Hasan DURUCAN

Hasan DURUCAN

Sadece üç puan değil

Sadece üç puan değil

Öyle bir maç oldu ki deyim yerindeyse ezber bozdu. Maçın öncesinde, hafta içinden bahsediyorum. Fikstür ve hoca değişikliğini göz önünde bulundurursak rahat olmasa da Malatya'yı yeneriz düşüncesi hakimdi. Düşüncenin altında yatan kaynak ise hislerimdi. Maç saati gelip çattı ki ilk yarıda oynanan oyun ve skor tabelasında yazan skor benim gibi tüm taraftarı derinden üzdü. Devre arasında ‘Bu maç döner mi?’ düşüncesi hakimdi. Umut, fakirin ekmeğiydi çünkü. Öyle bir galibiyete odaklanmışım ki başka birşey düşünemedim. İlk yarıda ki "O penaltı gol olmasaydı bari" cümlesinin verdiği keşke, ikinci yarının ilk dakikalarında atılabilecek golle belki içimi serinletecekti. İlk yarı, oldukça iyi kapanan Malatya'ya şut bile atmak zorken, ikinci yarı bir destan yazılabilir miydi? Dakikalar dakikaları kovalarken o devre arasında ki umudum da yerini karamsarlığa bırakmıştı ki bizi ümitlendiren o gol İsmael Diomande'nin ayağından geldi. Oysa ikinci yarı sahaya öyle bir ağırlığımızı koymuştuk ki Malatya'ya kendi evinde deplasmanı yaşatıyorduk. O ilk gol çok gecikti. Lakin biz oniki dakikaya üç gol sığdırmasını çok iyi başardık. Takıma transfer edilmesiyle Bülent Korkmaz'ın gitmesine sebep olan, geldiği günden beri sürekli eleştirilen o Sokol Cikaleshi devleşti ve iki gole imza attı. Büyükler, sabrın sonu selamettir derler. Haftalardır eleştirilere kulağını tıkayan Cikaleshi sadece oyununa odaklandı. Çalıştı, sahada çabaladı, bu nasıl kaçar denilen gol pozisyonlarını harcadı yerine göre ama bu maçta mükafatını da aldı. Bu maç nezdinde, bize bu mutluluğu yaşatan Cikaleshi özel bir teşekkürü de hak ediyor. Umut ediyorum ki üzerine koyar. Teşekkür demişken Eray Birniçan'ın da adını anmamak, ayıp olur. Sehic'in yokluğunda eldivenleri alan Eray, kendisine inanmayanlara sahada güzel bir ders veriyor. Kupada Beşiktaş maçı, gerek Denizli gerekse bu Malatya maçında oldukça iyi performans ortaya koydu. Adını anmazsam olmazdı. Hakeme rağmen hakettiğimiz bir maçı kazandık. Hakeme rağmen diyorum, çünkü takdir haklarını ağırlıklı olarak sarı kırmızılı ekipten yana kullandı. Öyle bir pozisyon oldu ki temsilcimiz Skubic ile atağa çıkarken kendisine yapılan faulü Malatya lehine yorumlayan hakem Sarper Barış Saka birde Skubic'e sarı kart gösterdi. Penaltı da evlere şenlikti. Abdülkerim Bardakçı ile Benjamin Tetteh arasında yaşanan ikili mücadele de ayakta kalan Abdülkerim olunca hakem Saka düşünmeden düdüğü çaldı. Eliyle çekme, itme yok; ayağına darbe, çelme yok. Omuz omuza ikili mücadele esnasında fiziğini ortaya koyunca orta hakem penaltı noktasına gitti. O an, "Elini kolunu sallayarak bıraksaydı da gol atmasına izin verse miydi çocuk" cümlesi dilimden düştü. Art niyetli olsa zaten Tetteh ceza sahasına girmeden faulü yapıp düşürürdü. Sarı kartını görüp çekilirdi kenara vesselam. Her şeye rağmen maçın ikinci yarısında canla başla mücadele eden takımı tebrik ediyorum. Konyaspor, Malatya deplasmanından üç puandan çok daha fazlasını Konya'ya getirdi. Güven, hırs ve umut.. Birkaç gün içerisinde bu galibiyeti unutup önünüze bakmamız gerekiyor. Zorlu fikstür var süreç içerisinde ve çok daha fazlasını bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan DURUCAN Arşivi