Çile Bülbülüm Çile....
Bugün siyaset yok. Kendi kendime söz verdim. Dahası yakın çevrem beni uyardı. Şu sıra siyasete bulaşma diye uyardılar. Ben büyük sözü dinlerim. “PEKİ” dedim. O yüzden de bugün şehri yazmaya devam diyoruz.
TREN GARI ALT
GEÇİDİNDEKİ KORKU
Pazartesi günü akşam saatlerine doğru üniversiteden bir hocam şöyle yazıyordu;
“Tren garı ile ilgili bir bilgi paylaşımına köşenizde yer verebilirseniz çok iyi olabilir diye düşünüyorum.
Alt geçidi çok kontrolsüz ve güvenlik açısından zaafiyet oluşturuyor, bugün bir kadının çantasını kapkaç yapmışlar. Eşim de son trenle geliyor akşam 10:30 gibi orada oluyor, hep böyle dilencilerin olduğunu ve korktuğunu tanımladı. Ben de gerçekten akşam indiğimde ücretsiz olan otoparka geçerken orası hem aydınlatma olarak hem de güvenlik açısından zafiyetler içeriyordu, nitekim bugünkü olayda güpegündüz olmuş bunu doğruluyor, oraya ilgililerin bir müdahale etmesi gerekir başka olaylarda vuku bulabilir...”
........
Evet böyle bir durum bize veya kamuoyuna da haber olarak yansımadığı için ilk defa duyuyorduk. Elbette polis gerekli işlemleri başlatmıştır. Yarın bir gün o kapkaççı da yakalanır. Ama şehrin göbeğinde sabahın erken saatlerinden gece yarısına kadar kullanılan bu bölümde güvenlik hem de en üst düzeyde bir güvenlik oluşturulmalıdır diyoruz.
BİR BÜYÜKŞEHİR
PERSONELİNİN RİCASI
Kendisini bilen ve bizim de uzun yıllardır tanıdığımız bir Büyükşehir Belediyesi çalışanı geçen hafta bizi aradı. Malum Büyükşehir’in son yapılanmasında köklü değişiklikler oldu. Bu arkadaşımız yeni gelen bir Genel Müdürün personeline şahsi işlerini yaptırmasından kibarca şikayetçi oluyordu. Bu dostumuzun konuşmalarından ve sık sık da “Aman abi gözünü seveyim benim ismimi verip ekmeğimden etme” diye yalvarmasından da anlıyorduk ki, bu söz konusu durumdan hem yılmıştı, hem de işinden olma korkusu tavan yapmıştı. Şahsen Büyükşehir yöneticilerinin kendi aralarında küçük bir toplantı ile eğer varsa böyle bir durumun bir daha yapılmasını önleyeceklerine inanıyorum.
BU KAFA KONYA
TRAFİK ÇİLESİNİ
ÇÖ-ZE-MEEEEZ !
Şehri yöneten siyasilerden bürokratlara kadar en üst düzeydeki isimlerin hiçbir vatandaşın huzursuz ve mutsuz olmaması için en küçük detayını dahi düşündüğünü biliyor ve buna da inanıyorum.
Ama bakın iyi niyet işi nerelere götürüyor.
Şimdi esnaf özellikle de küçük esnaf çok zor durumda.
Yöneticiler bu insanları düşünmek zorunda. Düşünüyorlar da
İşte bu kesimden bir kısmı da pazarcılar.
Pazarcı esnafı.
Bizleri yönetenler insanlarımızı da düşünüyorlar.
Ancaaaaak insanlarımızın semt pazarlarından daha ucuz alış veriş yapması içinde yasal olmayan şeylere göz yumuluyor.
İşte belli bir kesimin canını sıkmamak, belli bir kesime de şirin görünmek isterken yasal ve kurallara uyan insanların canını yakıyorsunuz.
Yine konu ne mi?
Hep yazdığımız her hafta yaşanan klasik trafik çilesi.
