KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3220 %0,23
48,5699 %0,43
4.830,31 % -0,55
Ara

Çuvaldızı Kendimize Batıralım

YAYINLAMA:

Geçenlerde engelli iki çocuğu olan bir arkadaşım aradı hoş sohbetin ardından konuya geldi. Bu arkadaşımızın problemi şu;  bir çocuğunun üstüne ÖTV muafiyetli otomobil almış ki bu konuyu bilmeyenler için biraz açmak gerekirse devletin engelliye destek amacı ile otomobil satışından ÖTV alacağından vaz geçmesi şeklinde özetleyebiliriz. “Şimdi diğer çocuğumun üzerine de bir araç alabir miyim?” diyor. Arkadaşın problemi buymuş. Bu hesabını ağzım açık şekilde dinledim ve içimden geçen cevapların hiç birini veremedim. Bu aracı alıp satanları, Yüksek Hızlı Tren bedava diye kargoculuk yapanları, ev vergisi vermemek için ikinci üçüncü evini kardeşinin üzerine yapanları, aldığı sosyal yardım kartlarını satanları saymıyorum bile.

Tüm bu örnekten yola çıkarak engellilere tanınan hakları ve ayrıcalıkları suistimal eden öyle çok kişi var ki! Şeytanın aklına gelmez formüller üretenler, her geçen gün yeni bir formül daha üretiyor ve biz bunları duydukça şaşıp kalıyoruz. Her gün haberlerde duyduğumuz yeni dolandırıcılık formülleri kendini geliştirirken bu bölümün mahrum kalması elbette beklenemez. Her ay 40 civarı tutuklamaya maruz kalan sahte engelli raporu düzenlenmesi bu istisnaların özellikle engelli olmayanlarca ne kadar suistimal edildiğinin en bariz delilidir.

Ancak tüm bu usulsüzlüklerin bedelini gerçek engelliler ödemektedir. Her geçen gün bu suistimaller yüzünden artan bürokrasi, engelliye engel katmaktayken bunu suistimal edenler her halükarda başka mecralarda işini görmeye devam edebilecektir.

Ülkemizde gerçek engelli  hak sahipleri tespit edilebilse devletimiz hiç bir engellinin hiç bir ihtiyacını şüphesiz  cevapsız koymayacak güçtedir.

Tüm bu yaşananlar ışığında benim naçizane tavsiyem engelli bireyler bu tip tanınan hakları suistimal eden sözde engelli bireyleri tespit ettiklerinde ilgili birimlere bildirmeli, “boş ver benden bulmasın” dememeli. Kendi içimizdeki irini kendimiz ayıklayabilmeliyiz, kendi hakkını kendin korumazsan kimse korumaz felsefesiyle hareket etmeli.

Elbette engelli bireylerin çok fazla çözüm bekleyen ve bir başka başlıkta değineceğim sorunları var. Tabiki meclis raflarında tozlanmış kanun tasarılarımız var; ancak çuvaldızı kendimize batıralım, doğru olalım, dürüst olalım hak eden olalım. İçimizdeki sahte engellileri ayıklayalım.

Bu konuda bir görev de engelli sivil toplum örgütlerine düşüyor. Benim kişisel görüşüm bir kaç istina dışında çok pasifler, sahte engelli tespitini yerel yönetimlerle işbirliği yaparak çok daha kolay tespit etme şansları var. Ayrıca sorunların çözümü konusunda bu siyasi ortamda çalabilecekleri ulaşabilecekleri, anlatabilecekleri, muhatap alınacakları çok kapı var. Bu rüzgar hiç bir zaman bu kadar engelli lehine olmadı  kaçırılmamalı.

Engel sevgiyle değil mücadeleyle aşılır. Kalın sağlıcakla...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *