Süleyman SAYAN

Süleyman SAYAN

Rehavete gerek yok!

Rehavete gerek yok!

Bir psikolog stres yönetimi konulu seminer düzenler ve katılımcıların bulunduğu salona yarısı dolu bir su bardağı ile gelir. Herkesin aklında “yarısı dolu mu, yoksa yarısı boş mu” klişesi vardır.  Psikolog gülerek ” elimde tuttuğum yarısı su dolu bu bardağın ağırlığı sizce ne kadar olabilir” der.

Gelen cevapları beğenmez ve şöyle devam eder;  “O nu ttutuğum zamana bağlıdır.Bardağı elimde sadece bir dakika boyunca tutarsam ağırlığı düşük olur ve hiç zorlanmam, eğer bardağı elimde 1 saat tutarsam onu çok ağır olarak hisseder ve tanımlarım, diğer yandan bardağı elimde daha da uzun tutmaya kalkarsam muhtemelen artık kolumu hissetmem, bardak çok ağırlaşmış olur.”

“Her durumda bardağın ağırlığı aslında değişmez, ama onun ağırlığını esas belirleyen faktör benim onu ne kadar süre elimde tutacağım olacaktır” diye devam eder…

Konyaspor takımı aslında ligde çokta kötü olan bir yerde sayılmaz. Fakat bu stres durumu alttaki takımların maç kazanması, sosyal medyanın, basının, hatta oyuncuların kısacası şehrin tutumu onları büyük bir rehavete sokmuş durumda ve sanki çok uzun süre bardağı tutmuşçasına yük ağırlaşmış.

4 Maçı kalmış ligin dibinden kurtulmaya çalışan Erzurum’dan tutun, düşme potasındaki tüm rakipleri ile oynayacak Kayseri ve Başakşehir’den fazla stres sahibi olmamızı anlamış değilim. Rakiplerin birbiri ile oynayacağı maçları hesap edersek zaten barajın 41-42 olacağı aşikar. Gün itibariyle 42 puanlı 3 takımdan Ne Antalya’nın, ne Rize’nin düşme ile ilgili bir kaygısı yok fakat bizde anlamsız bir şekilde bardağın boş tarafına bakıp bardağı da bırakmama derdindeyiz.  Ağırlık arttıkça artıyor. Spor kanalları bile düşme potasına girmiş takımlar arasında kalan maçları gösterirken bizi dahil etmiyorlar. Ama biz o kanallara mesaj yazıp Konyaspor’u da ekleyin diyebiliyoruz. Gazozuna maç yapar gibi çıkılacak rahatlık yerine kendimizi sıkarak çıktık yine Hatay maçına bu hal haliyle hocayı da stres altına soktu.

Hatayspor karşısında 90 dakika boyunca 45 artıda verilen 3 şutta Sehic’in devleştiği pozisyonlar zinciri dışında hücum gücü yüksek bir takıma fırsat vermedik. Kaygılarımızdan dolayı girdiğimiz birçok pozisyonda sonuca gidemedik. Takımlar topla oyun oynarken topsuz alanda genelde agresif bir birini ısıran bir oyun anlayışı ile birbirini yıpratmaya çalıştılar. İyi oynadığımızda maç tek eksik goldü. Belki çok pozisyonda yoktu ama mücadele üst düzeydeydi.

Karşılaşanın hakemi genel itibariyle çok iyi maç yönetse de Abdül’e faul yapılan bir pozisyonda kart verip Galatasaray karşısında cezalı konuma gelmesini sağlaması Ahmet takıma katılmışken can sıktı. Skubic psikolojik bir durumdan ötürü kendisi pozisyonu penaltı olarak değerlendirebilir. Ancak bu şekilde itiraz etmesi yersiz, kartı hak etti. Ancak kırmızı kartsız sezonu kapatabilecek fairplay ruhuyla centilmen bir takımdık yazık oldu.

Sonuç olarak; Kalan maçlar büyük bir mucize olmaz ise artık formalite maçları rehavete gerek yok. Artık yönetimin de yavaş yavaş verdiği sözü tutarak kongre kararı alıp süreci kazasız belasız aşmak gerekiyor. Zira doku uyuşması olan hoca ile yüzüncü yıla girip kadro şekillendirmesini yeni yönetime bırakmak en doğru iş olarak görünüyor. 

Maçın sözü; Negatif bir düşünce yapısı ile pozitif bir yaşam elde edemezsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman SAYAN Arşivi

5N1K

29 Ekim 2024 Salı 00:01