KONYA HABER
Konya
Açık
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3314 %0,37
49,0397 %0,61
4.896,60 % 0,08
Ara

Dünya ticaret rotaları değişti mi?

YAYINLAMA:

Süveyş kanalında trafik yeniden normale döndü. “EverGiven” isimli yük gemisi kurtarıldı ve hattın açılması ile neredeyse 10 gündür geçiş için kanalda kilitli bir vaziyette bekleyen bütün gemiler yolculuklarına geri döndü. Tabii yaşanan bu kaza onlarca farklı yorumun ve komplo teorisinin de önünü açtı.

-Bu olayın bir kaza olmadığı, geminin Clinton’lara ait olduğu, arkasında ABD’nin olduğu,

-Olayın arkasında İsrail’in olduğu, çünkü İsrail’in Akabe Körfezinden alternatif bir deniz yolu açacağı,

-Bu kazaya Rusya’nın Kuzey Denizi güzergâhını ön plana çıkarmak için ön ayak olduğu gibi birçok ifade kamuoyunda konuşuldu durdu…

*

Toplum olarak, genellikle her olayın arkasında özel bir şeyler aramaya bayılıyoruz. Bu sebeple basında da, kamuoyunda da bu minvaldeki “komplovari” ifadeler de çok tutuyor. Dolayısıyla bazı şeylerin sadece kaza olabilme ihtimaline şiddetle karşı çıkabiliyoruz…

*

Tamam, dünyada gerçekten büyük kasırgalar kopmakta!

Çin ve ABD merkezli güç dengelerindeki değişim artık mevcut gerilimin boyutunu bir üst seviyeye taşımış durumda!

Küresel ticaret rotaları da bu bağlamda kesinlikle çok önemli!

O halde bu kazanın arkasında hemen birileri mi aranmalı?

Belki evet, belki de hayır!

*

Şimdi ilgili kanaldan çift yönlü geçişler dâhilindeki ticari hacimlere dikkat edildiğinde, kimler kazandı ve kimler kaybetti?

Çin, Hindistan, AB ülkeleri ve ABD kaybetti… (Tabii ihracat noktasında en fazla Çin kaybetti!)

(Hatta Türkiye de bu kaybedenler grubuna dâhil edilebilir.)

Peki, telafi edilemeyecek büyük kayıplar mı yaşandı?

Hayır!

Yaklaşık 10 günlük tıkanıklık sebebiyle, sevkiyatı sekteye uğrayan ilgili ticari ürünlerin fiyatları normale döndü mü?

Evet!

Dolayısıyla, yaşanan bu olay küresel anlamda ticari güzergâhların rotalarını etkileyecek kadar büyük bir yankı uyandırdı mı?

Hayır!

*

Bu bağlamda alternatif rotalar bağlamında değerlendirilerek, “kazanın arkasında” olarak ifade edilmeye çalışılanlara da bakalım:

-Gemi Clinton’lara mı ait, işin arkasında ABD’mi var?

Geminin gerçekte kime ait olduğuna internet kaynakları ile ulaşmak hiç de kolay değil. Fakat ABD için; Çin’e zarar vermek maksatlı deniz yolları üzerinde bir hamle elzemse, bu hamleyi kendisinin ve müttefiklerinin de daha fazla zarar edeceği Süveyş kanalında yapmaktansa, Malaka Boğazında yapması daha mantıklı ve etkili değil mi?

Gerçi bu opsiyonda da birçok AB ülkesi yine zarar görecek ama cevap: “kısmen evet!”  

-İsrail bu kaza sonrasında Akabe Körfezinden Aşkelon’a bir deniz geçiş güzergâhı mı yapacak?

Hayır! Çünkü bu opsiyon ekonomik, ekolojik ve stratejik olarak mümkün değil!

-Yeni yeni kış aylarında buz kırıcı olmadan kısıtlı kapasite ile işleyen Kuzey Denizi güzergâhı bir anda bu güzergâha alternatif mi olacak?

Hayır! Çünkü önümüzdeki yıl aynı iklimsel koşulların olacağı belli değil. Ayrıca Kuzey Denizi güzergâhı Çin ile sadece Kuzey Avrupa arasındaki ticaret için daha elverişli bir hale gelebilecekken, Süveyş ile bütün Akdeniz coğrafyası, Kuzey Amerika ve hatta Karadeniz ülkelerine erişim sağlanabiliyor. Demek ki, kapsama alanları rakip olabilecek düzeyde pek de aynı değil! Sadece Kuzey Avrupa için kısmen aynı…

*

Demek ki, yorum yaparken ilgili ticaret güzergâhlarındaki hacimlerin, taşıma maliyetlerinin, sürelerin, güzergâh değişimleri ile teknik ve ekonomik anlamda elde edilebilecek artıların ve eksilerin ne olacağının detaylı bir şekilde incelenmesi gerekiyor!

Bunlar incelenmeden sadece makro siyasi trendler ile okuma yapmak, bizleri popüler ama içi boş söylemlerle aslında gülünç duruma düşürüyor!

Özetle, dünya ticaret rotaları henüz öyle büyük dönüşümler yaşamıyor!

Sadece,

-Kuzey Denizi seçeneği iklimsel imkânlar ölçüsünde Çin - Japonya ve Kuzey Avrupa ülkeleri için biraz daha fazla tercih edilmeye başlanılacak gibi,

 -İpek Yolu Projesi dâhilindeki adımlar (kara yolları, demir yolları, limanlar, lojistik üsler, vb. projeler) ilgili rotalarda biraz daha rahatlama ve artan sevkiyat hacmini karşılama noktasında dikkat çekecek gibi,

-Mevcut rotalar ise halen aslan payını korumaya devam edecek gibi duruyor…

Bazı adımlar bölgesel olarak önemli olabilir. Fakat bu onların dünyayı değiştirdikleri anlamına gelmez!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *