KONYA HABER
Konya
Açık
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3102 %0,23
48,8410 %0,44
4.870,01 % 0,27
Ara

Her Kriz Bir Fırsat Doğurur

YAYINLAMA:

Beklenilen oldu. ABD, Türkiye’yi aldığı S-400 savunma sisteminden dolayı sınırlı şekilde CAATSA(ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) kapsamına aldı. ABD, bu yaptırım kapsamında Savunma Sanayi Başkanlığından birçok ismi de listeye almış durumda. Yaptırımın temelinde Türkiye’nin savunma sanayinde başına buyruk yani sözüm ona ABD’nin yörüngesi dışında bağımsız faaliyetleri söz konusu. Bu yaptırımlarda göze çarpanlar şu şekilde: Savunma Sanayi Başkanlığı ABD’den ihracat lisansı alamayacak aynı şekilde başkanlık ABD’li ve uluslararası finans kuruluşlarından kredi alamayacak ve yine aynı yaptırımların devamında Savunma Sanayi Başkanlığının üst düzey görevlilerinin varsa ABD üzerinde mal varlıkları dondurularak vize konusunda kısıtlamalara tâbi tutulacak.

Beklenilen oldu demiştik. ABD’nin bunu er ya da geç önümüze koyacağı ve bizi bağımsız savunma hamleleri yapmama noktasında her geçen gün daha sert bir şekilde uyaracağını az çok herkesin tahmin etmesine şaşırmamak gerekir. Uluslararası ilişkilerde ve içinde bulunduğumuz dünyada eşitlik ya da adaletli hamleleri görmeye zaten alışkın değiliz. En azından yanı başımızdaki diğer NATO ülkesi ve AB ülkesi Yunanistan’ın S-300 alımıyla alakalı herhangi bir yaptırımı bırakın, en ufak uyarı bile almadığını düşündüğümüzde ibrenin bizim aleyhimize döndürülmesinin sebebinin, S-400 ile alakalı olmadığı aşikâr. Ülkemiz her ne kadar büyük problemlerle boğuşuyor olsa da dış politika manasında bölgesel bir güç olma yolunda çok büyük eşikleri geride bıraktı. Azerbaycan’ın Karabağ’ı tekrar almasından tutun da Doğu Akdeniz üzerinde gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerden ve Karadeniz’den enerji kaynaklarını çıkartmaya yönelik hamleler bunun en güzel ispatı. Ülkemiz son yıllarda eşi benzeri görülmemiş bir milli savunma hamlesi içinde. Özellikle hepimizin gururla yakından takip ettiği insansız hava araçlarının çatışma ortamlarında etkili başarıları demek ki bizi ABD tarafından hasımlarının arasına sokmaya başarmış. Kısacası dış politikada ve savunma sanayisinde yüzünü kendi milli politikalarına ve yerli üretime dönen Türkiye zamanında yaşadığı yaptırımların bir benzerini tekrar yaşayacak. Hatırlayın çok uzakta değil. 1974 yılında benzer durumlar yaşanmıştı.

Birazcık biz hatırlatalım 70’li yılları. 1 Temmuz 1974 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan habere göre Türkiye’nin haşhaş ekimini durdurmadığı için ABD’nin ambargo koyduğunu hatırlayalım. Akabinde Türkiye’nin haklı gerekçeler öne sürmesine rağmen giriştiği başarılı Kıbrıs kuşatmasının da ABD nezdinde protesto edilip ambargonun bu kuşatmayı da hedef aldığını hatırlayalım. Sonrasında ne mi olmuştu? Türkiye yapılan ambargolara kayıtsız kalmamıştı. Evet bugün bizi hasımlar listesine alan ABD’nin yaptırım uyguladığı birçok yerli ve milli kurumumuz işte o günlerde açılmıştı. Aselsan ve Roketsan gibi göz bebeğimiz olan kurumlarımızdan bahsediyorum. Şimdi yazının başlığına dönelim. Her kriz bir fırsat doğurur. Türkiye sonu kutlu olan sancılar içerisinde, yeni kurumların ve milli savunma hamlelerin arifesinde! 

           

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *