Küresel ısınma, iklim değişikliği, doğanın değişen dengesi derken her gün daha da kötüye giden bir dünyada yaşadığımızın farkındasınızdır. Bu sorunların en büyük nedeni ise insanoğlunun çevreye ve doğaya vermiş olduğu zarardır.

Son günlerde sıkça gördüğümüz, Marmara Denizi’nde ortaya çıkan çok sayıdaki deniz salyaları, doğasal bir olay değil, insanların doğaya vermiş olduğu zarardan kaynaklanmaktadır. Gerekli evsel atık su arıtma tesislerinin yapılmaması, atık suların arıtılmadan denize verilmesi, Marmara Denizi'nde su değişim hızının düşük olması ve giderek düşen çözünmüş oksijen miktarı, denizi kirleten bu salyaların oluşumuna neden olmaktadır.

Eğer bir önlem alınmayıp, atıklar denize dökülmeye devam edilirse çok daha büyük problemlerle karşılaşabiliriz…

Denizimizde yaşanan sorunda da görüldüğü gibi küresel ısınma gibi sorunların ana nedenlerinden en önemlisi atıklardır. Türkiye’de sadece evsel atık olarak yılda 30 milyon ton doğaya geri verilmektedir.  Ve ne yazık ki bu miktar her yıl insanların yaşam tarzlarının değişmesiyle biraz daha artmaktadır. Atıkları azaltmanın ve doğaya zararı minimuma indirmenin en etkili yolu ise geri dönüşümdür.

Binlerce yıl öncesinde metal eşyaların eritilerek para ya da başka bir eşyaya dönüşümüyle ortaya çıkan geri dönüşüm kavramı günümüzde çok daha genişlemiş, önemli bir kavram haline gelmiştir. Ülkemizde bu sektörde çalışan 1000’den fazla geri dönüşüm firması bulunurken, yaklaşık 60.000 kişi bu sektörde çalışmaktadır. Doğaya olduğu gibi ekonomiye de katkı sağlayan geri dönüşüm sektörü, ülkemize her sene yaklaşık 1,3 milyar lira katma değer sağlamaktadır.

Her geçen sene geri dönüşüm kavramı daha önemli hale geliyor. Ülkeler atıklara daha fazla önlem alıyor ve insanlar bu konuda daha da bilinçleniyor. Kamusal alanlarda belediyelerin de katkılarıyla geri dönüşüm istasyonları çoğalıyor.

Evet bu konuda bir çaba söz konusu fakat iş yine insanlarda bitiyor…

İnsanlar ne zaman evsel atıklarını azaltır, fabrikalar atıklarını doğaya bırakmaz, geri dönüşüm istasyonları fazla ve doğru bir şekilde kullanılırsa, o zaman daha temiz bir dünya ve geleceğe sahip oluruz. Her şey bizim elimizde...

5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne yaklaştığımız şu günlerde, daha temiz ve güzel gelecekte buluşmak dileğiyle...