Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

10 KASIM

10 KASIM

Bu hafta Cuma günü ülkemizin kaderinin en önemli ismi Ulu Önderimiz M.Kemal Atatürk’ün vefat yıldönümü. Ulus olarak minnetle andığımız önderimizi rahmetle yad ediyoruz. Ruhu şad olsun…

10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat ettiği gündür. Atatürk, söz konusu günde, 1939 yılından itibaren günümüze kadar her yıl farklı şekillerde anılmıştır. 1939 yılından 1960 yılına dek düzenlenen anma programlarında yas hep ön planda olmuş, 1960 yılından itibaren ise Atatürk için bir gün yas tutulmaya devam edilmekle birlikte 10-16 Kasım tarihleri arası Atatürk Haftası olarak isimlendirilmiş ve Atatürk bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle anılmaya başlanmıştır. 27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi’nden sonra ve MBK üyelerinin girişimiyle gerçekleşen bu uygulama, 1988 yılına kadar devam etmiştir. 1988’de, Turgut Özal döneminde de, 50 yıl boyunca devam eden resmi yas uygulaması kaldırılmıştır.

10 Kasım'larda yas tutulması, kaldırıldığı güne kadar sürekli tartışma konusu olmuş, özellikle de 1950’lerden sonra sorgulanmaya başlanmıştır. Bununla beraber yas uygulaması sırasında gerçekleştirilen bir takım davranışlar da, herhangi bir zorunluluk olmadığı halde toplumun geniş bir kesimi tarafından benimsenerek sürdürülmüş ve artık gelenek halini almıştır. Öte yandan 10 Kasım törenleri, zaman zaman farklı siyasi parti ya da gruplar tarafından polemik konusu haline de getirilmiş veya siyasi bir hesaplaşmanın aracı olarak da kullanılmıştır.

Türk milletinin Ata’sı Atatürk, henüz Harp Okulu yıllarındayken, padişahın istibdadına başkaldırmış ve bu sebepten dolayı hakkı olan göreve getirilmeyerek, Şam’a sürülmüştür. 31 Mart karşı devrim isyanına karşı, Hareket Ordusu Kurmay Başkanı sıfatı ile savaşmıştır. İtalyanların işgal ettiği Trablusgarp’a gizlice giderek, orada direniş başlatmıştır.

Çanakkale’de, yenilmez denilen düşman ordusunu Arıburnu, Conk bayırı ve Anafartalar’da bozguna uğratmıştır. 90.000 askerimizin donarak şehit olduğu Kafkasya Cephesi’nde, Rus işgali altındaki Muş ve Bitlis’i geri almıştır. Sina ve Filistin Cephesi’nde, hem işgalci İngiliz Ordusu’na, hem de isyancı Arap çetelerine karşı sokak savaşları vermiş ve Katma Zaferi’ni kazanmıştır.

İstanbul’un işgal edildiği gün, “Geldikleri gibi giderler” demiş ve kurtuluş için çareler aramaya başlamıştır. 19 Mayıs 1919 günü Samsun’da başlattığı Kurtuluş Savaşı’nda kongreler yaparak, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılmasını sağlamış ve meclisin ilk başkanı olarak seçilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nı “Başkomutan” sıfatıyla yöneterek zaferler kazanmış ve vatanımızı işgalden kurtarmıştır.

29 Ekim 1923’te ise; en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. İlk Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye’nin, hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkabilmesi için var gücüyle, yorulmak bilmeden çalışmıştır.

Tüm bunların yanında Atatürk, sahip olduğu ince ruh ve barış yanlısı tutumu nedeniyle; savaş meydanlarında karşı karşıya geldiği düşmanlarının bile saygısını kazanmış ve dünyada ilk ve tek olarak kendisine “Dünya Lideri” unvanı verilmiştir.

Cumhuriyet’in ilanından bir kaç ay önce 24 Mart 1923’te Time dergisinin kapağında Atatürk’e yer verilmiştir. 4. sayısında Atatürk’e yer veren Time, Atatürk’ün Anadolu topraklarında özgür bir ulus kurma mücadelesi ve kişiliği övgü ile anlatmıştır.

Ulu Önderimiz ve bu vesile ile memleketimizin istikbali için emeği geçen herkesin ruhu şad olsun

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi