Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

Kadını kağıda dökmek

Kadını kağıda dökmek

Bir kadın evlatlarının anası bir kadın olarak ülkemizde yaşanılanlara, siyasilerimizin sözlerine dahası kavgalarına, bilen bilmeyen, okuyan okumayan, anlayan anlamayan insanlarında kadınları konuşmalarını üzülerek izlemeye devam ediyorum.

Gerçekten büyük büyük isimlerin, isimlerinin önünde anlamlı sıfatlar kimlikler bulunan insanların Türk kadını üzerine şu sözleşme, bu belge, bu haklı, bu haksız diye yorum yapmaları, demeçler vermeleri sizce uygun mudur?

Bu laf cambazlarının büyük kesimini niye ki erkeklerimiz yani “BAY” lar yapıyorlar.

Tamam fıtratımız gereği, yaradılışımızın yapısına uygun şekilde baylar bizler kadar duygusal olamayabilirler. Bizlerde zaten karşı cinslerimizden böyle vicdan, duygu, yürek filan beklentisi içerisinde değiliz ki.

Sadece eğitimli, okumuş, belli makamlara gelmiş erkeklerimiz “kadın”larımız üzerine ister siyasi ister farklı çıkarları için kavgalar ederlerken, niye annelerini, niye kardeşlerini, niye eşlerini, niye gelinlerini düşünmezler ki?

Herkesi, her kesimi, ağzı olup konuşan herkesi anlamaya ve empati yapmaya çalışıyorum.

Bu insanlar ağızlarından çıkan cümlelere gerçekten inanıyorlar mı?

Beni tamda bu nokta yıkıyor işte.

Gerçekten inanarak içlerinden gelerek kadını bu şekilde değerlendiriyorlarsa geleceğimiz adına çocuklarımız, torunlarımız adına kahroluyorum.

Anadolu kadınının bugün değil, Cumhuriyet döneminde de, Cumhuriyet döneminden öncede nasıl fedakâr olduğunu bilmeyenimiz, okuyamayınız var mı?

Sizce o çileli, o yokluk ve yoksulluk dönemlerinde bile eşi için, çocukları için, ailesi için ölümü göze olan kadın bugün eğer okuyabiliyorsa, eğer çalışabiliyorsa, eğer ekonomik olarak belli bir refah düzeyine ulaşıyorsa içinde yaratılıştan gelen o vicdanı yok mu sayıyor sanıyorsunuz?

Kadını suçlamadan, kadını asıp kesmeden, kadını saçlarından tutup yerlerde sürümeden önce ne olur biraz empati.

Biraz Allah korkusu.

Allah’ın kitabını okuyan, Allah’ın kadın ile ilgili sözlerini bilen kabul eden erkeklerimiz eşine, kızına bugünkü hareketleri yapabilir mi?

İşte 5 aylık hamile iken 17 bıçak darbesi ile karnındaki çocuğunu ve hayatını kaybeden bir kadın daha toprağa verilmedi.

Bir başka ilden bir başka haber.

5 yaşındaki evladının gözünün önünde yolun ortasında öldürülen bir başka anne.

******

Ülkemizi yönetenlerden, bu insanlarla ilgili karar veren insanlardan, kendi insanımızın can ve mal güvenliğini sağlayanlardan rica ediyoruz.

Ne olur bir hiç uğruna toprağa verdiğimiz kadınların giyim kuşamları ile yaşam tarzları ile onları yargılayacak olursanız sizlerde yanarsınız.

Bugün kadını öyle ya da böyle yapan, şöyle ya da böyle giydiren, farklı yaşam tarzlarına sürükleyen yine ya eşleri ya da babalarıdır.

*****

Böyle içler acısı bir dünden bugün kadın olarak şehirlerin ülkemizin kaderlerinde kendi çaplarında emeği olan örnek kocaman ruhlu girişimci kadınlarımızı hiç görmüyorsunuz.

Evde kocasının eşi, çocuklarının anası, aile büyüklerinin kızı olan kadın evinden çıkıp atölyesinde, işletmesinde, fabrikasında ise iş veren, ekonomiye katkı sağlayan örnek insan olarak karşımıza çıkıyor.

Bu satırları yazarken içimiz sızlıyor.

Yarının ne olacağını göremiyoruz.

Bir kadın olarak bizler yine ağlarız ama sizlere göstermeyiz. Bizler yine çalışırız ama hiçbir zaman “yorulduk” demeyiz.

Bizler canlarımız için hiçbir zaman ‘offff” diyemez demeyiz.

Ama bizleri nereye sürüklüyorsunuz?

Bu katliamlardan bu insanların hayatları boyunca gözlerinden yüreklerinden silemeyecekleri travmaları nasıl önleyeceksiniz?

Son olarak sizlere sormak istiyorum.

Beş yaşında bir kız çocuğu.

Yolun ortasında annesini kanlar içinde yerde görüyor.

Annesini öldürenin babası olduğunu görüyor.

Bu yavru 15 yaşında ne yaşayacak? 25 yaşında ne yaşayacak?

Bunun vebali kimde?         

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi