Sümeyye Savaş

Sümeyye Savaş

Hayat pahalılığı mı fırsatçılık mı var?

Hayat pahalılığı mı fırsatçılık mı var?

Ülke olarak ekonomi açısından oldukça çetin günlerden geçmekte enflasyon tarafından işkenceye maruz kalmaktayız. İşkence kelimesini özellikle seçtim. Şöyle ki işkence marangozlukta kullanılan ve “Vidalı bir tür sıkıştırma aracı” olarak tanımlanır. Yaygın kullanımının karşılığı ise “bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet”tir. Evet hangi anlamdan bakarsanız bakın enflasyon tam bir işkenceye döndü. Hayat çok pahalı, geçim zor…

Peki tüm fatura enflasyonun ya da yanlış ekonomi yönetiminin mi? Hayır, asla… Maalesef korkunç bir girdaba dönmüş fırsatçılık vurgunu ile karşı karşıyayız. Gelir artışının, yaşam standartlarını karşılamak için gereken mali yükün gerisinde kaldığı bu dönemde, fırsatçılığın da etkisi büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Fırsatçılık, bu ekonomik dengesizliğin derinleşmesine ve sosyal eşitsizliğin artmasına neden oluyor.

Hayat pahalılığı ortamındaki “fırsatçılık” bazı bireylerin ve şirketlerin bu durumu kendi yararlarına kullanma çabasını ifade etse de bana göre tam bir ahlaksızlık örneğidir. Fırsatçılığın sosyal bedeli de manevi faturası da büyüktür. Bu davranışlar, ekonomik eşitsizliği daha da derinleştirirken, toplumun çeşitli kesimleri arasında gerilim yaratır. Ayrıca, fırsatçılık, piyasa düzeninin bozulmasına ve rekabetin sağlıklı bir şekilde işlemesine engel olur. Uzun vadede, bu durum ekonomik büyümeyi olumsuz etkiler ve toplumsal huzuru zedeler. En önemlisi de büyük bir kul hakkı sorumluluğunu içermektedir ve öteki dünya için dikkatli olmak gerekir.

Hayat pahalılığı ve fırsatçılıkla başa çıkmanın yolu ise ekonomik ve toplumsal düzeyde köklü yaptırım ve düzenlemelerden geçmektedir. Fırsatçılığın önlenmesi için ise piyasa denetimlerinin sıkılaştırılması ve şeffaflık ilkelerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Tüketici haklarını koruyan düzenlemeler ve fiyat denetimleri, fırsatçılığın önüne geçebilir. Ayrıca, vatandaşların bilgiye erişim hakkının korunması ve şeffaflık ilkelerinin teşvik edilmesi, bu tür olumsuz davranışların azalmasına yardımcı olabilir.

Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’ten bu noktada ciddi adımlar, yaptırımlar bekliyoruz. Öncelikle cesur olsun. Vergide de ticarette de adalet ve ahlakın yerleşmesi için ne gerekiyorsa yapsın. Halk olarak biz onu sonuna kadar destekleriz. Ama 5000 lira kira alan bir kişi vergi verirken Türkiye’nin en büyük şirketlerinin vergi vermemesi, zarar göstermesi hiç hoş ve hakkaniyetli değil. Herkes kazandığı kadar vergi öderse zaten ülkemizin temel ekonomik problemleri de kendiliğinden aşılır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sümeyye Savaş Arşivi