Kulu’nun Tarihi Geçmişi
Kulu, Konya şehir merkezine 150 km, Ankara şehir merkezine ise 110 km uzaklıkta yer almaktadır.
Yakın tarihte ilçenin 300 yıllık bir geçmişi olduğu bilinmektedir. 1708 yıllarında Kulupoğlu Mustafa Bey'in Afyon dolaylarından (Afyon-Karabağ) ailesi ve kendisine bağlı aşiret beyleri ile birlikte Kulu'nun şimdiki bulunduğu yere gelerek yerleşmesi ile iskân başlamıştır.
İlçenin geçmiş tarihine bakıldığında ise yapılan araştırmalara göre neolitik dönem izlerini görmek mümkündür. Şüphesiz 1993 yılında Kulu ilçesi ve çevresinde bilimsel yüzey araştırmaları gerçekleştiren Japon Arkeolog Sachihiro Omura Kulu’daki höyüklerde gerçekleştirdiği araştırmalar sonucunda bu höyüklerin M.Ö. 7.yy’a kadar uzandığını yani “Neolitik Dönem” olarak adlandırılan “Cilalı Taş Devri” olarak da bilinen tarihe ait çanak çömlek (seramik) parçaları tespit ettiklerini söylemektedir. Yazıçayır ve Celep mahallelerinde bulunan Küçük Hüseyin Tepesi Höyüğü ve Ali Tepesi Höyüğü’nde gerçekleştirilen araştırmalarda Çumra Çatalhöyük’te bulunan seramikler ile benzer örnekler tespit edilmesi bunu doğrular niteliktedir. Bu dönemde ziraat (tarım) keşfedilmiş ve ilk yerleşik hayat düzeni, ilk köy kültürü de başlamıştır. Çatalhöyük’te bilinen buranın ilk çiftçileri ve yerleşik insanları da aslında bu bölgeye kadar uzanmaktaydı.
Kulu’da ayrıca Kozanlı ve Karacadağ mahalleleri sınırlarında bulunan Altılar ve Yaraşlı köylerinde tarihi mağaralarda bulunmaktadır. Hiç şüphesiz geçmiş zamanda bu mağaralarda da yaşam izleri sürmüştür.
Klasik dönemde ise Keltlerin doğudaki kolu olarak bilinen Galatlar M.Ö. 280-274 yılları arasında Anadolu’da Ankara, Çorum, Yozgat çevresine yerleşmişlerdir. Orta Avrupa kökenli Kelt kavmine mensup Galyalılara, Yunanların ve Romalıların verdiği bir isim olan Galatların yerleştiği bölgeye Antik Çağ'da Galatya (Galatia) adı verilmiştir. Aşiret yapısına dayanan Galat krallıkları Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girdikleri M.Ö. 1. yüzyıla kadar bu bölgede varlıklarını sürdürmüşlerdir. Orta Anadolu'da Galat dilinin M.S. 7. yüzyıla dek konuşulduğuna dair belirtiler vardır.
Ankara'nın 110 km güneyinde ve Tuz gölü çevresinde bulunan Kulu ilçesi de önemli bir Galat yerleşimi idi. Bugünkü Kulu ilçesi eski Galat kenti olan “Drya Harabeleri” üzerinde kurulmuştur. (Kaynakça: Devrim Sönmez, Eski Çağlardan Günümüze Kulu, Konya, 2004.)
Galatya'nın M.Ö. 1. yüzyılın sonlarında Roma egemenliğine girmesinden sonra Anadolu'nun bu Avrupalı konukları kendi kültürel kimliklerini koruyamayarak asimile olmuşlar. Yaşadıkları bölge ise Galatya adı ile bir Roma eyaleti olmuştur.
M.S. 1. yüzyılda Aziz Paulus'un çalışmaları sonucunda Hıristiyanlığı kabul eden ilk Anadolu halkının Galatlar olduğu belirtilmektedir. Paulus'un Galatyalılara Mektup'u, İncil'i (Yeni Ahit) oluşturan kitaplardan biri olarak kabul edilmiştir.
Kulu doğal güzellikleri ile de önemli bir yerleşim birimidir. İlçenin 3 km doğusunda bulunan ve 180 kuş çeşidinin mevcut olduğu "Düden Gölü" ilçeye canlılık kazandıran bir doğa harikasıdır. İlçenin tanıtımında sıkça gördüğümüz Flamingo kuşları da bu göldeki kuş cennetinde yaşamlarını sürdürmektedir. Flamingo diyarı Kulu’da ayrıca gölün bulunduğu alan avcılık açısından Türkiye'nin sayılı yerlerindendir. Gezip, görmeniz dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.