Ekmek gibi, su gibi
Sevgili Okurlar,
İnşallah zaman zaman gazetemizde eğitim konusunda bilgi ve düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Günlük hayatımızda en çok konuştuğumuz konuların başında eğitim gelir. Çünkü hayatımızın bir parçasıdır. Çocuklarımızın eğitimi, gençlerimizin eğitimi vb. konularda bildiklerimi kaleme alacağım. Eğitim öğretim, hepimiz için en önemli konu. Geleceğimizi şekillendirecek olan nesillerimizin iyi yetişmeleri hepimizin sorumluluğudur.
Günlük hayatımızda bazı konularla daha iç içeyiz, yani bazı konular bizim için olmazsa olmazlardandır. Ekmek gibi, su gibi, hava gibi… Onlarsız yaşayamayız. Din, sağlık, eğitim vb. konular böyledir. Bunların iyi olmasına hem sağlıklı bir vücut için hem de sağlıklı bir ruh bakımından muhtacız.
Bilgiye ulaşmak günümüzde çok kolaydır. Klasik tabirle ”her şey bir tık ötede” Her hangi bir konuda bilgi edinmek istediğimizde çok kolay ve çok hızlı bir şekilde bilgi sahibi olabiliyoruz. Eskiden olduğu gibi cilt cilt, kalın kalın ansiklopedileri karıştırmaya gerek yok. Arama motorlarına sorduğumuzda birkaç saniye içinde bize bu konuda bilmem kaç yüz bin defa bu konunun sorulduğunu ve bilmem kaç bin tane bu konuda madde olduğunu söyleyiverir ve cevabını alırız.
Yukarıdaki parağrafta ifade ettiğim gibi eğitim, hayatımızın olmazsa olmazlarındandır. Çok şükür; ilk emri “Oku” olan bir dinin mensubuyuz ve böyle olunca da haliyle sorumluluğumuz daha fazla artıyor. Özellikle dinimiz bize: “Beşikten mezara kadar ilim öğrenmemizi” emreder. İslam ve Türk tarihinde bilgiye önem verildiğinde ulaşılan seviye ve medeniyet hepimizin malumudur. Tarihin sayfalarını hep bizim medeniyetimiz süslemiştir. Ama ne kadar acıdır ki, bu dinin mensupları son asırlarda ilme ve akla önem vermedikleri için hep geri kalmışlardır. Müslüman dünyasınının hali perişan… Maalesef çok az okuyan bir milletiz. Az okuyan bir millet için, sadece birkaç bin kitap basmak, istenilen faydayı sağlayamayacaktır. Ve bunun sonucu olarak bugünkü durumumuza şaşmamak gerekir. Bu konuyu gelecek sayılarımızda geniş şekilde paylaşırız inşallah.
Tarihimizi bilmeyenler ve hatta çocuklarımız bile bugüne bakarak bizleri hep geri kalmış ve sürünenler olarak biliyorlar. Elbette tarihin şanlı sayfaları tarihte kaldı, onları anlatmak karın doyurmuyor ama, bizim de şanlı bir mazimiz var. Çocuklarımıza gençlerimize bunları da anlatmalıyız. Mehmet Akif’in dediği gibi:
“Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:
Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!”
Tarihimizi bilenler bizim nasıl millet olduğumuzu bilirler. Ama daha sonraki hataları ve bu geri kalmışlığın bedelini de şimdi hep beraber acı şekilde bize ödetiyorlar ve ödüyoruz ve bu gidişle aklımızı başımıza almazsak daha çok ödeyecek gibiyiz. Bu neslin de hatasını haliyle gelecek nesiller çekecek. Gelin, hem kendimizin rahat yaşaması hem de gelecekte evlatlarımıza güzel bir dünya bırakmak için eğitime önem verelim.
Ve hep beraber; “eğitimsiz olmaz” diye haykıralım ve gereğini yapalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.