KİMLER KIRILDI, KİMLER KÜSTÜ?
Bir seçimi daha geride bıraktık çok şükür. Sandık kapandı iş bitti diyemeyeceğimiz bir seçim oldu. Zira aylardır ülkenin yarısı, öteki yarısını hainlikle, ahmaklıkla, terör seviciliği ile, yandaşlıkla suçladı. Hakaretler, tehditler havada uçuştu. Her iki taraf da aynı şeyi yaptı. Sandığa girmeden önceki akşam kendi kendime sessizce bir düşündüm. Yarın kim kazanırsa kazansın ülkenin yarısı hain (!) olacaktı. Nitekim öyle de oldu.
Elbette iç ve dış hainliklere çokça rastlıyoruz ama herhangi bir partiye de oy verdi diye kimseye hain diyemeyiz, bu hakka sahip değiliz.
Elimizde vatan sevgimizi ölçen bir cihazımız yok. Bu millet dün Kurtuluş Savaşında olduğu gibi bugün 15 Temmuz da olduğu gibi Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle vatan için tek vücut, tek yürek olmayı bilir.
Milletvekilleri seçilir seçilmez arkasına bile bakmadan soluğu Ankara’da aldı, mecliste kayıt sırasına girdi. Sadece yakalarına rozet takmakla kalmıyorlar aylık 75 bin liralık küçük bir ücret başta olmak üzere bir takım hak ve imtiyazlardan yararlanacaklar. Mecliste hepsi için ayrılmış koltuklara diğer parti vekilleriyle yan yana oturmaya başlayacaklar.
Peki sana ne oluyor emmioğlu?
Bizler yani oy verenler, onların meclise girmesini sağlayan bizler... Aynı şekilde dün kaldığımız yerden çalışmaya devam ediyoruz. Bizim için değişen bir şey yok her zaman olduğu gibi, olmayacak da. Dün, siyaset yüzünden incittiğin, kırdığın mesai arkadaşının yüzüne nasıl bakacaksın sen onu düşün.
Dost meclisinde siyaset yüzünden birbirini vurup öldürenler… Aile, akraba ortamında siyaset konuşup birbirlerine hakaret edip akrabalık ilişkilerini bitirenler. Ne ölüne, ne dirime deyip birbirine sırt çevirip ticaret ilişkilerini bozanlara oldu olan. TV ekranlarına çıkıp sağ salim, kazasız belasız seçimi bitirdik dediler. Öyle derler çünkü bomba patlamadı, füze düşmedi. Olan yine garibanın insani ilişkilerine oldu. Ne diyelim vur abalıya demişler.
“Meclis kürsüsüne çıkıp birbirine atıp tutan, hakaret eden vekillerin, daha sonra meclis lokantasında karşılıklı güle oynaya yemek yediğini görseydiniz; tanıdıklarınızla asla siyasi tartışmaya girmezdiniz.” demiş rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu. Boşuna dememiş.
Mevzu derin konuyu daha fazla uzatmayayım.
Bu arada sandıktan bir kez daha zaferle ayrılan Sayın Cumhur Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a millete hizmet yolunda başarılar diliyorum. İnşallah aziz ülkemizin son çeyrek asırdaki kutlu yürüyüşü, destansı yükselişi devam edecek ve yeni kazanımlarla muaassır medeniyetler çizgisine ulaşacağız. Cumhuriyetin 2. yüzyılının Türk asrı olması yolunda hepimize büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü unutmamamız gerekiyor.
Biz, bir ve beraber olduğumuz sürece başaramayacağımız hiç bir şey yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.