Süleyman SAYAN

Süleyman SAYAN

Bu kafa değişmeli

Bu kafa değişmeli

Amerika’nın en büyük işadamlarından Andrew Carnegie, New York’ta yaptığı bir konuşmada, “insanları çeşitli sınıflara ayırabiliriz. Vazifelerini yapanlar,vazifelerini yaptıklarını iddia edenler  ve vazifelerini yaptıktan sonra, biraz daha fazlasını yapmaya  çalışanlar. Hayatta büyük başarı elde edenler, üçüncü gruptakilerdir. Sadece kendine verilen görevi yapmak, çalışkanlık değildir. Çalışkanlık, insanın çalışma potansiyelini tam kullanmasıdır” demiştir.

Konyaspor takımı Fenerbahçe maçı için Guilherme dışında beklenene yakın bir 11 ile sahadaydı. Maçtan önce hiçbirimizin kağıt üzerinde çok da itiraz edeceği bir kadro yoktu. İlhan hoca oyuncularına hafta boyunca gerekli çalışmaları yaptırmış ve çıktığı 4 müsabakadan da mağlup olmamanın özgüveni ile takımı karşılaşmaya hazırlanmışlardı.

Fenerbahçe maçının ilk yarım saatlik dilimi, kendilerine verilen görevi yapmaya çalışan ve çalıştığını iddia eden Konyasporlu oyuncuların sahada hiçbir şey yapamadığını gördük. Fakat yukarda verilen 3 gruba 4. Grubu eklemek gerekirse Diamonde’yi eklemek isterim. Tırnak içinde adeta takımı sabote eden bir yarım saat geçirdiğini söylemek isterim. Yenilen iki golde ki payı şöyle dursun, aldığı her topu ezip rakip karşısında takımını zor durumda bırakan bir oyun gösterdi. Hatta Sossa ile girdiği hava topunda ikinci sarıyı yese kimse neden atıldı diyemezdi. Hoca kendisine 35 dakika fazla bile dayandı. Amir’in girmesi ile beraber takım kendi vazifesini yapıp daha da fazlası için çabalamaya başladılar. İlk yarı bitmeden ya da ikinci yarının başında bir gol bulsak, şuan çok farklı şeyler yazıyor olabilirdik. Fenerbahçe ilk yarım saatlik dilimde oyuncularımızı baskı ile hataya zorladı. Bireysel hatalardan yenilen goller ile avantaj sağladı. İkinci devre oyun kontraya döndü. Sahanın her yerinden ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan oyuncularımız, kaleyi buldukları her akın da ise kaleci Altay’a takıldılar. Maçı iki bölüm düşünürsek birinci bölümde rezil bir Konyaspor ikinci bölümde ise oyuna hakim olmasına karşın aradığı golü bulamayan bir Konyaspor.

Akınların sayısı ve tehlikesi arttıkça Fenerbahçe orta alanı kalabalıklaştırıp maçın içinde kalmayı başardı. Yine bireysel bir hatadan fişi çektiler.

Sonuç olarak; skor ile oyunun çok örtüşmediği bir doksan dakika izledik. Her maçtan istediğini, istediğimizi alsak zaten şampiyon oluruz. Bazen yenilgiler takımın rehavete kapılmasını engeller ve faydalıdır. Bu sonuç, oyuna giren ve çıkanlar bize gösterdi ki, Amir bu takımda ne oynarsa oynasın ilk yazılacak oyuncu, hoca da bunu görmüştür zaten. Artem adeta takımı kafasında bitirmiş kendi dünyasında bir şeyler yapmaya çalışıyor havasında görünüyor. Guilherme bu takım için ne kadar önemli oluşu oyunda olmadığında daha net anlaşılıyor.

Karşılaşma öncesinde Fenerbahçeli taraftarların yaptığı şeyi pandemi de alınan bütün kararları çiğner davranışlarından ötürü kınıyorum. Ee siz bir arada olduktan sonra stada da girin zaten yapacağınız tüm olumsuz temasları yaptınız. Sosyal medya kullanan bazı taraftarlarımızın da kafa yapısını değiştirmesi gerekiyor. Bakınız kazandığında havalara uçup, mağlubiyetlerde küfür edip insanları aşağılamak taraftarlık değildir. Lafım mağlubiyet stresi ile saf duygular ile parlayanlara değildir. Bu işi bilinçli yapan bir topluluk var, bu kafalar değişmedikçe kenetlenme asla olmaz, olamaz. Baktığımızda belki mağlup olduk ama bu mağlubiyet takımı olumlu yansıyabilir. Eksikler görüldü. Dersler alındı. Başarıya aç bir hoca ve takımı bizleri bekliyor. Maçın sözü;  Tecrübe aklın hocası, düşüncenin de rehberidir. Mağlubiyet ise tecrübenin harmanıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman SAYAN Arşivi

5N1K

29 Ekim 2024 Salı 00:01