Los Adana Galácticos
2 binli yılların başıydı. Kulüp oldukça borçlu haldedir. Başkanlık seçiminde adaylar vaatlerini bir bir sıralarlar. Sıra ona geldiğinde, seçim konuşmalarını ve kampanyalarını, kulübün borçlarını kapatmanın yanında, tesisleri modernize etmek ve ezeli rakiplerinden yıldız oyuncuyu getirme vaadiyle hazırlamıştır. Beklenen olmuştur. Temmuz 2000'de kulübün başkanlığına Florentino Pérez seçilir. Söz verdiği üzere Barcelona’nın dünyaca ünlü Portekizli yıldızı Luis Figo’yu transfer eder. Kulübün borçlarını kapatmanın yanında takıma sonraki yıllarda ise, izlediği yıldız futbolcu politikası gereğince Zinédine Zidane, Ronaldo ve David Beckham, Michael Owen gibi dünyaca ünlü süper starları transfer ederek "Los Galácticos"u oluşturmuştur. Los Galácticos yıldızlar topluluğudur ama 2002 haricinde ulusal başarı yakalayamamıştır. Üstelik bunlar sorunsuz yıldızlar topluğudur. Onun dışında gözlerin pasını silen goller hafızalara kazınmış 2006 yılında ise Pérez izlediği politikaya rağmen başarı gelmemesi nedeniyle başkanlığı kaybetmiştir…
Adana Demirspor bu anlayışın minyatürünü ülkemizde uygulamaya çalıştı. Bireysel açıdan yetenekli fakat saha içinde ve dışında gündem olan isimleri bir bir takıma kazandırarak belki de Anadolu’da bir ilki gerçekleştirdiler. Tartışılmaz oyuncu kaliteleri şöyle dursun tek başlarına iken bile oynadıkları birçok takımda canlı bomba etkisi olan isimleri bir araya getirme fikri bile çok çılgınca geliyor insana, hal böyle olunca olası problemlerde ilk gidecek isimin Aybaba olacağı gerçeğini hepimiz biliyorduk. Konyaspor takımı ise Adana sıcağı göz önüne alınınca kısmen daha serin bir bölgede yapılan yeni stadyumda birlikte oynama becerisi ve alışkanlığı gelişmiş daha bir takım olarak sahadaydı. İlk yarı dizilişlere ve oyun anlayışına baktığımızda takım olarak bir şeyler üretmeye çalışan Konyaspor, karşısında bireysel yeteneklerin kendi kendine pozisyon bulup alternatifleri varken skor üretme ve kendini yeniden gösterme çabasına girmiş bir Adana Demir görmek zor değildi.
Golsüz geçen ilk yarının ardından sahada, daha dertli toplu bir Konyaspor hızlı hücuma çıkmak isteyen bir Demirspor anlayışı vardı. Konyaspor ilk golü bulması durumunda psikolojik olarak bile maçı koparabilirdi. Vargas’ın oyuna girmesi aslında Konyaspor planlarını bozmuştu. Kadife gibi ayağıyla yaptığı adrese teslim orta, Balotelli’nin yedek kulübesinde oyunda yapmadığı mücadeleyi yapmasının hemen iki dakika sonrası olmuştu. 1 dakika sonra daha gol anonsu yapılırken cevap vermek isteyen Konyaspor direkleri geçemiyordu. Gole kadar olan bölümde sağlı sollu ataklar yapan, yapmak isteyen bir Konyaspor, tamamen Ezeh ağırlıklı kontraya dönüp ikinci üçüncü golü bulup rahatlamak isteyen bir Adana Demir gördük. Köşe atışından gelen gol ile son 7 dakikalık dilimde bir anlamda galibiyeti kaçıran taraf olmuştuk.
Sonuç olarak; Böyle bir deplasmandan mağlup olmadan ayrılmak ve maç fazlasıyla da olsa liderlik duygusunu yaşamak yaşatmak çok güzeldi. Maçlarda yerinde hamleler ve eldeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalışan teknik patronumuz İlhan Palut’un çoktan hak ettiği prolisansı içinde ayrıca tebrik ederim. Konyaspor gelecek 2 transferi adaptasyon sorunu yaşamaz ise bu sene çok güzel saha içi sonuçlar geleceğine inanıyorum. Adana Demirspor taraftarının takımını desteklemesi güzel fakat yerde yatan oyuncuyu ıslıklamak ve başarılı bir oyun çıkartan kardeş dediğiniz takımın oyuncularına bireysel de olsa küfretmek onlara yakışmadı.
Maçın sözü; Yıldız oyuncular sahanın süsleridir. Güzel gol atarlar gözlerin pasını silerler ama egosu oyununu geçince sadece zarar verirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.