Uğur Özteke

Uğur Özteke

Sağlıkta Bu Golü Yemeyecektik

Sağlıkta Bu Golü Yemeyecektik

Bugün hafta sonu yarısı kısıtlamalı, yarısı rahat gibi bir gün işte.

Aslında yatıp kalkıp günümüze binlerce kez şükretmemiz gereken bir gün yine. İnsanoğlu elindeki nimeti kaybetmeden onun anlam ve önemini asla bilemez.

Artık nerede ise her evde bir pozitifli vaka, nerede ise herkes temaslı hale gelmeye başladı. Camiden her gün yükselen selalar.

Ne olur bugün sağlıklı nefes alabiliyorsak “dünyanın en şansı insanlarından birisiyiz” dememiz gerekiyor. 

Hele hele bir de ekmek ve çay varsa en zengin biziz.

Ama Türkiye’yi topla tüfekle teslim alamayacaklarını bilenler bizim insanımızın genleri ile oynayıp  şükür etmeyi unutturdular.

Bu iş çok sıkıntılı bu işe girmeyelim haddimizi bilelim.

..............

Sağlık dedik yaaa.

Ben hâlâ aylardır ne diyorsam aynı yerdeyim.

Türkiye bu zıkkım salgın ile mücadelede Amerika’dan da Avrupa’dan da iyi durumdaydı. Ve hâlâ iyiyiz.

Bununla mücadelede örnek olduk.

Hasta olan insanlarımıza müdahalede 1 numaradayız.

Allah sizi inandırsın en yakınımdan 20 kişi bu hastalığı yaşadı. Böyle bir hizmet böyle bir takip görmedim. Dahası yaşamasam bana anlatsalar da inanmazdım.

Yatıp kalkıp Allah’a ve devlete dua ettim.

Bu işi yapabilmek her ülkenin harcı değil.

Amma velakin Sayın Bakanın her gün açıkladığı rakamlar bir günde 3 binden 30 bine çıkınca çok kötü fena çakıldık.

Ne oldu şimdi?

24 saatte ne değişti

Türk Tabipler Birliği’nden, Ekrem İmamoğlu’na kadar “Bu rakamlar yalan” diyenler şimdi haklı mı çıktı?

Açık ve net söylüyorum biz millet olarak şu anda ikiye bölünmüş durumdayız.

Hükümet iyi bir şey yapsa da bu milletin yarısı asla “iyi-doğru” demediği gibi açık arayıp onu kötüleme derdine düşüyor.

Kötü eksik ya da yanlış bir şey yapıldığı zaman da öteki yarısı kesinlikle bunu kabul etmeyip yüzde yüz doğru deme derdine düşüyor.

Bu kafa ile bir yere gidemeyiz.

Bizim topraklarımıza hiçbir güçle el atamayacaklarını bilen zihniyet bakın bu yolla bizi şimdiden bölmüş olmuyor mu?

............

Bu rakamların bir günde 3 binden 30 bine yükselmesin ardından yine farklı farklı iddialar ile milletin kafası allak bullak oluyor.

Yapmayın etmeyin ne olursunuz.

Biz bu tür oyunlara layık değiliz.

Tekrar aynı yerdeyim rakam 3 bin de olsa 30 bin de olsa test sayısının hızla yükselmesinden testi pozitif çıkanlara müdahale etmeye, karantina süresindeki hastalarımıza temaslıların kontrolünde hâlâ çok iyiyiz.

Yine birileri bu işi küçümsüyor dudak büküyor, “İlaç vermek kontrol etmek başarı değil”...

Bunu diyenler de üstelik sağlıkçı ve koca koca unvanlara sahip televizyonlara çıkan bilim adamları.

Çok üzülüyorum çok.

Biz özünde çok güçlüyüz.  

Ama siyasi görüşü, konumları ne olursa olsun bu ülkenin eksiğinin ortaya çıkması, yanlışının duyulmasından çok rahatsız oluyorum.

............

Tekrar Konya’ya dönüyorum.

Siz resmi rakamlara bugün de bakmayın. İnanmayın da artık.

Ortalık tahminlerin çok daha ötesinde.

Buna rağmen hastanelerde yoğun bakımlarda boş yatak var mı?

Evet var.

Konya’da sağlıkta bu işler gerçekten iyi gidiyor.

Haaa bunun başında da ortalıklarda hiç görünmeylen fotoğraf vermeyen Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey’in bu konudaki fedakarlığını ancak bilen bilir.

Bu konuda Konya’da merkezden ilçelere kadar pandemi döneminde sağlık için her kapıyı her yolu açan Sayın Vali inanılmaz çalışmalara imza atıyor.

Bu yüzden sağlıkta en kötü rakamlara rağmen gerçekten şükür edilecek bir durumdayız.

*******

HERKESİ DİNLERİZ

Okuyucularımızdan Emin Göroğlu Bey dünkü yazımıza dahası Ne zaman Adam oluruz bölümü için şöyle bir yorum yapmış;

“Özellikle kuryeli motor sürücüleri şu hız ve araçlar arasında zik zak yapma işine son verdikleri, -aynı zamanda motor sürücülerinin de birer taşıt-araç olduğunu anladığımız- zaman daha iyi ADAM oluruz. diyebilir miyiz Uğur ağabey?”

.............

Canım kardeşim, biricik kardeşim elbetteki bu kuryelerimiz birer sürücü ve bindikleri de birer araç.

Bu işi yapar kuryelerin her an ölümle ya da kaza ile burun buruna yaşadıklarını da biliyoruz.

Yaptıkları işin riskinden öte nasıl bir ekmek parası için çalıştıklarını da empati yaparak anlayabiliyoruz.

Ama ne olursunuz siz siz olun bu ekmek parası uğruna bu kurye olarak çalışan gençlerin kurallara uyduklarını söylemeyin.

Kendilerine çok çok üzülüyorum.

Çünkü Allah korusun üzücü bir durumda en ağır darbeyi kendileri alıyorlar.

Değil mi?

...............

Haydi o zaman Reis de dün sinyali verdi.

Daha kısıtlı günler yaşamak istemiyorsak biraz daha dikkat.

Özellikle de aile arası ziyaretler ve hanımlarımızın o meşhur altın günleri son bulsa çok şey mi kaybederiz?

Ziyaret deyirnce birkaç kelam daha etmezsek olmaz.

Devleti yönetenler de sağlığı yönetenler de doktorlarımız da aylardır bas bas bağırıyor, “Aman mesafeye dikkat edin” diyor.

Son dönemdeki açıklamalarda da ev ziyaretlerinin kaldırılması, bir müddet sevdiklerimizden uzak kalmamız öneriliyor. Ancak görüyoruz ki bunu pek de dinleyen yok.

Düğünü bahene ediyoruz, cenazeyi bahane ediyoruz bir şekilde ev ziyaretlerini sürdürüyoruz. Bu ziyaretlerde ne yazık ki yakın temaslara da şahit oluyoruz. Kucaklaşanlar, kafa tokuşturanlar ya da omuzdaş olup ağlayanlar…

Ne yazık ki bu illet virüs için ideal bir ortam oluşuyor.

Devletimizin bu çabalarının boşa gitmemesi için buradan bir kez de biz rica edelim, “Ev ziyaretlerinden, akraba oturmalarından, altın günlerinden uzak durun!

Tabii bunu söylerken büyüklerinizi ihmal edin demiyoruz. Aile büyüklerimizi özellikle de yaşlı anne ve babalarımızı bir kenarda unutmayalım. Onların ihtiyaçlarını görüp kapıdan da olsa verelim. İnşallah millet olarak bu zor günlerin üstesinden geleceğiz.

 

 GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Herkeste olan dört şeyden dört şey meydana gelir: İnatçılıktan rüsvaylık, öfkeden pişmanlık, kibirden düşmanlık, tembellikten de düşkünlük.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yaşlılar ve 20 yaş altı gençlerimiz kendileri için sokağa çıkma kısıtlaması bulunan saatlerde özellikle de kalabalık ortamlara girmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Uğur Özteke Arşivi