Geçtiğimiz günlerde Enerci şarkısı ile de bilinen ve güzellik salonları zincirleri olan Dilan Polat ve eşi Engin POLAT tahliye edilmişti.

Kara para aklamak suçlaması ile tutuklanan ve haklarında dava açılan Polat çiftinin tahliye olması ve tahliye edilmeleri akabinde de yayınladıkları videolar ise tepki konusu olmuş idi.

Hukuken bakıldığı zaman; davaların halen devam ettiği, tutuklamanın tedbir mahiyetinde olduğu ve tutuksuz yargılamanın da asıl olan olduğu bir gerçek iken toplumsal algının ise bambaşka olduğunu görüyoruz.

Bu kadar yaygara kopartarak büyük bir operasyon yapılıyor, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine geçiliyor daha sonrasında tahliye kararları ise toplumda farklı bir algı oluşturuyor.

Cezasızlık algısı…

Bu konu hakkında Adli makamlar ve adalet sistemi eleştirilebilir fakat bunun yanında basın da işe körükle gidiyor ve topluma aktarılan yanlış bilgiler ile toplumsal algı yanlış bir şekilde oluşturuluyor.

Yani, verilen tahliye kararları ile birlikte şahıslar aklanmış oluyor ve toplumda cezasızlık algısı ile beraber güçlünün, zenginin, cezalandırılmadığı algısı da pekişiyor.

Şahısların sosyal medya hesabına bakıldığında dahi bazı huşular daha net anlaşılıyor. Dilan POLAT’ın Instagram isimli sosyal medya hesabında 7 milyon takipçisinin olduğu insanların da bu şahısları takip ettiği görülüyor.

Aslında birçok insan bu tarz insanlara özeniyor, onlar gibi olmak istiyor bu gerçek de cezasızlık algısı ile birlikte çok daha fazla artıyor.

Emek vererek, alın teri ile çalışıp para kazanmaktansa kolay yoldan ki bu yolun gayri meşru olması fark etmeksizin para kazanmak isteyenlerin de sayısı artıyor.

Toplum ve kamuoyu, milyarla lira paraları var ve cezaevinde de yatmadılar, tahliye edilerek aklandılar, kazandıkları paralar da yanlarına kar kaldı şeklinde olaya bakıyor ve emek ve alın teri hiç olmadığı kadar değersizleşmiş de oluyor.

Konudan bağımsız olarak konuşmak gerekirse, bu ülkede kanunlara uyan, dürüst yaşayan ve haram lokma yemeden yaşayan insanların işinin çok daha zor olduğu anlaşılıyor.