Süt Banyosu Yapan Konya’da, Polise Beddua Eden Konya’da, Yavru Köpekleri Yakan Konya’da…
Genel anlamda son iki gününü evde geçiren millet olarak bugün ev ile bağlarımızı kopardık ve işimiz olsa da olmasa da kendimizi dışarı attık değil mi?
Aferin... Çok iyi yapıyoruz maşallah !.
Konya’da Türkiye’de, dünyada sararmış yaprakların toprağa düşmesi gibi on binlerin dünyaya veda ederek toprağa verilmesi bile bizi engelleyemiyor.
Hafta sonu yine birebir Covid ile mücadelede birinci sırada olan, hatta Konya dışında farklı şehirlerde bu işin başında olan isimlerle çay içtik onları dinledik.
Sağlıkçıların dışında hiç kimse içinde bulunduğumuz vahametin farkında değil.
Allah sizi inandırsın öyle bir ölüm tünelindeyiz ki kimse tünelin sonunu göremiyor.
Tünelin içinde bulunan bizler de nefes aldığımız için nefes alamayanların yerine empati yapamıyoruz.
Bu yüzden işi gücü bir aciliyeti olmadan kendisini çarşıya pazara markete atan insanlar adına o kadar üzülüyorum ki. Tabii bir o kadar da bu insanlara kızıyorum, öfkeleniyorum.
Ve Allah hakkımızda hayırlısı versin. Allah bu millete akıl fikir ve feraset versin demekten de elimizden başka bir şey gelmiyor.
Neyse biz gelelim konularımıza.
*******
ÖZELLİKLE KONYA HAVALİSİ İÇİN(!)
İstanbul’da uzun yıllar birlikte çalıştığım, kader birliği yaptığım ve kendisinden çok şey öğrendiğim emekli Genel Müdürüm, Türk Silahlı Kuvvetlerinde uzun yıllar en hassas stratejik noktalarda görev yapmış komutanlarından Hasan Erkut Saylan Bey hafta sonunda yine benim dünyamda küçük bir ışık yapmak için şöyle diyordu;
“Uğur'cuğum esselamu aleykum, bu son gönderdiğim ibretlik kıssayı, özellikle Konya havalisi için aslında elbette hepimiz için ders çıkarmamız gereken çok önemli bir kıssa olarak telakki ediyorum. Duyurma sorumluluğu sana ait artık... Muhabbetlerimle..” diyor ve gerçekten de o ibretlik kıssayı gönderiyordu;
“Kurak geçen bir yaz gününde cemaat Cuma namazı sonrası cami imamı ile beraber kurumaya yüz tutmuş mahsulleri kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına gider..
Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yine!.
Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner, aradan bir kaç gün geçer ve bir Allah dostunun yolu kasabaya düşer..
Kasaba halkı Allah dostunun yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler ancak Allah dostu yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir hakla..
Halk şaşkınlık ve merakla birlikte Allah dostunun ardına düşer, evleri dolaşmaya başlarlar..
3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar ve Allah dostu kapıdan içeri doğru seslenip ev hanesini dışarı çağırır..
İçerden orta yaşlarda üzeri yamalı bir kadın ve iki yetim kız çıkar..
Allah dostu hâl hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğünü ve kadının da iki yetim kızıyla yalnız başına kaldığını öğrenir..
Allah dostu kadın ile hasbihal ettikten sonra küçük kızlara kendisinden istekleri olup olmadığını sorunca kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister..
Allah dostu hemen yanındaki cemaate evin damı için kiremit ve diğer kız için ayakkabı alınmasını buyurur..
Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra Allah dostu küçük kızlara “En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize” diye sorar!.
Kızlardan birisi, “Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını isterim hep” der!.
Diğer kız ise, “Ben de eski ayakkabım delik, ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını istiyorum hep” demiş!.
Allah dostu bu sözlerden sonra yanındaki cemaate dönerek, “Sadece Allah'ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce kendi kudretinizle birinin duasını yerine getirmediğiniz sürece duanız kabul olmaz eyy cemaat” diyerek meseleyi özetlemiş!.
.........
Yani dostlar; bugün yaşadığınız kuraklık için yağmur duası yanısıra o Allah dostunun yaptığını yapmamız da gerekli ve makbuldür vesselam!”
....................
Çok değerli komutanıma bizi gönül dünyasından çıkarmadığımı için huzurlarınızda bir kere daha en derin saygı ve hürmetlerimi arz ediyorum.
******
CHP DE NELER OLUYOR ?
CHP İstanbul örgütlerinde sosyal medyada patlayan taciz ve tecavüz iddialarının ardından şunu biliyorduk ki CHP Genel Merkezine özellikle de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne çok sayıda iddia belgesi yığılmıştı.
Mesela bunlardan birisi de Konya ile alakalı olan belgenin bir nüshası yaklaşık 3 hafta önce bize ulaşmıştı. Biz de bekliyorduk “Kemal Bey ne yapacak?” diye. Ve hafta sonunda bu iddia ulusal basında yer aldı. Ardından Konya İl Başkanlığı yazılı bir açıklama yaparak yazılanları ve iddiaları yalanladı.
