Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Yahudiler

Yahudiler

Yahudilerin sürekli iyi akademisyen ve girişimci, ticaret erbabı, siyasetçi ya da bilimadamı olduklarını düşünürüz. Biraz öyledir de… İsimleri hafızamıza kazınmış çok büyük şirketler onlarındır. Öyle değilse bile onlarla mutlaka bir iltisakı vardır. Onlara rağmen ya da onlara karşı stratejik bir üstünlüğünüz olduğunu görürlerse ellerinden gelip de arkaya koyacakları hiçbir şey olmaz. Zira Necip Fazıl’ın deyimiyle “Yahudi, (siz buna siyonist sıfatını ekleyebilirsiniz) yumurta pişirmek için dünyayı ateşe verir.” Nitekim Siyonist Neocon-Evangelistlerin yönetimindeki Amerika, Baba Bush zamanından beri tam 12 ülkeyi işgal etmiş ve bu işgallerde 10 milyondan fazla insan ölmüştür. Çıkar alanlarındaki (bu arada çıkarlarının olmadığı herhangi bir yer de yoktur) her kötülüğün perde gerisinde onlar vardır çünkü...

Yahudilik sadece bir din de değildir; bir idoldür, ideolojidir, inançtır, bağlılıktır. Ve aynı zamanda bir ırktır. Renkleri, dilleri, orijinleri farklı da olsa, hatta kimileri ateist bile olsa ortak paydaları aynıdır. Çoğunluğa sahip oldukları İsrail’de kendilerini gettolara kapatmış ultra Ortodoks Yahudiler de, (af edersiniz) eşcinselliğe kadar uzanan seküler Yahudiler de nihai olarak aynı ideada birleşir. Bu ideanın prototipi hazırdır da; İsrail…

Tek bir tarafta da durmazlar hiçbir zaman… Bu aralarındaki ihtilaftan dolayı değildir. Tam tersine İdeaya, yani kutsal ve büyük Yahudi devletine destek içindir. Örneğin ABD'de kimisi demokrat partiyi, kimisi de Cumhuriyetçi partiyi destekler. Her ikisi içerisinde de etkili politika üretecek adamları vardır.

Malum olduğu üzere dünyada 15 milyon kadar Yahudi yaşar. İsrail hariç diğer bütün ülkelerde azınlık durumundadırlar... Onları öne çıkaran pek tabii olarak nicelikleri değil, nitelikleridir. Böyle olmasa idi tarihte yok olmuş birçok medeniyet gibi onlar da yok olur, varlıkları arkeolojik kalıntılarda aranırdı.

Allah her insanı fıtraten eşittir. Yahudileri görünür hale getiren dünya ile uyumlu olan hayat felsefeleridir. Geçmişte Yahudilerin toplumdan dışlanması, gettolarda yaşamaya zorlanmaları onlarda teyakkuz halinde yaşama kültürü geliştirmiştir. Bu anlayış onları uzun süre ticarete, son birkaç yüzyıldır bilime ve en nihayet siyasete ve askerliğe yönlendirmiştir. Sürekli uyanık olmuşlar, birikimlerini taşıyamayacakları gayri menkullere değil, taşıyabilecekleri menkullere, yani para ya da altına tahvil etmişlerdir. Bugün ‘banka’ olarak isimlendirilen faizli kurumların öncüleri olmaları da bu yüzdendir.

Yahudilerin ticarette, bilimde, siyasette… öne çıkmış olmalarının bir nedeni de; İslam’da ‘hicret’ olarak isimlendirilen ‘ibadetin’, elbette bu kasıtla değil, hayatlarında karşılık bulmasıdır. Hicret, malum, zorunlu sebepten kişinin yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmasıdır. Hicret bir kaçış değil, mevzi-güç kazanmak için ordunun ric’at etmesi gibi bir durumdur. Bir başka deyişle kişinin geri dönmek üzere yaşadığı yerden ayrılmasıdır.

Yahudilerde bu yer değiştirme daha çok tehcir şeklinde karşılık bulsa da, (tehcir iradi olmayan zorunlu göç, sürgün) geri dönüş ruhu hiçbir zaman sönmemiştir. Nitekim milyonlarca Yahudi yerinden-yurdundan, işinden-hayatından olmuştur ama nesilden nesile aktardıkları bu ideoloji tam 2300 sene sonra karşılık bulmuştur (İsrail).

Peki, nasıl oluyor da 15 milyonluk nüfuslarıyla sekiz milyarlık dünyayı parmaklarının ucunda oynatabilmektedirler. Bu konudaki becerileri görmezlikten gelinecek gibi değildir. Birçok bakımdan dünyanın en büyüğü olan Amerika bile kendisini Yahudilerle iş birliği yapmak zorunda hissetmektedir. Amerika'daki en etkili lobi Yahudi lobisidir mesela... Hiçbir başkan adayı da onları göz ardı edemez. Sıra dışı başkan Trump bile pabucun pahalı olduğunu görünce bir numaralı İsrail yanlısı oldu.

Bugün siyonist rejim gücünü sahada da kanıtlamıştır. Ama Yahudiler asıl güçlerini sert güçten (hard power) değil, yumuşak güçten (soft power; diplomasi, medya gücü gibi) almaktadır. Birkaç örnek verelim isterseniz; sokaklarımıza kadar bütün adreslerimize vakıf olan navigasyon, bütün sırlarımızı paylaştığımız sosyal medya (facebook, twitter, whatsapp…), telefonlarımızdaki yazılım (Android ya da IOS), bilgisayarlarımızdaki yazılım, internetin kodları, takip edebildikleri milyonlarca akıllı telefon… hepsi onların ya da onlarla bir şekilde ilişkili… Ama hiçbir zaman ‘onlara rağmen’ değil…

Cirmen küçük olanların, cürmen büyük olabilmeleri için aracılara ihtiyaçları vardır. İç siyasette de, uluslararası siyasette de böyledir bu… Küçük ama etkili gruplar bir şekilde siyasetçileri nüfuz alanlarına alıp, geniş kalabalıkları kolaylıkla manipüle edebilmektedir. Söz gelimi birkaç yüz kişilik TÜSİAD geçmişte böyleydi... Yahudi örgütlerinin global düzeyde yaptığı da bundan farklı değil… Bir şeyin meşru olup olmaması adeta İsrail’in politikalarına göre belirlenmektedir. Söz gelimi fanatik Yahudi yerleşimcilerin haydutlukları dünyadan hala destek görmektedir.

Hadiseleri eğer bir keskin nişancı hassasiyeti ve soğukkanlılığı ile değerlendirirseniz, puzzle’ın parçalarının birer birer yerine oturduğunu görürsünüz… Karmaşık bir puzzle’ın tamamlanması ya da ben bilmem ama, satrançtaki birkaç sonraki hamleyi görmek böyle değil midir?.. Ayrıca ABD’nin başını çektiği küresel haydut topluluğu kendisine hizmet karşılığı neden sizi beslemesin ki… Bir miktar komplocu da olmak durumundayız, zira bu kadar komplike bir dünyada sıradan insanların birincil kaynaklara ulaşması mümkün değil (devamı var).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR Arşivi