Konyaspor İlhan Palut yönetiminde Süper Lig’de çıktığı 2.maçtan da alnının akıyla çıkıp çok çok önemli bir 3 puanı hanesine yazdırmayı başardı. Peki başardığı tek şey 3 puan mıydı?

Teknik direktörlerin gösterdiği performans ve planlamalar önem derecesine göre müsabakaların yanında öne geçtiği maçlar ve geriye düştüğü maçlarda ki hamleleri ile değerlendirilir. Maç içerisinde akan oyunda oyuna müdahil olma maçı çevirme ya da olduğundan daha karmaşık bir hale sokmak teknik patronların yaptığı hamleler içerisinde değerlendirilir.

Denizlispor maçında öne geçip skoru tutma becerisini ve noktalamayı gördük. Malatya maçında ise geriye düşüp ve topa sahip olmaya karşı önemli bir pozisyon bulamadan saçma sapan bir penaltı ile moralsiz, iki farklı geride soyunma odasına girilmişken, gerekli müdahaleler, akıl ve mücadele çevrilen bir maç izledik. İlhan Palut’un takımı için şunu söyleyebiliriz; Bazen kazanacak, bazen kaybedecek ama mücadeleyi hiç bırakmayan bir disiplin ile sahada olacaklar.

Konyaspor’da bazı oyuncuların artık yavaş yavaş kulübeye, gerekirse tribüne çekilip kendi muhasebesini yapması gerekiyor. Milosevic, Artem ve Miya bal yapmaz arı gibiler. Sanırım üçü de önümüzde ki haftalarda kulübede olacaklar. Bytyqi ise yavaş yavaş daha fazla süre almalı, keza Amar’da öyle bu oyuncular onbiri ne kadar zorlar ise takım o kadar başarılı olacaktır.

Önümüzde zorluk ve önem derecesi yüksek çok önemli haftalar geliyor, kolay kolay şansımızın tutmadığı Antep ile başlayan seri; Başakşehir, Fenerbahçe ve Kasımpaşa ile devam edip, Alanya ile noktalanacak. Buradan alacağımız sonuçlar sezonu beklediğimiz bir yerde bitirmemizi sağlayabilir.

Bireysel performanslar ile ilgili olarak bir kaç oyuncuya değinmek gerekirse; Her zemin ve zamanda övdüğümüz Abdülkerim, çalınan penaltıdan bağımsız, bu maçta performans düşüklüğü yaşadı. Kendisi şuanda bu ligin belki de en formda sol stoperi hatta Ahmet ile beraber en uyumlu stoperler diyebilirim. Ancak hatanın kabul olmayacağı mevkilerden birinde forma giyiyor ve maç motivasyonunu hep en üstte tutması lazım.

Milosevic bal yapmaz arı gibi sahada dolaşıyor, belki pas istatistiği bu ligin en iyileri arasında yer alıyor olabilir ama 5 metreye pas atıyor. Kendine çekidüzen vermezse işi zor gibi. Miya sakatlıktan çıktı. Belki tam iyileşmedi ama bu çizdiği grafik onu en fazla kulübede tutar. Artem, sezona fırtına gibi başlamıştı. Yaşadığı sakatlıktan sonra toparlayamadı. Şuan Erdon bile daha fazlasını hak ediyor. Cikalleshi, oyun skor ne olursa olsun mücadelesini hiç bırakmıyor. Artık kanat yerine asıl yeri olan forvette boy göstermeli. Diamonde bir dinamo gibi takımı ateşliyor. Attığı gol geri dönüşü sağlarken, gösterdiği mücadele orta sahayı ve takımı ayakta tuttu. Eray, oyun kurmakta ciddi problemler yaşıyor. Kalecilik meziyetleri olarak yeterli seviyede ancak günümüz futbolunda oyun kurmakta topu tutmak kadar önemli muhtemelen G.Antep maçında sırf bu yüzden Sehic kalede olacaktır.

Sonuç olarak; Kupada 120 dakika, Denizli ve Malatya galibiyetleri hocaya olan güveni zirveye çıkartıyor. Şu zorlu seriden çıkınca hoca ve takım hakkında çok daha sağlıklı bilgi ve verilere kavuşacağız. Şimdilik iyi yoldayız ve kazandığımız ve mücadele ettiğimiz sürece problem yok. Bugün bu mükemmel geri dönüşün keyfini sürelim yarın ise geri dönüşe gerek kalmadan kazanmak için mücadeleye devam edelim.

Maçın sözü; Kazanmak her şey değildir ama kazanmayı istemek çok şeydir.