Kupada rakibimizi 7-0 gibi bir skorla geçtikten sonra Alanya maçında kaybedilen 3 puan belki canımızı sıkmış olabilir. Manisa, Alanya hatta Erzurum maçlarını beraber ele almak gerektiğini düşünenlerdenim. Öncelikle şunu belirtmemde fayda var yıllarca alt ligden kupada çokça sürpriz gördük göreceğiz. Bu alt ligde ki takımın elbette daha kaliteli olduğu anlamına gelmez fakat elenen Süper Lig takımında ya rakibi küçümseme yada takım içindeki huzursuzluğu gözler önüne sermektedir. Futbolda acımak atmamak gibi terimler olmamalı bu yüzden kupada alınan bu farklı skor benim açımdan önemli. Takımdaki ortam ve yedek kalan oyuncuların yarışa devam etmeleri bu konuda başarılı olduğumuzu anlatıyor. Kupa adına ikinci ve asıl önemli şey ise 16 yaşındaki Ahmet 17 yaşındaki Samet ve 20 yaşındaki Ozan’ın forma giymesi diyebilirim. Yumuşak bir maçın ardından bu ligin rakibi en çok döven takımlarının başında gelen Alanya maçına gitmek bu yazıdaki geçişten daha sert olmuştur. Alanyaspor’un her ne kadar orta sahası ön plana çıksa da komple bir takım olmayı başarmışlar ve soluksuz saldırmayı bunun yanında neredeyse gol yememeyi beceriyorlar. Artık sıradanlaşan hakem hatalarının yanı sıra, takdir hakları ve rakibin gücü eklenince Alanya deplasmanı puan dahi alınması zor bir hal aldı. Bu sezon Alanya takımına yenilmek abes kaçacak bir durum değil, Türkiye’de takım yapılanmasını ve yönetimini en iyi yapan kulüplerin başında geliyorlar. Bu durum başarıyı da getiriyor. Eksiklerimiz ve oyundan sakatlanan oyuncularımıza rağmen ezildik diyemem.

Hoca İstanbul takımları ve Anadolu takımları ile oynanan maçlara aynı hassasiyet ile hazırlanmıyor. Yoksa Beşiktaş, Kasımpaşa, Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarında çok doğru işler yapan birisi Milosevic’e nasıl 90 dakika dayanır. Forvet oyuncusu sakatlanmış bir takımda gerideyken oyuna ön libero almak nasıl bir futbol anlayışıdır. Öte yandan kupadaki performansından Daci ve Hurtado onbir oyuncusudur demek yanlış olur. Fakat kötü günlerde geçişlerde maksimum faydayı sağlamamız lazım. İçinde bulunduğumuz durum biraz garip aslında, farklı skorlar, İstanbul takımlarını yenmeler, sakatlıklar basit görüneni zora sokmalar falanlar filanlar.

Sakatlık demişken Erzurum maçını da bu doğrultuda değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Cikalleshi futbol hayatı boyunca bu tarz yüklenerek oyunda olmamıştır. Bir yerde sakatlık kaçınılmazdı. Fakat diğer oyuncuların sakatlık durumu biraz antrenman programı ile alakalı olabilir.

Çok eksik ile Erzurum maçına çıkacağız Erzurum yeni hocası ile birlikte ilk maçında moral ararken, yıldızımızın çokta barışmadığı bir hakem karşılaşmada düdük çalacak çok zor maç olacak ancak ben saha dışından çok saha içinde olduğuna inandığım birliktelik ile bu maçı kazanacağımıza inanmak istiyorum. Tabi İsmail hoca forvete Oğuz ile başlamaz ise…

Günün sözü; Tarih, takımlardaki oyuncuların eksiğini değil tabeladaki skoru yazar.