Sevdiklerin İçin Evde Kal
Evet, insanlık için kara günlerin yaşandığı günlerdeyiz. Bir virüs belası tüm sistemi çökertmiş durumda. Bu durumla alakalı alınacak önlemler her yerde bangır bangır söylendi. Bundan sonrasında neler olacağı ile alakalı ne yazık ki bir şey söyleyemiyor hiç kimse.
Dünya üzerinde bilinen birçok küresel çapta hastalık yaşandı.
Milattan sonra 165-180 yılları arasında “Galen Salgını” Roma İmparatorluğu üzerinde iki binden fazla insanı öldürdü. 541 yılında “Jüstinyen Vebası” bu sefer İstanbul'da binlerce can aldı. 1346 - 1353 yılları arasında meydana gelen “Kara Veba” salgınının 75 ila 200 milyon arasında insanı öldürdüğü düşünülüyor. Tam sayıları bilmek mümkün olmasa da özellikle Avrupa nüfusunun bu yıllarda yüzde 30 ila yüzde 60 oranda azaldığı belirtiliyor. Birinci Dünya Savaşı'nı takip eden yıllarda 500 milyon insana bulaşan H1N1 influenza virüsü neden olduğu yüksek ateş ile dünya genelinde 50 ila 100 milyon arasında sağlıklı insanın ölümüne neden oldu. Bu sayı birinci ve ikinci dünya savaşlarında ölen insan sayısının toplamından kat kat daha fazladır. Bu virüsü diğerlerinden ayıran şey saldırdığı bünyenin bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse ateşin de o kadar yüksek meydana gelmesiydi. İspanyol Gribi tarihteki en büyük felaketlerden biri olarak kayıtlara geçti. Bu yazılan hastalıklar küresel çapta büyük felaketlerdi. Şimdi dünya ne yazık ki halk arasındaki tabiriyle “Koronavirüs” ile imtihan oluyor.
Dünya üzerinde eskiye dair ne varsa değişiyor. Bu virüsle birlikte belki komplo teorisi olarak adlandırdığımız birçok şey söylenebilir. Şahsi fikrim, küresel oyun kurucuları bundan bir asır öncesinde dünyanın başına musallat ettikleri “kapitalizm” sisteminin ömrünü bitirmeye kararlılar. Hedeflerinde hem dünyanın artan nüfusunu azaltmayı hem de tek tip insan modeli üzerine gelecek senelerin planı bulunmakta. Mesela bu adamlar neyin peşindeler? Bir devlet ya da bir devlet adamı Müslümanların ibadet yerlerini kapatıyoruz, ibadetlerini toplu halde yapmasını istemiyoruz deseydi hatta daha da ileri gidip en kutsalları olan Kabe'de ibadetleri yasaklıyoruz deseydi sanırım kızılca kıyamet kopardı. Tabi bunu yapmak imkansızdı.
Aynı şekilde Hıristiyan ve Yahudiler için de buna benzer eylemlerin yapılması imkansızdı. Fakat ne olursa olsun sonuç itibariyle başarıldı. Aynı şekilde insanların psikolojik olarak birbirlerinden uzak durmaları, toplumların birbirinden uzaklaşması sağlandı.
Küresel bazda ekonomi ile öyle bir oyun oynandı ki bütün devletler, toplumlar derinden sarsıldı. Para politikaları, ülkelerin ekonomik bilançoları adeta yerin dibine girdi. Yani baktığımızda Ocak 2020’den önce ne var ne yok birçok şey artık eskidi ve kullanılamaz hale getirildi. Tabii ki virüse karşı alınan önlemler mecburiyetten dolayı uyulması gerekenler. Lakin beni kimse şuna inandırmasın; yıllardır vahşi hayvan tüketen Çinliler, bu virüsü organik bir şekilde bulaştırmadı. Bir laboratuvar ortamında belli başlı sistem içerisinde bu lanetli faaliyet icra edildi. Bu yolun sonunda devletler üzerinde olan bir takım çevreler yeni sistemlerini insanlara entegre edecekler. Görünen tablo bu virüsün er ya da geç şekilde biteceği şeklinde. Fakat bu planın ilk safhası olabilir. Yani bundan sonrasında hayatımız topyekûn değişecek. Yeni teknolojik faaliyetler, yeni bir ekonomik sistem hatta daha fazla alanda (inanç, devlet tipleri, diller, ekonomik faaliyet alanları gibi) değişiklikler yaşanabilir. Önce çaresiz bırakıp daha sonrasında çarenin bulunuşuna tanıklık edeceğiz. Bunun sonucunu hep beraber sindire sindire göreceğiz.
Yeni dünya düzeninde tek bir devlet yapısını, sınırların kalktığını ve ulusal kavramların yerle bir edildiğini görebiliriz. Artık dolar, euro gibi gerçek para birimlerini yerlerini sanal para ya da buna benzer kavramlara bırakabilir.
Lakin şu da unutulmamalıdır. Kulun hesabı, yaradanın hesabının hep altında kalacaktır. Bakalım, görelim Mevlam ne eder ne diler. Ne ederse ne dilerse güzel eder. Bundan sonrasında birbirimize daha fazla sahip çıkmalı ve inancımızdan bir an bile olsa ödün vermemeliyiz. Daha fazla geç kalmadan bir an önce sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi fikrindeyim. Kıymetli olan sağlığımızın, anamızın, babamızın ve tüm sevdiklerimizin varlığının devam edebilmesi için lütfen dışarıdaki dünyadan uzak durmalı ve kendimizi izole etmeliyiz.
Takdir yüce Allah’tan, tedbir biz fani kullardan...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.