Sende Haklısın
Türkmenistan, Belarus, Nikaragua ve Tayvan’da oynanan liglerin aksine, son zamanlarda dünya futbolunun merakla beklediği acaba üst düzey ligler oynanacak mı? Oynanmayacak mı? tartışması gündem olmuş durumda bazı ülkeler bırakın bu seneyi önümüzdeki birkaç yıllık oynatmayı düşünürken Almanya gibi olmazsa olmaz illa oynanacak diyen ülkelerde yok değil. Ülkemizde ise Avrupa'da birçok ülkede olduğu gibi futbol açısından tıpkı oynanan oyun gibi bir kaos ortamı var. Kimilerine göre, salgın sürecini çok güzel atlatan yada en az zararla çıktığımız süreçte futboldaki bu aceleci tavır hoş değilken kimileri ise hayat devam ederken oyuncuların ne özelliği var düşüncesi hakim. Her şeyden mutsuz olan topluluk ise ya sürecin gidişatından yani kontrolünden ya da her zaman ki gibi böyle bir sürecin düzmece olduğundan yakınıyor.
Aslında burada tartışılması gereken oyunun oynanıp oynanmaması değil, futbol adamlarının konuya bakışı dersek yanlış olmaz. Daha dün ‘bizim canımız yok mu? kim şampiyon olursa olsun’ diyen zihniyet bugün bahane üretmeyeceğiz oynanacak diyebiliyor. Böyle çelişkili açıklamalar tek bir takımda da değil lig bitsin şampiyon biz olalım diyende oynanmasın tatil edilsin diyende bana samimi gelmiyor açıkçası. Sağlık bakanlığın ve federasyonun topu birbirine atması ise düşündürücü bir durum bunu nasıl anlamalıyız? ‘Ben olacak riskleri söyledim, ben karışmam mı?’ olarak anlayacağız, ‘siz özerk bir federasyonsunuz iç işlerinize karışmamız doğru olmaz karar sizin’ olarak mı bilemiyorum.
Ligin en tepesindeki takım lig oynanmasın şampiyon olalım diyor, alt taraf şampiyonlukta olmasın düşmede bu sene böyle geçsin derdinde, şampiyonluk ihtimali olan takımlar ise lig bitmeden şampiyonluk olmaz diyorlar. Orta sırada olup yukarı ve aşağı ile işi olmayanlar ligler oynanması değilde şu ödemeler hakkında konuşsak diyor. Nasrettin hoca fıkrası gibi bir durum içindeyiz aslında hocaya kadılık yaparken biri şikâyete gelmiş başlamış atıp tutmaya hoca demiş sen haklısın!
Sonra diğer adam başlamış savunmaya olur mu hocam işin aslı o değil, bu! ona da demiş sen de haklısın! Hocanın hanımı dayanamamış girmiş araya demiş ki hocam ne yapıyorsun ikisine de haklısın dedin! Hocadan dönmüş arkasına hanım sen de haklısın demiş. Şimdi burada aslında haksız yok herkes kendince haklı yayıncı kuruluştan taraflara kadar aslında herkes liglerin bir şekilde kendileri açısından tamamlanmalarını istiyor. Fakat burada ne karar verilirse verilsin mutlaka birileri mağdur olmak zorunda, yapılacak iş en az zararla çıkmak. UEFA liglerin tamamlanması konusunda görüşünü ülkelere bildirmişken ülkelerin fazla seçeneği yoktu. Avrupa’da birçok lig mayıs ayında oynanmayı kararlaştırılırken ülkemizin haziran olarak duyurması aslında bize karardan vazgeçilme şansı veriyor. Önümüzde diğer liglerin durumuna göre belki kararın isabetli olacağını yada verilen çok yanlış bir karar olduğunu görmeden bilmemiz zor gibi, zira asgari ücret karşılığında, hastane fabrika gibi toplu olarak bir çok yerde hizmet veren insanlardan bizden ne farkınız var biz hayata devam ediyoruz alt tarafı top oynayacaksınız serzenişleri de yok değil. Bence burada sorun oynanacak maç değil takımların şehir değiştirirken yaptıkları etkileşimler olarak düşünebiliriz. Yani salgının yayılması ve insanların bu durumdan olumsuz etkilenmesi diyebilirim
Sahi bu maçlar illa oynanacaksa tüm takımları bir şehirde tahlillerini yaparak kampa almak ve hiçbir etkileşim olmadan maçları orada oynatmak daha mantıklı değil mi sonuçta maçlar taraftarla oynanmayacak ne dersiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.