NESLİCAN TAY’I UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ...
Saygıdeğer okurlarım
Bu haftaki yazımızda eğer izin verirseniz vefatıyla Türkiye’yi derinden üzen Neslican Tay’dan bahsetmek istiyorum. Kanserle mücadele eden Neslican Tay kanserle olan mücadelesini kayıp etmiş, hayata gözlerini yummuştu. Ve kanser acı yüzünü bir kez daha göstermişti. Tabi ki rabbimizin bizlere vermiş olduğu ömür ne kadardır bilinmez ama genç yaşta kanserle mücadele edip hayata gözleri yummak insan olarak bizleri derinden üzmüş adeta kelimeler düğüm, düğüm olmuştur. Neslican Tay’ı sosyal medyadan takip ederek kanserle mücadelesinde neler yaşadığını onun dilinden duyduk, öğrendik. Kanserin yorucu ve meşakkatli tedavi sürecine rağmen Neslican Tay hayata olan bağlılığını, güçlü duruşunu yüzünden tebessümü hiç kaybetmemişti. Genç yaşında her şeyin bilincinde olup kanserle mücadeleye göğüs germişti, bu mücadelede saçlarını kaybetti, bacağının bir tanesini kaybetti ama hiç bir zaman umudunu kaybetmedi, başaracağına inanarak kanser ve hayat arasındaki mücadelesine devam etti. Neslican Tay’ın aklımızdan silinmeyen bir sözü vardı oda şöyle, ‘Belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybedeceğim’.
Evet, söylediği gibi oldu belki de kaybetti ama azimle, karlılıkla, dik duruşuyla, mücadele ederek onu değimiyle savaşarak kaybetti. Nice gönüllere umut olarak, nice gönüllere örnek olarak kaybetti... Burada asıl amaç Kanserle böylesine güçlü mücadele eden, dik duran, azim eden, umudunu hiç kaybetmeyen nice gönüllere umut tohumları eken Neslican Tay’ın adının hiç unutulmamasıdır. Çünkü onun güçlü mücadelesinin nice kanserle mücadele eden vatandaşlara örnek teşkil edeceğine canı gönülden inanıyoruz. Nice gönüllere umut olan, nice gönüllere örnek olan Neslican Tay’ı vefatının 1 yılında rahmet anıyoruz. Mekânı cennet olsun.
Tekrar görüşmek dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.