Duruşun Kaybolduğu Asır
Bir çağ düşünün; kılıçlar yok ama cellatlar var (kılıçlar yok artık, ama ekran başında infaz yapan sözde modern cellatlar var). Minareler yerli yerinde ama içlerinde yürekleri titreten, harekete geçiren ezan değil, reklam çığlığı yankılanıyor (ruhu değil cüzdanı, ihtirası çağırıyor). Kalabalıklar çoğalıyor ama adam az. Yollar asfalt, evler akıllı, cepler dijital ama yürekler boş, iradeler kof, şahsiyetler çökmüş. 21. yüzyıl dedikleri bu yaldızlı maskeli balo, adamlık denen mübarek cevherin mezar taşı başında göbek atan bir cambazlar sirki...
Evet, bugünün en büyük krizi ne enerji ne ekonomi ne iklimdir. Bugünün en büyük krizi duruşsuzluktur. Enflasyonun değil, enformasyonun esiri olmuş bir nesil… Her şey hakkında konuşan ama hiçbir şeyin bedelini ödemeyen, fikir üretmeden fikir satan, hakikat taşımadan hak arayan, omurgasız özgürlükçüler ve kimliksiz kahramanlar sürüsü...
Duruş, çimento gibidir. Bir milletin binasını ayakta tutan harçtır. Harç çökerse bina çöker. İşte bizim binamız çatırdıyor. Çünkü adam yok. Erkeklik hormonla, kadınlık ekranla tarif edilir oldu. Gençlik ise bir TikTok filtresi, bir Instagram paylaşımı kadar samimi, bir gündem kadar kısa ömürlü…
İnsanlık tarihinin en hızlı ama en temelsiz nesli sahnede. Herkes “ben kimim?” demiyor da “beni kim beğenir?” diyor. Mahremiyet ticaret metaı, hakikat ise “etkileşim” oranına kurban. Kendi düşüncesiyle değil, trendle konuşan, kendi sesiyle değil, algoritmalarla düşünen bir dijital sürü…
Bir nesil çıkmalı… Evet, yeniden bir çile nesli doğmalı. Rüzgâra göre eğilmeyen, alkışa göre konuşmayan, ekran karşısında değil, hakkın karşısında duran bir duruş ordusu…
Bu nesil “adam olmak” nedir, yeniden öğrenmeli. Adamlık; diplomayla değil, direnişle ölçülür. Mazlumun yanında, zalimin karşısında, yalnız kalsa bile doğrunun tarafında durmaktır. Adamlık, herkesin sattığı yerde satın almamak; herkesin korktuğu yerde hakikati haykırmaktır.
Bu çağın toprağı kurumuş ama su verecek, tohum saçacak adam yok.
Ey genç!
Ayakta duramayan, yürüyemez. Duruşun yoksa yönün yoktur. Yönün yoksa yoksun!
Bugünün zalimi teknoloji değil, teslimiyettir. Düşman Batı değil, şahsiyetsizliktir.
Ey millet!
Evlatlarını eğitme, adam et! Müfredat yetmez; mukaddesat gerekir. Bilgi dolusu değil, iman dolusu bir gençlik gerek.
Ve ey kalabalıklar!
Sayınız değil, saflığınız sorulacak yarın. Hangi ekranda göründüğünüz değil, hangi cephede öldüğünüz yazılacak tarihe!
Son söz
Duruş, dünya kadar kıymetlidir. Ama dünyaya satılamayacak kadar kutsaldır.
Adamlık, ceket değil, mevsime göre giyip çıkarasın!
Adamlık, bir ömür boyu alnında taşıyacağın silsile-i şereftir.
Ya adam gibi yaşa…
Ya da hayat denen bu pazarda kendini ebediyen kaybetmeye razı ol!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.