Onu; Efendilik, işine ve rakibine saygı, yetenek, yaşantısındaki güzellik ile merhametiyle ve sayamayacağımız birçok artısı ile hatırlıyoruz. O elim kazanın ardından koca bir seneyi geride bıraktık. Sene-i devriyesinde duvar Ahmet’imizi, Ahmet Çalık’ı rahmetle anarak başlamak istiyorum. Güzel insanları unutmak yıllar alırmış, hatırlamak ise bir an. Ne güzel şey hatırlamak seni, yazmak sana dair, mekânın cennet olun güzel insan…

Konyaspor, Karagümrük deplasmanında oyuna başlayacağı onbiri görünce hayal kırıklığına uğramıştım. Kâğıt üzerinde baktığımızda 4-1-4-1 gibi görünen, oyun içerisinde 4-2-3-1 sistemine dönen bir oyun anlayışı ile sahadaydık. Ancak incelediğimizde; bu sezon bu sistemin elimizdeki oyuncu profili ile çok da uyuşmadığını görüyoruz. Mevcut takımın rakip sistemi ile de alakalı olarak genel oyun sisteminin 4-4-2 olduğu kanısındayım. Zira çevirdiğimiz, puan aldığımız ya da güzel oyun sergilediğimiz maçların dakikalarına bakarsak sistemin 4-4-2 olduğunu görmek zor olmasa gerek.

Elimizde olan oyuncular içinde, kanatları kesinlikle Muriç ve Bytyqi ile değerlendirmeli Amilton çılgınlığından vazgeçmeli ve Michalak'ı da yorulan defanslara karşı özellikle galip götürülen maçlarda hamle oyuncusu olarak alıp, hızından faydalanmalıyız diye düşünüyorum.

Karagümrük son 2 maçında hafife alınmayacak rakiplere 4’er gol atarak net galip gelen ciddi yükselişte olan bir takımdı. Takım hoca olarak, henüz işin başında olsa da futbol bilgisi zirvede olan, dünyanın her yerinde hayran kitlesi olan Pirlo’ya emanet edilmişti.

Maçın ilk yarısının ve ikinci yarısının istatistiklerine baktığımızda artı yöndeki değişim aslında sistem hakkında daha fazla konuşmanın, yazmanın yersiz olduğunu gösteriyor. İlk yarıda ki oyun ile ikinci yarıdaki oyun siyah ile beyaz kadar farklı.

Tabi iş sadece sistemde bitmiyor kaliteli isimlerde sahada yerini alınca oyunun rengi değişti. İkinci yarı Karagümrük takımı yaslandı. Konyaspor baskı kurmaya başladı. Mame’nin golü aslında ibreyi Konyaspor tarafına getirdi. Golden sonra Karagümrük tel tel dökülmeye başladı. 2. golün ardından öz güveni de arkasına alan Konyaspor Karagümrük’e adeta nefes aldırmadı. Karagümrük’ü ise oyunda tutan kaçırdığımız goller ve onların bulduğu ender atakla gelen 3.gol oldu. Bu golün ardından mağlup olunsa gerçekten yazık olurdu. Mame’nin yıldızlaştığı maçta yine son sözü o söylemişti. Bu Gekas’tan beri bir ilkti.

Karşılaşmanın spikeri Ali Ferahbot ile özdeşleşen yüzde 99’luk gol şansını defalarca yakalasak da galibiyet gelmemişti. Ceza sahası içinden 16 şut çekip sadece yarısı kadar isabet bulmak maçtaki olumsuz ender gelişen olaylardandı. Öte yandan kalemize gelen her şutun gol olması düşündürücüydü. Erhan kalede hiç mi hiç güven vermiyor. Geçtiğimiz maçta da belirtmiştim defans ile arasında koordinasyon problemleri var. Sehic defans oyuncularını, adeta bir oyun konsolu gibi şekillendiriyor. Takım halen oturmadı ve sabır gösterilecek kadar da olsa krediyi hak ediyorlar.

Karşılaşmanın hakemi Kadir Sağlam ile ilgili de bir şeyler yazmak gerekiyor. Gerçekten hatasıza yakın bir yönetim sergiledi. Maçta ne eyyam vardı ne çok tartışılacak bir karar vardı. Demek ki hakemlerimiz dilediklerinde iyi işler yapıp, maçın önüne geçmeden hak ettiği övgüyü alabiliyor.

İçerde oynanacak Beşiktaş maçı galibiyet hasretine son vermek ve toparlanmak için mükemmel bir fırsat, umarım ikinci yarıdaki oyun ile galibiyet alan takım oluruz.

Maçın sözü; Zorluklar, başarının değerini artıran süslerdir.