Saygıdeğer okurlarım

Merakla beklediğimiz kavuşmayı çok özlediğimiz mübarek Ramazan Bayramı geldi ve geçti gitti, gitti gitmesine ama bu yıl idrak ettiğimiz mübarek Ramazan Bayramı aklımızın bir köşesine öyle bir yer etti ki hiç bir zaman aklımızdan ya da hafızalarımızdan silinmeyecek ve de hiç bir zaman unutmak mümkün olmayacaktır.   Bu yıl idrak ettiğimiz mübarek Ramazan Bayramı deyim yerindeyse buruk ve hüzünlü idrak edilmiştir. Ülkemizde bulunan koronavirüs salgını sebebiyle bu yıl mübarek ramazan bayramı evlerde kutlanmış bayram ziyaretleri ve bayramlaşma aktiviteleri teknolojinin sunmuş olduğu bir takım kolaylıklar vesilesiyle telefon ve sosyal medyadan sağlanmıştır.  Yediden, yetmişe her yaştan insanın telefon ve sosyal medya en kıymetli bayramlaşma aracı olmuştur.  Saatler süren telefon ve sosyal medya görüşmeleri kimi zaman hüzünlendirmiş kimi zaman arananları sevindirmiştir ve yerini sağlık olsun bu bayramda böyle olsun sözlerine bırakmıştır. Bu yıl idrak ettiğimiz mübarek ramazan bayramında dedeler, nineler torunlarıyla özlem giderememiş, evlâtlar annesinin, babasının bayramda ellerini öpememiş, hayır duasını alamamış,  bayramda kalabalık sofralar kurulamamış,  çeşit, çeşit hazırlanan bayram ikramlıkları damaklarda tat bırakamamış, eş dost, akraba sohbetleri koyulaşamamıştır. Söz konusu sağlık olunca bayramda yaşanan tüm güzellikler ikinci plânda kalmış, sağlık olsun bu bayramda böyle olsun sözü dilimizde yerini almıştır.  Tüm İslam âlemi olarak bir o kadar değerli ve bir o kadar da kıymetli mübarek bayramın bu yıl buruk ve hüzünlü idrak edilmesi nice güzelliklerin farkına yeniden varmamıza vesile olmuştur.  Nasıl mı?

Şöyle anlatalım...

Bambaşka illerde yaşayan evlâtların memlekette anne ve babasıyla bayram kutlamasının ne kadar kıymetli olduğunun farkına varmasına,  torunların dedeleriyle, mineleriyle bayram kutlamasının ne kadar güzel olduğunu anlamasına kalabalık bayram sofralarının ne kadar tatlı ve ne kadar lezzetli olduğunun anılmasına, yarım elma gönül alma eşe, dosta, akrabaya bayram ziyaretlerinde bulmanın ne kadar değerli olduğunun hatırlanmasına vesile  olmuştur. Haksız mıyım? Bu yıl mübarek Ramazan Bayramını şeker tadında idrak edemedik ama söz konusu sağlık olunca şeker tadında bayram kutlamanın, bir o kadar değerli ve bir o kadar kıymetli olduğunu çok iyi anlayabildik. Şeker tadında bayramı annelerimizle, babalarımızla, evlâlarımızla, torunlarımızla, eşle, dostla, akrabayla birlikte kutlamanın ne kadar kıymetli olduğunu iyi şekilde hissettik. Yani uzun lafın kısası şudur ki; Yüce rabbim böylesine buruk, böylesine hüzünlü bir bayramı bir daha cümle kullarına yaşatmasın. Yüce rabbim ülkemizde bulunan koronavirüs salgının en yakın zamanda son bulmasını nasip eylesin. Yüce rabbim sağlıklı, sıhhatli nice bayramlara birlik ve beraberlik içerisinde erişmeyi cümle kullarına nasip eylesin. Âmin...

Tekrar görüşmek dileğiyle...