Dün sabah Sille’den Dedeman Kavşağına doğru geliyoruz. Birden frene basıyoruz. İki şeritli yol sağlı sollu duruyor. Sonra da en fazla 8-10 kilometre hızla hareket edebiliyorsak halimize şükrediyoruz.
Hemen makinemi hazırladım.
Dedeman Kavşağında çok büyük bir kaza var diye düşündüm.
Ancak ilerlemek mümkün değil.
Nihayet kavşağa girdik görünen kötü bir durum yok.
Ama trafik Nalçacı yönüne de ilerlemiyor.
Dönen göbek dönmüyordu.
Neden sonra fark ettim.
Dün günlerden salıydı ya.
Orada Salı Pazarı kurulur.
Salı Pazarı olunca da göbekten Bosna’ya, İstanbul Yoluna gitmek için iki şeritli yol sağı tamamen uygunsuz yasak park etmiş otomobiller ile dolu olduğu için tek şeride düşmüş. Park eden etmeye çalışan acemi sürücü de işin kaymağı (!)
Veeee ta Sille yolunu tıkayan dahası durduran çilenin kaynağı da burası imiş.
İnanmayan yöneticiler kameralardan izlesinler.
Bana da yalan yazdın desinler, kafama vursunlar.
Yok beyler yasalara uyan bir vatandaş olarak yasalara uymayanlar yüzünden ben yolda durup frene basıp bekliyorsam bunun sorumlularına hakkımı helal etmem, etmiyorum da...
................
Yani dün açıklanan son resmi rakamlarda işsiz sayısı 2019 Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 92 bin kişi artarak 4 milyon 394 bin kişi de olsa bunun sorumlusu fert olarak biz değiliz değil mi?
Evet kesinlikle aynı gemideyiz.
Bu gemi su alırsa hepimiz batarız.
Gemimizi deldirmeyeceğiz inşallah.
Bu çatı çökerse evet hepimiz altında kalır ve eziliriz.
Allah’ın izni ile çatıyı da çöktürmeyeceğiz.
El ele gönül gönüle, omuz omuza bir ve diri olacağız.
Ancakkkkk yasa dışı işlere göz yumarsanız bu işin ucu kaçar ve yasala uyanlar ile uymayanları aynı torbaya atarsanız o zaman bu temiz milleti karşı karşıya getirmenin ilk müsebbibi siz olursunuz.
Zaten millet iki zıt kutup gibi olmuş.
Bir kesimin siyah dediğine öbür kesimin beyaz demesi sanki kanun gibi.
Gelin sorumluluk sahipleri ekonomik krizi düşünerek millete dokunmama politikasından vazgeçsinler.
Vazgeçmeyeceklerse de diğer taraftan mağdur olan insanların haksız yere mağdur olmalarını önleyin.
............
Bir de bir şeyi daha hatırlatayım...
Hatırlatayım ki sözüm ona 1 numaraların uyanık aveneleri kendilerince yeni mazeretler üretmesinler.
Bu iş benim şahsi meselem değil.
Dün sabah 8’den sonra bir işadamı abimiz aradı. Konuyu görüştükten sonra “ne yapıyorsun abi?” deyince “Ne olacak abi her günkü gibi trafikte sabah akşam düğün konvoyu gibi çilemizi yaşıyoruz” diyordu.
Bu abimiz BÜSAN’da bir fabrikanın sahibi.
Demek ki insanların trafikteki çilesi azalmadığı gibi büyümeye devam ediyor.
Allah muhafaza yarın bir de metro işi gibi “Hazırlanın daha zor günler bizi bekliyor. Sıpanın büyüğü içerde” deniyorsa yandık demektir.
Şehrimiz için ülkemiz için maddi manevi çileye hazırız.
Hem de severek.
Ama yönetenlerin birinci görevi insanları çileye hazırlamak değil, çile öncesi olabildiğince çözümler üretmektir diye düşünüyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kimseyi kınama günahından haberin olur tövbesinden haberin olmaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bir başkasına içten samimi ve hesapsız yardım ettiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.