Tapınak Şövalyeleri
Tapınak şövalyeleri, 12. yüzyılın başında kurulmuş, Katolik Kilisesine 9 bağlı askeri bir tarikattır.. Kurucusu Hugues De Payens'tir. Kurulduğunda sadece 9 kişi olan ordu, kilisenin yardımıyla kısa sürede güçlendi. 10 yıl içerisinde sayıları 20 bini bulan şövalyeler, Haçlı Seferleri başta olmak üzere birçok savaşa katılmıştır. Tapınak şövalyeleri kimdir, efsaneleri ve sırları vardır.
Tapınak Şövalyelerinin diğer adı Mabet Şövalyeleri'dir. Karargâhlarını, üç din için de kutsal olan Kudüs'te kurdular. Tapınak şövalyelerinin başındaki isme “Büyük Üstat” adı verilir. Faaliyetleri 2 asır boyunca devam eden şövalyelerinin toplamda 23 üstadı olmuştur.
1119 yılında kurulan Tapınak Şövalyeleri, en güçlü dönemini 13. yüzyılda yaşadı. En önemli Büyük Üstatları arasında, Bertrand De Blanchefort, Robert De Craon, Andre de Montbard ve Pedro De Monstaigü'dür. Son büyük üstatları ise 1292 yılında başa geçen Jacques de Molay'dor. Şövalyeler ünlerini arttırmak için Birinci Haçlı Seferlerine katıldı ve Katolik Ordusunun savaşı kazanmasında önemli rol oynadı.
Katolik Kilisesinin vaat ettiği ödemeyi geciktirmesi sonucu Tapınak Şövalyeleri ile Kilisenin ordusu karşı karşıya geldi. Papanın araya girmesiyle çatışma yaşanmadı ve şövalyelere ödeme yapılmadı.
Mabet Şövalyeleri zamanla birçok farklı bölgede karargâh kurmuştur. Bu bölgelerden bazıları, Fransa / Aragon, Normandiya, Bordeaux, Franche - Comte ve Chartres'dir. Kurulma amacı Hacıları korumak olan Tapınak Şövalyeleri, daha sonra birçok savaşa katılmıştır. Haçlı Seferleri dışında katıldıkları savaşlardan bazıları Montgisard Muharebesi, Arsuf Savaşı ve Hıttin Muharebesi'dir.
Tapınak Şövalyeleri kuruldukları ilk yıldan itibaren hiyerarşik bir yapılanmaya sahipti. Büyük Üstat'ın yardımcılarından oluşan gruba İhtiyar Heyeti adı verilirdi. Bu heyet, birçok konuda Büyük Üstat'a danışmanlık yapardı. Şövalyelerin zırh, kıyafet ve aksesuarlarından sorumlu olanlara “Kumaşçı” denirdi. Tarikata kısa bir süreliğine katılan kişiler “Acemiler” olarak tanımlanıyordu. Acemiler de diğer şövalyeler gibi bağlılık yemini ederdi.
Tarikatın kuralları “Fransızca Kurallar” ve “Latince Kurallar” olarak ikiye ayrılırdı. Savaşta, son bayrak düşene kadar savaşmak, uyulması gereken kurallardan biriydi. En büyük eyaletleri Kudüs'teydi. Zamanla sayıları arttıkça Antakya (Hatay) ve Tripoli kentlerinde de büyük karargahlar kurdular.
Şövalyelerin sembolü kırmızı haçtı. Giysilerinde ve bayraklarında kırmızı haç bulunurdu. Haçlı Seferlerinde, beklenen zaferin elde edilememesi, Tapınak Şövalyelerinin güç kaybetmesine neden oldu. 4 Temmuz 1187 tarihinde gerçekleşen Hıttin Savaşında Selahattin Eyyubi ve ordusu ile karşı karşıya geldiler. Eyyubi'nin kesin zaferiyle sonuçlanan savaşta, Tapınak Şövalyeleri ağır kayıplar verdi. 13. yüzyılda karargâhlarının yeri değişti. Faaliyetlerini daha çok Venedik ve Prusya bölgesinde sürdüren şövalyeler burada Pagan kabilelerle savaştı.
16 Haziran 1291 tarihinde son kaleleri de düşen Tapınak Şövalyeleri dağıldı. Sağ kalanlar Fransa ve İngiltere'ye kaçtı. Yaklaşık 800 yıl önce dağılan Tapınak Şövalyeleri günümüzde de varlığını ve gizemini sürdüren ve en çok merak edilen tarikatlardan biridir.
Tarih boyunca tapınak şövalyeleri hakkında birçok komplo teorisi geliştirilmiş ve sayısız efsane anlatılmıştır. Hem Türkiye'de hem de dünya genelinde Tapınak Şövalyelerinin sırtlarına dair yüzlerce kitap yazıldı.
Birçok Mason Cemiyetinin Tapınak Şövalyelerine benzer bir yapılanma içerisinde olması haklarında birçok efsanenin anlatılmasına neden oldu. Bazılarına göre Tapınak Şövalyeleri dağılmayıp Mason Localarında etkinliğini sürdürmeye devam etti. Tapınak Şövalyelerinin birçok gizli bilgiye sahip olduğu ve bu bilgileri, şifreli bir yazıyla aktardıkları da yaygın efsanelerden biridir.
Tarikatın esas kurulma amacının Kutsal Kâseyi ve Kutsal Ahit Sandığını ele geçirmek olduğu iddia edilmektedir. Hz. İsa tarafından yazılmış bir İncil'i aradıkları da Tapınak Şövalyeleri hakkında dile getirilen efsanelerden bir diğeridir.
Tapınakçıları Hristiyanlardan ayıran birçok özellik vardır, tarz ve sistemleri farklıdır, haçlı seferinde Rükneddin Mesud'a yenilen Fransa Alman orduları İç Anadolu bölgesinden Kudüs'e gitmişlerdir ve savaşta Selçuklulara yenilmelerinin sebebinin az Müslüman öldürdükleri için Papa ve Tanrının kendilerine ceza verdiğini düşünüp Kudüs'te tek bir Müslüman kalmayana dek öldürüp kilisede şükür kanı içmişlerdir. Tapınak yapılanması savaş yaparak kazanamayacağı bölge kavim medeniyet şehir varsa oraya önceden çoban kılığında şövalye gönderir ve panzehiri kendinde olan veba hastalığı yayarlardı. Binlerce yıldır finansmanı Vatikan olduğu için hiç bir zaman maddi sıkıntı çekmediler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.