.
Bağırmadan ikna eden, göstermeden örnek olan, yaşayarak öğreten adamlara muhtaç.
Gerçek kalite, insanı insan yapan emaneti unutmamaktır:
ahlak, edep, sadakat, merhamet ve iman.
Kaliteli olmak,
kendini değil, hakikati büyütmektir.
İçinde ışık olan insan, dışarıdan parıltı aramaz.
Çünkü bilir:
Kalite; giyilen değil, giydiren ruhtur.