Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

Kongo ve Meksika’nın arkasındayız

Kongo ve Meksika’nın arkasındayız

Bu hafta sizlerle birlikte olurken, belki yıllardır hep konuşup ama bir türlü başaramadığımız acı bir gerçeği dile getirmek istiyorum. 

Bu acı gerçeğin siyasetle, iktidar- muhalefetle, ekonomik olarak refah düzeyi ya da yoksullukla hiçbir alakası yok.

Yani bu tamamen bir insanlık durumu.

Konuyu bizim önümüze alırsak konu tamamen insanlık ve hatta inançtır.

Belli bir yaşa gelip artık çoluk çocuk sahibi olunca şimdi daha iyi anlıyoruz ki annemizin babamızın büyüklerimizin ısrarla zaman zaman da kızarak “tabağını temizle”, “yemek artık bırakılmaz”, “lokma bırakma”, “bardağında suyunu yarım bırakma, kısmetin orada kalır” ... sözlerinin ne kadar değerli olduğunu şimdi daha iyi anlayabiliyoruz.

Ve hızla gelişen teknoloji çağını yakalarken gelenek görenek ve bize has özelliklerimizden aynı ışınlama yöntemi gibi hızla uzaklaşıyoruz dahası Allah korusun bir felakete doğru gidiyoruz. 

Bu konuda devlet ne yaparsa yapsın bu işin çözüm reçetesi kesinlikle ailedir.

Bu haftaki yazı konumuz; “israf”

Evet bugün için dünyanın kabul ettiği ve resmi olarak açıklanan şu rakamlara bir bakar mısınız?

2021 Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı raporuna göre “Türkiye’de her yıl 7.7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor.

Yine BM raporlarına göre Türkiye’de her yıl kişi başına 93 kilogram yiyecek çöpe atılıyor.

Yine resmi raporlara göre kişi başına en çok gıdanın israf edildiği 10 ülke açıklanıyor ve burada liderliği Kongo Cumhuriyeti alırken ikinci sırada Meksika ve üçüncü sırada ise ne yazıktır ki Türkiye yer alıyor.

Bizi kim izliyor, Etiyopya, Mısır, Nijerya, Filipinler, Endonezya ve Vietnam.

Bu BM raporunu okudukça önce inanmak istemiyor ardından da kendimize kızmaya başlıyorum.

Allah’ım bu nasıl bir istatistiktir?

Bu nasıl bir rapordur.

Bu rakamlar nedir?

Gerçek mi yoksa bizi kandırıyorlar mı?

Asla ama asla doğruluğuna inanmak istemesem de rakamlar ortada idi.

Çünkü bu ülkelerde kişi başına yıllık düşen israf rakamları da vardı.

Bu BM raporunu kızarak dahası kendimize kızarak okumaya devam ederken rakamlar gittikçe can sıkıcı hale geliyordu.

Dünya genelinde israf edilen gıdanın toplamı 40 tonluk 23 milyon kamyon dolusu yiyeceğe karşılık geliyordu.

Uzmanlar yine rakamsal verilerle durumu insanlığın daha iyi anlayabilir hale getirmesine sağlamaya çalışıyorlar şunu söylüyorlardı;

“Bu kadar kamyonunu uzunluğu da dünyanın çevresinin tam 7 katıdır”.

Bu raporu okuyuncaya kadar israfı bolluk içerisinde yaşayan zengin ülkeler ile tarihi kısa olan tarihlerinde yokluk görmemiş ülke insanlarının yaptığını sanıyordum.

İlk 10 ülkeyi görünce nasıl yanıldığımı öğrendim.

Şimdi tekrar o çocukluk yıllarıma dönüyorum. Ailelerimiz ne kadar varlıklı olurlarsa olsunlar yemek sırasında zeytinin sayılı peynirin dilim dilim yenerek yarına bırakıldığını hatırlıyorum.

Öyle yemeğin çöpe atılmasından geçin tabakta bir lokma yemek bir parça ekmek bırakmamız mümkün değildi.

Şimdi çocuklarımıza büyüklerimizden gördüklerimizi tam olarak yansıttığımızı söyleyebilir miyiz?

Zor.

Peki tam de büyüklerimiz gibi çocuklarımızı yetiştirmeye çalışsak bunda başarılı olabilir miyiz?

Bu daha da zor.

O zaman biz bu israf ile insanlık olarak nereye doğru gidiyoruz?

Hele hele bu israf yaşantısı ile Müslüman olarak ne yapıyoruz?

Bu satırlara kadar hep gıda israfına dikkat çekmek istedik.

Hayatımızın neresinde başka israflar yok ki?

Buradan yazmaya başlasam bana ayrılan yer acaba yeter mi?

Sonuç, kendimiz için değil geleceğimiz için sokağa baktığım zaman inanın çok üzülüyorum.

Bu israf ile belki bu dünyada bunun acısını çekeceğiz ya da farkında dahi olmadan çekiyoruz.

Ya ahir hayatta hesap nasıl verilecek?

Anne ve babalar büyükler olarak bence bugün yeniden çok basit, çok küçükmüş gibi düşünülen bir dilim ekmek, üç zeytin deyip konuya arkamızı dönmeyelim diyorum.

Haftaya buluşabilmek ümidi ile şimdilik hoşca kalın.

İyi haftalar.    

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi