Muhammed Latif Pekkafalı

Muhammed Latif Pekkafalı

EV DEĞİL ESARET... MÜLKİYETİN TEKELLEŞTİĞİ DÜNYADA İNSANLIK ÖLÜYOR

EV DEĞİL ESARET... MÜLKİYETİN TEKELLEŞTİĞİ DÜNYADA İNSANLIK ÖLÜYOR

Milyonlar, kendi evinin anahtarını hiç tutamamış kiracılar olarak yaşam savaşı veriyor.

Kimileri kirasını ödeyebilmek için sofradan bir tabak eksiltiyor; kimileri çatlak duvarların gölgesinde, depremle burun buruna, yaşamla pazarlık yapıyor.

Ev dediğin şey, insana huzur vermeli değil miydi?

Oysa bugün, beton duvarlar değil, borç duvarları altında eziliyor insanlık…

Barınmak, artık sadece bir hak değil; parayla alınan, ömürle ödenen bir esaret biçimi haline geldi.

Kapitalizmin beton suretli tanrıları, evleri artık yuva değil, rant tapınağı haline getirdi.

Birileri beşinci dairesine klima markası seçerken, bir diğeri kırık bir pencereden kışın sızmasını izliyor.

Bu, ev değil: adaletsizliğin mimarisidir!

Ey sistemin efendileri!

Birden fazla ev alanlar değil, bir ev bile bulamayanlar suçludur bu düzene göre!

Evin varsa itibarın var, yoksa ya kredi başvurusunda ya da icra dairesinde sıra beklersin!

Depremlerle yıkılan şehirlerde, yoksulların enkazı kaldırılmadan, zenginlerin yeni projeleri satışa çıkarılıyor.

Beton ekonomisi üzerine kurulan bu düzende, insan yalnızca bir metrekare istiyor — o da satılık!

Bu çağda en büyük günah, evsiz olmak; en büyük erdem çok evli olmak oldu.

Oysa gerçek adalet, bir evi olmayan varken kimsenin ikinci evi olmamasıdır.

Birden fazla ev almanın yasaklandığı yeni bir insanlık düzeni zorunluluktur.

Çünkü bu gidişat sürdürülemez. Çünkü bu sessizlik artık bir suçtur.

Ya evler temel haktır ya da insanlık ve aile yoktur!

Yeni İnsanlık Beyannamesi – Mülkiyetin Tekelleştirilmesine Karşı Barınma Hakkı Manifestosu

1. Her insanın başını sokacak bir evi, temel hakkıdır. Ev, bir lütuf değil, doğuştan gelen insanlık hakkıdır.

2. Bir insanın birden fazla evi olması, başkasının evsizliği pahasına olamaz.

3. Devletler, barınmayı korumakla yükümlüdür. Kiraların insafına terk edilen halk, özgür değil esirdir.

4. Ev sahibi olmak için borçlandırılan birey, ekonomik köleliğe mahkum edilmiştir.

5. Kira bedeli, asgari yaşam düzeyinin üzerine çıkamaz. Bu oran anayasal güvenceye bağlanmalıdır.

6. Deprem ve doğal afet bölgeleri başta olmak üzere her yerde barınma, devletin birinci önceliği olmalıdır.

7. Ev, yatırım aracı değil, yaşam alanıdır. Konut piyasası serbest piyasaya terk edilemez.

8. Barınma, diğer temel haklarla birlikte düşünülmelidir: elektrik, su, internet, ısınma, ulaşım…

9. Evsizliği ve barınma krizini önlemeyen sistem, suçludur. Bu suskunluk sürdürülemez!

10. Yeni anayasalarda ‘ev hakkı’ maddesi açık şekilde yer almalıdır. Bu hak, ulusal ve uluslararası hukukta koruma altına alınmalıdır.

Son Söz

Ey insanlık!

Artık haykır ve hakkını dile getir:

Rant değil, hayat!”

“Barınma hakkımızdır, satılamaz!”

Bu ses tüm kıtalarda, tüm halkların dilinde ortak olmalı.

Çünkü mülkiyetin kutsandığı yerde insanlık kurban edilir.

Çünkü ev yoksa adalet de yoktur!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammed Latif Pekkafalı Arşivi