Göbekli Tepe'nin Keşfi ve Önemi
Merhaba değerli dostlar ATATÜRK diyor ki! “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.” Ve bu hafta bir yazısı dizisi ile sizlere merhaba demek istedim yer yer efsaneler ve gerçekten alıntı hikayeler ile sizlere Göbekli Tepe’yi anlatmak istiyorum. Evet değerli dostlar bildiğiniz üzere ben senelerini okumaya adamış bir babanın okuma sevdalısı bir kızıyım şuan için Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi anabilim dalında Tezli Yüksek yapmaktayım tarımın ilk tarihini okumak için başladığım bu yazı dizisine efsaneler ve hikayeler ile devam etmek istedim.
Göbekli Tepe, insanlık tarihinin en eski tapınak komplekslerinden biri olarak kabul edilir ve Homo sapiens’in* kültürel ve toplumsal gelişimi hakkında önemli bilgiler sunar. Göbekli Tepe, Türkiye'nin Şanlıurfa iline yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta yer alır ve 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversiteleri'nin ortak bir projesi sırasında keşfedilmiştir. Ancak, 1994 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt'in bölgedeki kazılara başlamasıyla gerçek önemi anlaşılmıştır. Schmidt ve ekibi, burada dünyanın bilinen en eski ve en büyük tapınak komplekslerinden birini ortaya çıkarmıştır. Bu yapılar, M.Ö. 9600 ile 8200 yılları arasında inşa edilmiştir ve Göbekli Tepe’yi tarım devriminden önceye tarihlendirmiştir.