Biz hakim savcı polis ya da partili değiliz ki bu durumlarla ilgili adım atalım ya da yorum yapalım. Yalnız bildiğimiz ve gördüğümüz bir şey var ki sadece CHP’den koparak oluşturulmaya çalışılacak olan iki küçük siyasi parti dışında CHP’de 2023 öncesi çok ciddi değişimler olacak.
******
ADESE KAPANMA KARARI MI ALDI?
Uzun bir süredir kapandı kapanıyor dedikoduları ile çalkalanan ve sadece tüketiciyi değil büyük bir kesimi etkiyecek olan Adese’lerin kapanıp kapanmayacağı ile ilgili olarak geçtiğimiz hafta başından bu yana “kapanıyor” söylentileri artık tavan yapmış. Buralarda çalışan arkadaşlarımız bize kapanma kararı alındığını ve tasfiye çalışmalarına başlandığını söylerken holdingden bu konuda artık ciddi ve net bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Çünkü Adese sadece kurumun bir markası değil Konya’nın Türkiye’nin markası olmuştu.
******
“KONYA BÖYLE GÜNDEME GELMEMELİ”
Bizim her sektörden her görüşten samimi dostlarımız vardır. Bu dostlar hep şehrimizin ve ülkemlizin en iyi olması için mücadele ederler. Mücadele etme güçlerinin bittiği noktada ise fikir üretmeye başlarlar.
İşte bu gönül dostlarımızdan biriside Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi turizmci Prof. Dr. Abdullah Karaman Hoca geçen haftadan bu yana sürekli yazarak bizi uyarmaya konuyu bir yere getirmeye çalışıyordu.
Hafta içinin yoğunluğundan hocam ile rahat bir görüşme ortamı sağlayamamıştım.
Ama konuyu ajandama yazmıştım.
İşte hafta sonu herkesin evlerine kapanmasını bahane ederek hocamla uzun uzadıya görüşme imkanı buldum.
Konunun önceden daha iyi anlaşılabilmesi için ulusal basınada haber olmuş haber başlıklarını hatırlayalım;
“KONYA’DA SÜT BANYOSU YAPAN İŞÇİ”
......
“KONYA’DA 9 YAVRU KÖPEK YAKILDI”
..........
Veeee iki gün önce ulusal basına düşen son haber;
“KONYALIDAN POLİSE BEDDUA
“56 saatlik kısıtlama saat 21.00'de başlarken, Alaaddin Bulvarı'nda denetim gerçekleştiren polis ekipleri 55 ALP 71 plakalı otomobili durdurdu. Sokağa çıkma izni bulunmadığı belirlenen otomobil sürücüsü Cemal Ö. (27) ile yanında bulunan arkadaşı Yusuf B.'ye (30) kısıtlamayı ihlalden 3 bin 150'şer TL ceza kesildi. Ayrıca, 0.93 promil alkollü olan sürücü Cemal Ö.'ye 1228 TL ceza kesilerek 6 ay süreyle ehliyetine el konuldu.
"İNŞALLAH ARABANIZ BOZULUR"
Oto tamircisi olduğu öğrenilen Yusuf B., polislere "İşten çıktık arkadaşımızın evine gidiyoruz. 2 günlük yasaktan dolayı eve gidiyoruz. Anlayış göstermenizi bekliyorum. Yalan söyleyecek bir durumum yok ağabey ne diyeyim ben sana şimdi. İnşallah arabanız bozulur da benim tamirhaneye gelmezsiniz ağabey, sana bu kadar söylüyorum" demesi dikkat çekti.”
............
Abdullah Hoca’nın gerçekten canı yanıyordu. Soruyordu “Uğur Bey arabanın plakası 55 deniliyor ve ama bu olay hemen Konyalıya yamanıyor. 9 köpek yavrusu yakıldı mı yandı mı? Gerçekten böyle bir olay var mıdır? Polisten hiçbir bilgi geldi mi? Süt banyosu yapan işçi. Biliyor musunuz bu haberin ardından sanayi sektörü gıda sektörü nasıl sallandı? Biz bu insanların Konyalı olduğunu nereden biliyoruz? Biliyor musunuz bu tür haberler ile Konya turizmi sadece Türkiye’de değil dünyada bile çok büyük darbe alıyor. Bu konu asla göz ardı edilemeyecek ve halının altına süpürülebilecek kadar basit değildir” diyordu...
Abdullah Hoca bu konuda çok dertli idi. İş özünde sadece bunu haber yapan meslektaşlarımızla da sınırlı değildi. Bu konu şehrin bir sorunu idi ve üzarine süratle gidilmeliydi. İnşallah biz önümüzdeki günlerden itibaren BBN Medya Grubu olarak Abdullah Hoca ile daha sıkı ve uzun süreli bir çalışma başlatmak için de düğmeye bastık.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsanlar seni sevecek diye değişme kendin ol ve sadece doğru insanlar seni sevsin
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Para ve küçük menfaatler için kişiliğimizi tartışılır hale getirmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.