Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Suç ve Ceza

Suç ve Ceza

Dün yapılan bir açıklama aslında canım ülkemde emsalleri çok fazla yaşanmasına rağmen neden böyle bir işleyiş içerisindeyiz, çözüm nasıl olmalı, gelişmiş ülkelerde bu işler nasıl oluyor... gibi düşünceler içerisine daldım. Ve 10 yıl öncesine dair bir olay hatırladım.

10 yılda 15 milyon genç yaşatmışız belki ama adalet sistemimizde 1 arpa boyu yol gidememişiz yazık.

Adalet Bakanımız dün bizzat kameralar karşısına geçerek, Somali Cumhurbaşkanı'nın oğluna 27 bin 300 lira para cezası verildiğini ifade ettiler, şikayetçi vazgeçmiş kamu davası devam etmiş, kamuda 2 yıl 6 ay hapis cezasını paraya çevirmiş.

Muhataplar: Motosikletli kurye Yunus Emre Göçer / Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud.

Haydi buradaki olay söz konusu insan hayatı olduğu için dünyanın hiç bir yerinde adli yönden bir kıyaslama yapılamaz diyelim. Gelişmişlik ölçülerine göre vatandaşın değeri farklı. Yani Avrupalı vatandaşın ülkesindeki değeri ile Filistinli vatandaşın ülkesi için değeri aynı değil.

Adli vakalarda farklı adli sonuçlar doğurması doğal. Ancak fark, suçu işleyenin sıfatı, kişiliği alacağı cezayı etkiliyor ise burada başka sıkıntılardan söz etmek gerekiyor.

Daha basit maddi ölçütlerde bir kıyasa bakalım.

Çabuk unutan bir toplum olmamıza rağmen, Reza Zarrab’ın eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a hediye ettiği Patek Philippe 500IP modeli saat ile ilgili yaşananları hatırlıyorsunuzdur.

Aynı dönem basında Almanya’dan bir örnek gelmişti. Futbol ile biraz ilgilenenenlerin Karl Heinz Rummenige’yi tanımayan yoktur sanırım. Bayern Münih’in efsane futbolcularından... Defalarca şampiyonluk, Avrupa şampiyonluğu, kıtalararası şampiyonluk yaşamış, futbol kariyeri başarılarla dolu, en son UEFA Avrupa Kulüpleri Forumu’nun da başkanlığını yapıyor.

İşte bu Rummenige, 2013 yılında, Avrupa Kulüpleri Birliği’nin yıllık toplantısı için Katar’a gidiyor. Dönüşte Münih’te uçaktan indikten sonra bavulunu alıp çıkarken kimse “Oooo... Hoş geldiniz... Buyurun geçin” demiyor. Gümrükçüler soruyor. “Gümrüğe tabi malınız var mı?” Rummenige “Yok” diyor. Bunun üzerine bavullarını açması isteniyor. Kontrolde toplam değeri 100 bin Euro olan iki adet altın Rolex marka saat çıkıyor.

Kendisine hemen gümrük kaçakçısı muamelesi yapılıyor ve hakkında soruşturma açılıyor. Münih Havaalanı’nın bağlı olduğu Landshut Mahkemesi sonunda kendisine 140 gün hapis cezası veriyor. Hapis cezası daha sonra para cezasına çevriliyor. Kendisi günlük gelirini 1785 Euro olarak beyan ettiği için tam 249.900 Euro cezayı ödüyor. Almanya’da 90 günden fazla hapis cezası alanlar ‘sabıkalı’ sayılıyor. Adli siciline işleniyor. Rummenige şimdi sabıka kaydı istese ‘sabıkalıdır’ yazacak. Sırf bu cezayı ödemekle olsa iyi, saatlerin gümrük vergisi ile yüzde 19 Katma Değer Vergisi’ni ve ayrıca hediye vergisini de ödüyor. Almanya’da hediyenin miktarı 20 bin Euro’yu aşınca yüzde 30 hediye vergisi var... Rummenige, “Bunlar hediyeydi. Onun için beyana gerek yok diye düşündüm” diye kendini savunuyor ama Almanya’da kazın ayağı öyle değil. Yurtdışından uçakla veya gemiyle gelenler için 430 Euro, otomobil veya trenle gelenler için 380 Euro sınırı var. Yani gittiğiniz ülkede altın takı, saat, pırlanta, kürk manto vs. ne alırsanız değeri sınırı aşıyorsa beyan etmek zorundasınız. Aksi takdirde çok ağır vergiler var.

Yıllar önce Alman milli futbolcularından Michael Ballack da Dubai’den gelirken deklare etmediği 2 bin Euro’luk çanta için tam 70 bin Euro ceza ödemişti. Sadece Almanya’da değil Türkiye’de de gümrüklerde aynı uygulamalar var. Şimdi bu saat beyan edilmiş mi? Eğer bu olaylar patlak vermese haberimiz olmayacaktı. Saati bir başkası getirdiği dillendiriliyor ama Çağlayan’ın bir bakan olarak getiren kişiye sorması gerekmez mi? Siz bu saati gümrükte beyan ettiniz mi?

Kalın sağlıcakla. (Kaynak: Yalçın Bayer Hürriyet)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi