Hoş geldin trafik
Kademeli normalleşme süreci başladı ya, Konya’da da trafik yoğunlaştı. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde bayağı bayağı trafik oluyor. Özellikle bazı noktalarda Büyükşehir’in acil eylem planına alması gereken düzenlemeler olmazsa pek düzelecek gibi de görünmüyor.
Bazı noktalarda trafiğin sebebi ışıkken, bazı noktalarda ise şerit sayısının düşmesi ve ana artere tali yollardan katılımlar.
Konya gibi düzenli ve güzel bir şehre trafik problemi doğrusu hiç yakışmıyor. Özellikle sabahları İstanbul Yolu’nu kullananlar açısından genelde Ramada Otel’den sonra köprüye doğru yolun 3 şeritten 2 şeride düşmesiyle yoğunlaşmaya başlayan trafik Mobilyacılar Sitesi Alt Geçidi’nden sonra şehir içinden gelenlerin de katılmasıyla hem şerit değiştirme kargaşasına hem iki yolun birleşiminden kaynaklı trafiğin durduğu bir yoğunluğa yol açıyor. Akşamları da ters istikamette özellikle Mobilyacılar Sitesi karşısındaki köprüye Ankara yolundan gelen katılım sebebiyle zaman zaman durma noktasına gelen bir yoğunluğa ulaşıyor.
Çevre yolu böyle olunca var şehir içinin halini siz düşünün. Üstelik bu yoğunluk şehrin epey insanının tam kapanma ve bayram dolayısıyla tatil sezonunu erken açmalarına rağmen var. Herkesin şehre döndüğü ve hep beraber normalleştiğimiz günleri düşündüğümüzde vay halimize demekten alamıyoruz kendimizi.
Hazır bunları söylemişken Büyükşehir yetkililerimizden ana arterlerdeki dönel kavşakları küçültmeyi ve “ada etrafında dönene yol verin” levhalarını kaldırıp bu uygulamadan vazgeçmeyi düşünmelerini rica ediyoruz. Ayrıca akşamları sanayi çıkışlarının ana yol birleşimlerinde trafik ekiplerini görevlendirip trafiğin sağlıklı bir şekilde akmasını sağlamak için de sayın Emniyet müdürümüzden ricada bulunalım.
Şehir içinde zaten 2 şerit olan yolların özellikle de ana arterlerdeki sağ şeridinin park yeri olarak kullanılmasının engellenmesi trafik yoğunluğunu azaltmak için elzem. Bunu başarabilmek mümkün mü derseniz o zaman da açık bir park sorunumuz olduğu ortaya çıkar. Elbette sorumsuz hemşehrilerimiz hariç vatandaşlarımız her bölgede araçlarını park edebilecekleri güvenli otoparklar bulabilirlerse, cadde üzerine park etmek zorunda kalmayabilirler.
Dünyada ve son dönemde Türkiye’de trafiği ışıkla kesmek yerine yavaş da olsa akışkanlığını sağlama stratejisi uygulamada. Konya’nın bazı bölgelerinde bu uygulama olmasına rağmen yeterli değil. Bu anlamda yeni projelere ihtiyaç var. Trafik ışıklarla çok fazla kesiliyor ve üstelik ışıklardaki bekleme süreleri de diğer şehirlerin ortalamalarına göre yüksek gibi. Hatta bu ışıkta bekleme konusunun nasıl bir hal aldığını anlamaları için tramvayla seyahat etmelerini öneriyorum.
Yetkililerimiz kusura bakmasınlar, hazır konu açılmışken Konya’da yeni yaşamaya başlamış biri olarak ifade etmek isterim ki maalesef şehir içi yollardaki özellikle bazı bölgelerde asfalt kalitesi hiç iyi değil. O kadar para verip yeni araç alan vatandaşlarımız için Konya bu manada güllük gülistanlık değil. Yetkililerimiz sanayi de çalışan esnafımız da Allah Allah diyor onları da düşünmemiz lazım diyorsa bilemem tabii.
Bir de Konya’daki sürücülerimizin kafasını karıştıran hız limitleri konusu var. Hangi yolda hız limiti ne karıştırmadan edemiyorsunuz. 82 var, 70 var, 65 var, 60 var, 50 var. Bu konuda da bir düzenlemeye ihtiyaç var bence. En azından şehir içinde bir standart olmalı.
Aman dikkat, çoluk çocuk yine sokaklardayız
Tam kapanma günlerinde evde oturmaktan bunalan halk yine sokaklara ve alışveriş merkezlerine hücum etti. Kimi yerlerde iğne atsan yere düşmüyor. Bu davranış psikolojik ve sosyolojik olarak nasıl tanımlanır bilemem ama salgın açısından yine pek hayra alamet değil.
İnşallah geçmişte yaşadığımız travmaya benzer bir travma yaşamayız. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir uygulamaya bir daha ihtiyaç duyacağımızı düşünmüyorum dese de dikkatli olmakta fayda var.
Rahatlama olması demek tehlikenin tam anlamıyla geçmesi demek değildir. Esnafımızla dayanışma anlamına da gelen alışveriş elbette durmamalı, esnafımız da ayakta kalmalı ama biz de tedbirli olarak hareket etmeliyiz. Salgın bitmiş gibi davranırsak yarın daha sıkı tedbirlerle karşı karşıya kalabiliriz maazallah.
Konya’da cuma günü kapalı cami
Bayramın ikinci günü yani cuma günü iş yerinden çıkıp her zaman gittiğimiz Çelik Büro Mobilyacıları Sitesi’nin hemen yanı başında Adana Çevre Yolu’nu Aslım Caddesi’ne bağlayan yol üzerindeki Vuslat Camii’ne cuma namazı kılmak için gittim. Malum hem sokağa çıkma yasağı hem bayram olduğu için etrafta in cin top oynuyordu. Bir araba vardı caminin girişinin önünde. Bir aile de caminin bahçesindeydi. Doğrusu ben arabayı imamın arabası diye düşündüm. Arabayı park ettim camiye doğru yürürken Selçuklu Belediyesi Temizlik İşleri’ne ait bir çöp kamyonu da durdu ve iki işçi indi içinden ve kamyon onları bırakıp gitti. Hep beraber caminin kapısına yürüyüp girmeye niyetlendiğimizde ise kapalı olduğunu farkettik.
Hatta işçilerden birinin tepkisi de “Konya’da cami kapalı, olacak iş değil” oldu. Evet sanayi çalışmıyor, hem bayram hem tam kapanma ama cami de yol üzerinde. Üstelik adı da Vuslat Camii ama biz vasıl olsak da kavuşamadık.
Artık çaresiz, çöp kamyonu işçi arkadaşları bırakıp gittiği için hep beraber arabaya binip Konya Ticaret Borsası yanındaki Buğday Pazarı Büyük Camii’nde namazımızı eda ettik.
Vuslat Camii’nin kapalı olmasının illa ki bir sebebi vardır ama hem Konya’da hem bayram hem bir Cuma günü bir caminin kapalı olmasını yadırgadığımı ifade etmek isterim.
BBN Türk Özel’de Sedat Peker’in açıklamalarını konuşacağız
BBN Türk Ankara Stüdyosunda benim moderatörlüğümde Cuma akşamı saat 20:30’da BBN Türk Özel Yayını’nda Sedat Peker’in sosyal medya üzerinden yayınladığı konuşmalarının perde arkasını konuşacağız. Uzun zaman önce yurt dışına çıkmak zorunda kalan Sedat Peker ne oldu da şimdi konuşuyor? Hedefi ne? Yayınlarda zikrettiği isimlerden ne istiyor? Türk siyaseti yeniden kasetlerle mi dizayn edilmek isteniyor? Sedat Peker’in arkasında kim var veya kimler var? Sorularına cevap arayacağız.
Programa Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Tamer Korkmaz, Gazeteci-Yazar Talat Atilla, Politik Adam programımızın yapımcısı ve moderatörü Gazeteci-Yazar Fehmi Çalmuk ve Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı konuk oluyor.
Sedat Peker’in açıklamalarına bir de bizim gözümüzden bakmak isterseniz bekleriz efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.