Süleyman SAYAN

Süleyman SAYAN

NEFRET

NEFRET

Süper Lig kariyerinin büyük bölümünü Konyaspor’da geçirmiş, kaptanlığa kadar yükselmiş, her kesimin saygı duyduğu bir isim haline gelmişti. Futbol kariyerini noktaladıktan sonra yine Konyaspor ile yolları kesişen Ali Çamdalı, sportif direktör olarak başladığı takımda, alınan kötü sonuçların ardından teknik patronluğa kadar yükseldi. Birçok isimi takımdan gönderip, birçok isimle anlaşmalar sağlandı. Aslında herkesin beklediği istediği işleri yapmasına rağmen sebepsiz bir nefret oluşmuştu. Futbol konuşurken, transfer yasağı olan Kayseri, lige yeni çıkmış Bodrum, kötü Galatasaray diye başlayan klişe sözler hem kendimize hem takımımıza zarar verir. Tamam biz de zaman zaman oynanan oyunu eleştiriyoruz ama bu maçta özellikle ikinci yarı oynanan oyunun pas kalitesi pozisyona girme yüzdesi azımsanmayacak kadar iyiydi. 3 haftadır kalesini gole kapayan bir Konyaspor, son 3 haftada 5 toplamda ise 8 puanla ligin üst sıralarında kendisine yer bulan bir Konyaspor.

Ali Çamdalı’nın takımına baktığımızda kıyaslayacağımız teknik direktör, 2017-18 yılının başlangıcındaki Mustafa Reşit Akçay olabilir. Çünkü arada geçen diğer teknik direktörler, belli bir iskeleti olan başarılı bir takıma yapılan küçük dokunuşlar ile çalışmışlardı. Altyapıda yetişen genç oyuncuları saymazsak, takımdan 16 oyuncu ayrılırken, 15 yeni isim takıma katıldı. Bu sirkülasyonda çok kaliteli bir oyun beklemek, gerçek dışı bir yaklaşım olarak görüyorum. Benim takımda eleştirdiğim en büyük nokta basit top kayıpları, sebepsiz panikleme ve aşırı düşük pas yüzdeleriydi.

Sivasspor maçıyla bu yüzdelerin normalleşmeye başlaması sevindirici diyebilirim. Futbolda skor en önemli faktör olsa da, totalde skor ikinci plana itilir. Süper lig takımlarının arasında ciddi bir makas var. Bu makasın bırakın kapanmasını, İstanbul takımları olayı bambaşka bir boyuta taşıdılar. Adamların 2 oyuncusu senin bütün bütçenden fazla ediyorsa, bu rekabet ortamında ayakta kalmak kolay değildir. Gelelim Sivasspor maçına! Bülent hoca deplasmanlarda, alışa geldiği üzere 5 defansla oynuyor. Konyaspor’un belli kesiminin Çamdalı’yı istememesi gibi, Sivasspor’da da ciddi bir kesim, Bülent Uygun’un takımdan ayrılmasını istiyor. Ama onların kendilerince haklı bir nedeni var! Uygun’un kendilerine beleşçi demesi! Ali Çamdalı böyle talihsiz bir söylemde bulunsa neler olurdu bilemiyorum. Geçtiğimiz hafta belirttiğim gibi tüm takımlar için bu puanlar balon puanlar, 9 ve 10. Haftadan sonra takımların meziyetlerini görmeye başlayacağız. Sivasspor elindeki kadrodan önemli birkaç isimle Konya’ya gelmişti. Bunlardan şüphesiz en önemli isim Manaj’dı. Zaten çakılı defans ile oynayan Sivasspor en önemli silahlarından birinden yoksun çıkınca karşılaşmanın kısır geçeceği belli olmuştu. Bakmayın siz Konyaspor’u beğenmeyenlere! Buraya takımlar geldiğinde, şampiyonluk yaşamış takımlarla oynadıkları maçlar gibi kapanıyorlar. Buradan alınan puanlar, tüm takımlar için kıymetli!

Sivasspor kendi açısından oynaması gerektiği gibi oynadı. Topa sert, bir tık rakibe sert! Ceza alanına çok yaklaştırmadılar. Tabi bu noktada maçın hakemine de değinmek gerekir. Türkiye ligleri hiç olmadığı kadar hakemsizlik çekiyor. Hakemlerimiz, sahada ne yaptıkları hakkında en ufak bir fikirleri yok gibi maç yönetiyor. Yani bırakmıyorlar ki takımlar top oynasın! Pozisyon bilgileri yok! VAR sistemine güvenerek rahat davranıyorlar. Ancak VAR’da da oturanlar Collina değiller! Hakemler görmedikleri ya da süzemedikleri pozisyonlarda, kolayı bulmuşlar 2 oyuncuya da kart verip, günü kurtarıyorlar! Faul olmayan pozisyonlarda düdük çalarken, tekme, itme dirsek gibi kusurlu hareketleri fark etmiyorlar! Sivasspor Konyaspor’u maçın belli bölümlerinde kilitlemeyi başardı. Buna karşılık Konyaspor ise; Emrah’ın girdiği pozisyon dışında pozisyon vermedi. 2. yarı gelen değişiklikler ile Konyaspor oyuna ağırlığını koydu. Peş peşe pozisyonlar bulmaya başladı. Ali Şaşal’ın gününde olması, planları bozdu. Burada tırnak açmamız gereken konu şu; Konyaspor 2. Yarı sahaya sürdüğü kadro ile maça başlasa ne olurdu? Muhtemelen gol olurdu. Ama daha kırılgan bir takım olduğu için yediği de olurdu. Aslında Ali Hoca’nın planı tuttu. Önce oyunu tuttu. Sonra rakibi yıprattı. Değişiklikler ile de son darbeyi vuracaktı ki planda olmayan bir kaleci performansı ile sahadan beraberlikle ayrıldı. 1 Haftalık süre içerisinde Konyaspor’daki değişimi fark ettik. Skor olmasa da bu olumlu sinyaller veren bir durum! Konyaspor’un deplasmandan daha fazla puan alması, Başkan’ın açıklamalarıyla alakası olduğunu düşünmüyorum. Zira bence en büyük neden buraya gelen takımlar kapanıyor. Evlerinde ister istemez baskı kurmak için daha açık oynuyorlar. Sırf bu yüzden bile Trabzon maçında istenilen sonuca bir tık daha yakın tarafız. Tabi bunlar saha içi ve dışı faktörler devreye girmeden yapılan söylemler!

Gelişim için iyi bir yola girdiğimizi düşünüyorum. Önümüzde Trabzon, Eyüp ve Beşiktaş maçlarının olduğu çok önemli 3 hafta var bu süreçten maksimum alınacak puanlar, hem hocanın yerini sağlamlaştırır. Hem de taraftara güven gelir. Beşiktaş maçından sonra bariz bir yükseliş bekliyorum.

Maçın sözü; Bazı şeyleri satın alamazsın; kazanman gerekir. Bazı şeyleri hemen kazanamazsın; uğruna savaşman gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman SAYAN Arşivi