Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Gençlik faziletin ve pîrlik rezaletin beyan eder!

Gençlik faziletin ve pîrlik rezaletin beyan eder!

"Gençlik faziletin ve Pirlik rezaletin beyan eder!"

(Erzurumlu İbrahim Hakkı )

Abdullah ibni Ömer (r.a.): Resul-i Ekrem (a.s.m.) vücudumun bir yanından tu­tarak şöyle buyurdu:

"Dünyada sanki bir garîb (gurbette olan yabancı), hattâ yoldan geçen bir yolcu imişsin gibi ol ve kendini kabir halkından (biri) say."

Daha sonra İbni Ömer (r.a.) sözüne şöyle devam et­ti: Sabaha çıktığın zaman kendine akşamın sözünü et­me, akşama çıktığın zaman da kendine sabahın sözü­nü etme. Hastalığından önce sıhhatinden, ölümünden önce hayatından (istifâde edip tedbir) al. Çünkü sen, ey Abdullah! Yarın adının (mutlu mu, bedbaht mı) ne olacağını bilemezsin. (Tirmizi, Zühd: 25)

İnsanın elinde bulunan "ömür" ve sahip olduğu zaman, sade­ce bir "an"dır. Hiç kimsenin bir saniye sonrasına garantisi yok. Ölümden önce hayattan istifade etme ve tedbir alma vakti de gençlik dönemimizdir desek yanılmış olmayız.

Gençlik dönemi biyolojik olarak belli yaş aralıklarını ifade etse de, yaşadığımız hayatla gençlik ruhumuzu da yitirmemektir esas olan. Geleceğe yönelik sağlıklı hayaller kurmak için gençliğimiz var diyebilmeliyiz.

İçinde bulunduğumuz çağda ve gelecekte, Yunus’un diliyle “fitneden selamet olmak için, erenler nefesinden mahrum kalmayan” bir gençlik lazım bize. Her alanda başarı, hasbi, asıl hesabın derdinde, gökyüzüne bakmaktan geri kalmayan gençlikle mümkün olacaktır.

Bizler “Gönül kazanmak kan dökenlerin değil, ter dökenlerin işidir” diyenlerin ruh verdiği topraklara sahibiz. Öldükten sonra kendisi için yedi tabutu vasiyet eden ve bu tabutlar için yarışan kralları ardında bırakan “Sarı Saltuk” gibi şahsiyetlerin bıraktıkları ruhu doğru anlayan, dünyayı memleketi bilen bir anlayışa sahip, zamanın ruhunu doğru okumak adına yerin altındakilerle birlikte yaşamayı da bilen gençlik, her daim önceliklerimiz arasında olmuştur ve olacaktır.

Artık gerçek yaşamın dışında yeni bir hayat tarzı, sanal âlem veya sosyal medya/metaverse insanlığa sunulmuştur.

Yenidünya düzeni ve büyük sıfırlama ile kadim alanda sahip olunan gerçekler sona erdirilmeye çalışılıyor. Yazılımlar yoluyla insanları, özelde gençleri gerçek dünyadan koparıp, sanal dünyalara hapsedip, oluşturulmak istenen metaverse’de hakikatle bağını koparma gayretleri hız kesmiyor, Transhuman/posthuman projeleri akıl almaz hızla devam ediyor.

Ülkemizin gençlerinin bu platformlarda kaybolmaması ve söz sahibi olmalarını istiyorsak; bu topraklara nefes olmuş, insanlığa ruh üfleyen değerlerimizi ve eserlerini genç nesille buluşturmak zorundayız.

-Kendi toplumuna yabancılaşmayan bir nesil için,

-Çağımızın yaygın sorunlarından körleştirilmiş kitleler, bakıp görmeyenlerden olmamak için,

-Kendinin bilincinde, kendini tanımlayabilen biricik varlık insanın, iradesinin ve sorumluluklarının farkında olması için,

-Her alanda yenilgi korkusunu aşabilmek ve o korkuya teslim olmamak için,

-Tüm çalışmalarımızın, başta gençlerimiz olmak üzere insanımızı körleştirmeye değil aydınlatmaya yönelik olması için,

-Öz kültürümüzün gönüllere işlenerek toplumumuzda hayat bulması için,

-Tarih boyunca her alanda, hem masada hem de sahada söz sahibi olmak için gayretlerimiz, kanatlarımız olmalıdır.

Bu kutlu yolda hakikatle bağını koparmadan, “iddiası, ideası, ideali” olanlar için son bir hatırlatma:

Bil ki;

İman etmekle sorumlu olduğun kadar,

Kalbin içine yerleştirdiğin imanı ve ahlakı muhafaza etmek,

Gençlik ruhuyla yeryüzünü imar ve inşa etmek te asıl görevin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi