Bir garip deplasman Antalya!
Kıskanç bir öğrenci diğerlerinin başarılarını engellemeye çalışır, diğerlerini sabote edermiş.
Öğretmen durumu fark edince öğreniciye neden böyle davrandığını sorar!
Öğrenci; kendisinden başka kimsenin başarılı olmasını istemediğini bu nedenle bu şekilde davrandığını belirtir.
Öğretmen tahtaya eşit büyüklükte iki çizgi çizerek sorar: ‘Bak burada aynı uzunlukta iki çizgi var. Birisi benim öbürü de senin olsun. Seninkinin daha uzun olması için ne yaparsın?’
Öğrenci, ‘sizin çizgiyi silgiyle kısaltırdım’ der..
Öğretmen ise: ‘Bunun bir yolu daha var ve senin metodundan daha akıllıca’, der tebeşirle öğrencisinin çizgisinin boyunu uzatır...
‘Bak bu şekilde benim çizgim seninkinden daha kısa oldu, hem de senin çizgin eskisinden daha uzun oldu. Başkalarından daha başarılı olmak istiyorsan onları sabote etmek yerine daha çok çalışmalı ve kendi yeteneklerini geliştirmelisin ..’
Bana göre Antalyaspor taraftarı şehir olarak özellikle Konyaspor maçlarında sanki biraz bu öğrenci gibi davranıyorlar. Aslında rekabet olarak bu kötü değil, tam aksine kulüplere başarı getirir. Ancak bunu saplantı haline getirmek iki şehir insanını sürekli kutuplaştırmaya devam edecektir. Eminim benim düşüncelerimin tam aksini iddia eden Antalyalı meslektaşlarım da vardır. Herkesin görüşü kendine göre doğrudur, saygı duyarım. Gidişi, gelişi saha içi, saha dışı yaşananlar, yaşanmayanlar ile garip bir deplasman Antalya.. Misal Trabzon’a attıkları 5 gole bize attıkları tek golden fazla sevinmediklerini düşünüyorum, tam aksine 5 yediklerinde bizden yedikleri tek gole üzüldükleri kadar üzülmediklerini düşünürüm.
Antalyaspor ile Konyaspor arasındaki maçı geçtiğimiz sezon Konya'da oynanan ve son dakika golü ile kazandığımız maç havasında geçmesi bekleniyordu. Beklediğimiz gibi topa daha çok sahip olan Konyaspor, kontrataklarla pozisyona girmek isteyen bir Antalyaspor izledik. İlk yarının son bölümünde Muhammet'in pasıyla pozisyona giren Soner saç baş yoldurdu. Kaleyi karşısına alınca golden başka birşey düşünmeyen bir yapısı var. Ancak hem özellik, hem de pozisyon itibariyle bu pozisyonları her zaman gole çevirecek bir yapısı yok! Keşke yanındaki arkadaşını görebilseydi. Fakat yine de özverisi katkısı ve çabası tartışmaya kapalıdır. Bizim özellikle sosyal medyada, geçmişten gelen bir takım oyuncuları sindirememe sorunumuz devam ediyor. Bu oyuncuları kim neye göre belirliyor oda ayrı bir tartışma konusu ya neyse! Daha önce Amir, düne kadar Adil geldiğinde Muhammet Demir, Cikalleshi, Bytyqi bu sorunlara maruz kalmışlardı. Geçmişten bugüne bazıları bu sorunların üzerine gitti başardı bazıları pes etti. Mevkiinde oynayan başka oyuncu olmasına karşı hoca bir oyuncuyu oynatıyorsa; sizin ya takıma, ya hocaya saygınız ve güveniniz yok demektir ki, alınan puanlar ve takımın durumu, sıralaması ortada. Yıpratıcı hatta hakarete varan eleştirilerin kimseye faydası yok!
Antalyaspor ikinci yarı önde baskı yaparak hataya zorlamayı denedi. Zaten golü de o şekilde buldular. Golden sonra, Antalyaspor kağıt üzerinde 5, genel olarak kaleci hariç 9 kişi savunma bloğunu korumaya çalıştı. Ülkemizde bize çağdışı futbol oynuyor tanımlamaları yapanların samimiyetsizliği tamda burada gözler önüne seriliyor. Oyun bu bölümünde ise bizim kreatif futbolcu eksiğimiz göze batıyor. Takımda kilit açma özelliği olan bir 10 numara eksiği bariz görünüyor. En azından bu oyun yapısında bu gerekiyor. Konyaspor'un geçtiğimiz sezon göze çok daha hoş gelen oyununun asıl nedeni önlem alınamayan bir takım olmasıydı. Taç organizasyonları, ters toplar, Abdülkerim'in bindirmeleri, kanatlardan yakalanan kontralar diğer takımları saf dışı bırakmada etkendi. İşte tamda bu yüzden Calvo'nun bir topunun direkten dönmesi ve golü bulması asla tesadüf değil, hesapta olmayan oyuncu pozisyonları bunlar. Takımın yarıdan fazlası değişmişken, bu süreçler çok daha sancılı geçmesi beklenir. Böyle bir durumda sadece oyunda kısmi düşüşlerin olması kabul edilebilir bir durum. Biraz daha sabırlı olmamız gerekiyor. Son saniyelerde attığımız gol oyun sistemimize aykırı olsa da sonuca gitmek için bazen her şeyi denemenin maçın kendi doğrusu olduğunu bize gösterdi. Antalyaspor taraftarı ile çekişmelerin olması doğal fakat bu çekişmeler de küfür ve hakaret olunca, taraftara hatta oyunculara yapılınca bu kabul edilemez! Tribünden bahsetmişken, Antalya stadyumu; Kullanılmayan güneş enerjisi sistemi, garip tribün dizaynı ile uyumlu, ucube deplasman tribünün birleşimi olan bir yapı. İnsan neden tribüne balkon yapar ve bunu deplasman tribününe verir anlamak güç!
Emniyet güçlerimizin maçtan sonra taraftarımıza bir saatlik Antalya gezisi içinde ayrıca teşekkür etmek gerekiyor! Seydişehirli taraftarlarımızın maça giderken yaşadığı ve neyse ki yaralanmanın olmadığı kaza için ise geçmiş olsun dileklerimizi iletelim...
Başarılı takım olmanın da eksileri vardır. Potansiyeli olup da durumu iyi olmayan takımların hedefi haline gelirsiniz. Çıkış maçları olarak size bilenirler ve çok daha fazla motive olurlar. Konyaspor bu sorunu hemen hemen her hafta yaşıyor hafta sonu oynayacağımız Gaziantep maçı da aynen böyle olacak. Calvo büyük eksiklik bakalım hoca macera aramadan Adil-Uğur ikilisini mi sahaya sürecek, Kahraman mı forma şansı bulacak ya da Yaşar özlediği, beklediği fırsatı yaşayacak mı bekleyip göreceğiz.
Maçın sözü; zorluklar başarının değerini artıran süslerdir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.