Bekir Salih KORKMAZ

Bekir Salih KORKMAZ

SKANDAL(!) HUTBE

SKANDAL(!) HUTBE

Diyanet’in 2 Mayıs 2025 Cuma günü yayınlanan “zina” konulu hutbesi gerçekten takdire şayandı. İslamî prensipleri eğip bükmeden net bir şekilde anlatan bu hutbeyi hazırlayan ve yayınlara teşekkür ediyor, bu tür hutbelerin devamlı olmasını diliyorum.

Bizler memnuniyetimizi ifade ederken İslam’a ve Diyanet’e alerjisi olan, etliye sütlüye karışmayan hutbeler olmasını, dinin kişinin vicdanına hapsedilmesini isteyen bir kesim de bu hutbeden rahatsız olduklarını ifade ettiler. Asırlarca İslam’ın sancaktarlığını yapmış bu millete Fransız kalmış azgın güruhun densiz aparatları fütursuzca çemkirmeye başladı. Adında “halk” ifadesi geçmesine rağmen kendi halkına yabancı olan bir kanal, hutbe için “skandal” ifadesini kullandı. Peki neydi o skandal(!) ifadeler:

“Bedenin teşhir edilmesi, tesettüre uygun olmayan elbiselerin giyilmesi haramdır.”

“Aralarında dinen evlenme engeli olmayan bir erkek ve bir kadının baş başa kalması ya da ev arkadaşlığı adı altında bir arada bulunması haramdır. ‘Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak, aldatma’ gibi kavramlarla bu büyük günah asla masum gösterilemez.”

“Hele hele özgürlük adıyla bütün dünyaya dayatılmaya çalışılan ve Lût (a.s)’ın kavmini helake sürükleyen eşcinsellik ise Allah’ın lanetlediği bir sapkınlıktır, haramdır, büyük bir günahtır.”

“İster gerçek hayatta ister sanal âlemde, isterse yazılı ve görsel medyada kişiyi zinaya götüren söz, tutum ve davranışların tamamı haramdır.”

“Zinanın ve ona götüren yolların magazin programlarına malzeme olması asla kabul edilemez. Çok nadir görülen çirkin bir hadisenin, çarpık bir ilişkinin, bazı gündüz kuşağı programlarında, sinema ve dizilerde reyting uğruna haftalarca gündemde tutulması, toplumun dini ve ahlaki değerlerini hiçe sayan büyük bir sorumsuzluktur.”

“Aile birliğine zarar veren zinayı işleyenlerle, bunların yaptığı kötülükleri ekranlara taşıyan ya da sosyal medyada paylaşanlar aynı günahın ortaklarıdır.”

Hayasızlık ve azgınlığın çoğalmasını isteyen, nesli ifsad etmek isteyen Ebu Cehil çocuklarının rahatsız olduğu skandal(!) ifadeler bunlardı.

Hutbede “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, hayâsızlıktır, çok kötü ve çirkin bir yoldur.” ayeti ve Allah Rasulü’nün “Hiçbir erkek, mahremi olmayan bir kadınla yalnız başına kalmasın; zira yanlarındaki üçüncü kişi şeytan olur” hadisi yer alırken turunçgillerden soyadı olan bir şahıs “Ne kafadasınız siz ya? Aklınız niye hep başka şeye çalışıyor? Bir şey söyleyeceğim şimdi kapatacaklar televizyonu” diyerek tepki gösterdi. Kadın erkek arasında yakınlaşma, dostluk ve dertleşmenin normal olduğunu söyleyerek İslâmî hassasiyete sahip insanları adeta sapık ilan etti.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de yaptığı yazılı açıklamada, “Kamusal görev yürüten bir kurumun, bireylerin özel hayatına, arkadaşlık ilişkilerine ve medeni tercihlerine dini hükümle müdahale etmesi kabul edilemez. Bu dil, yalnızca çağ dışı değil, aynı zamanda tehlikelidir. Diyanet, halkın yaşam tarzına müdahale eden ve özellikle kadınları hedef gösteren söylemlerle anayasal suç işlemektedir. Bu hutbeye ilişkin kamuoyundan açıkça özür dilemelidir. Laik Cumhuriyet ilkelerine sadakat, hepimizin ortak sorumluluğudur.” diyerek hazımsızlığını dile getirdi. Kendisine kolilerce soda içmesini tavsiye ediyorum. Zira bir şişe kesmeyecektir.

Onlar tarafını açıkça belli etti. Peki ya bu taraftakiler?..

Bizler diyanetin hutbesine de muvafık olarak en azından imam hatip okullarında kız erkek ayrı okul ve ayrı sınıflarda eğitim görülmesini doğru buluyor ve talep ediyoruz. Evladını karma eğitime göndermek isteyenler için her türlü imkân varken ayrı okullarda okutmak isteyene de bu hakkın tanınmasını istiyoruz. Bunu talep edince de portakalın sözlerine benzer ithamlara maruz kalıyoruz.

Bir kanalında şüyuu vukuundan beter çarpık ilişkileri gündüz kuşağı programında reyting uğruna haftalarca gündemde tutarken, dizilerinde ahlaki değerleri hiçe sayarak neslimizi tahrip ederken, diğer kanalında ayet ve hadislerden bahseden programlar yapan kanal sahiplerini görmek istemiyoruz.

Toplum olarak her alanda çözüldük, her alanda bozulduk… Tavrımız ve tarafımız şaştı…

Diyanetin bu hutbesini beğenenlerin aynı tavır ve duruşu her alanda göstermesini beklemek pek mümkün görünmese de bizler doğru bildiğimizi kınayanın kınamasından korkmadan haykırmakla mükellefiz. Diyanetten de bunu bekliyor, yaraya parmak basacak etkili hutbelerle gündem belirlemeye devam etmelerini niyaz ediyorum.

Tavrı ve tarafı Hak’tan, hakikatten, doğrudan ve İslam’dan yana olanlara selam olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Salih KORKMAZ Arşivi