KONYA HABER
Konya
Açık
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3276 %0,23
48,9071 %0,43
4.872,86 % 0,33
Ara

Dimyat’a pirince giderken!

YAYINLAMA:

Hayatında Elzem fikirleri benimseyen bir tüccar varmış. Elindeki bulgurları satıp o yıllarda ülkemizde yetişmeyen pirinç almak için kendisine sermaye yapmış. Diyat’a doğru koyulmuş yola...
Dimyat, Mısır’da Süveyş Kanalı ağzında ve Portsait yakınlarında bir iskeledir. Eskiden Mısır’ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Türkiye’ye gelirmiş. Dimyat’a pirinç almaya giden bu tüccarının bindiği gemi Akdeniz’de korsanlar tarafından soyulur ve adamın bütün altınlarını alırlar. Bin bir müşkülât içinde Türkiye’ye dönen pirinç tüccarı, o yıl iflas etmek durumuna düşer. O sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalır...
Konyaspor yönetimi de maalesef, daha iyisini elde edeyim derken elindekini de kaybetti. Abdülkerim ve İlhan hoca ile başlayan furya, Amir, Bytyqi, Çekici, Diouf ve son olaraktan Mihaylak ile devam etti. Takım gençleştirme operasyonu, takımı olduğundan çok daha fazla yaşlı hale getirdi. Kötü sonuçlar, ne oynadığını bilmeyen takım hüviyeti hocanın gönderilmesi ile sonuçlandı. Yerine gelecek hocalar tartışılırken, bu süreç de kötü yönetildi. Kupa maçıyla moral bulunsa da yönetim kendi iflasını kendisi getirdi...
Profesyonel futbolda takımla bu şekilde oynarsanız bu sonuçlar kaçınılmaz olur. Hakan Keleş takımla beraber antrenman yapma fırsatı bulup, ilk ciddi sınavını vermek için taraftarın karşısına çıkıyordu.
Karagümrük takımı, son haftalarda gol yemeyen, puan yâda puanlar alan bir görüntü çiziyordu. Biz ise son 5 maç bırakın galip gelmeyi çok gol yiyen bir görüntü çiziyorduk. Maç dengeli başladı. Ancak rakip kaleye yakın olan taraf Konyaspor'du. Pozisyon vermeden, birkaç pozisyon bularak çok yakın istatistiklerle ilk yarı golsüz sonuçlandı. İkinci yarı başlar başlamaz yenilen gol, moralleri sıfıra düşürdü. Burada beni umutlandıran şey, uzun zamandır galip gelemeyen takımlar gol yediklerinde oyun şuurunu kaybeder ve saçma sapan bir oyunla sahadan silinirler. Konyaspor bunu yapmadı. Konyaspor olgun ataklar geliştirdi. Direkten dönen top, kaçanlar ve girilen pozisyonlar bunun en Güzel ispatıydı.
Fakat topu çerçeveden içeri sokamayınca işler sarpa sarıyor. Son dakika da penaltı ile de olsa 1 puanı almak çok çok önemliydi. Bu takımın 10 numara oynayacak oyuncusu yok! Bu takımın oyun yönlendirecek oyuncusu yok! Belki de en önemlisi topu çerçeveye sokacak pivot ve atletik ligimizin olmazsa olmazı siyahi golcüsü yok!
Şuan bu aşamada hocayı eleştirmek haksızlık olur. Eldeki malzeme bu! Şu aşamada eleştireceğimiz, hocanın yaptığı değişiklikler ve oyun hamleleri olabilir. Onda da başarısız sayılmazdı. Devre arasına kadar toplanacak maksimum puan ve yapılacak nokta transferler ile bu sezonu bir şekilde düşmeden atlatabiliriz.
Birde olağanüstü kongre kararı alan yönetimimiz var. Yazının başında belirttiğim üzere daha iyisini yapmak için elindekileri gönderip, sonrasında vasatı aşamayan, kendi kuyusunu kazan bir anlayış! İşler bu kadar olumlu ilerlerken bir andan bu kadar olumsuza çevirmekte kolay iş değildir. Çok değil, bir sezon önce şampiyonlar ligi müziği çalınıp, şampiyonlar ligi hayali kurarken, bugün gelinen nokta tamamen yönetimin eseridir. Zaten bu yüzyıllık çınarı yönetmek için fazlasıyla pasiftiler. Ancak bu başlı başına bir yazı konusu olduğundan, bunu sonraki yazıya saklayalım. Guilherme'nin sakatlığı da umarım ciddi değildir. Ona en çok ihtiyaç duyduğumuz haftalarda bu durum çok can sıkıcı.
Son olarak Sokol herkesin yüreği ağzına geldiği bir anda, bu kadar psikolojik faktör bir aradayken o Panenka penaltısını atmak büyük işti. Yalnız top kaleye girmese sorunlar olduğundan çok daha büyüyecekti. Neyse ki gol oldu.
Maçın sözü: Gerçek başarısızlar yanılgılarını deneyimleri ile düzeltmeyenlerdir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *